Özlem Yayınevi

OKULUMU SEVERİMKitap, defter, kalemlerim,Annem, babam, öğretmenim,Arkadaşlar hepsiniOkulumu çok severim.Okur, yazar, öğrenirim,Bilgilerle donanırım,Bilim ile gönenirim,Okulumu çok severim….»»

O da ne? Evde bir kedi daha vardı sanki. Başını duvara çevirdi. Evet, duvardaki camda bir kedi vardı. Gözlerini dikmiş, Tekir’e bakıyordu. “İşte sana bir ortak,” dedi içinden. Kıskançlık duygusuna kapıldı. Miyavladı, o kedi de miyavladı. Yaklaştı, o da yaklaştı. Geriye çekildi, o da çekildi. O ne yapsa, karşısındaki kedi de aynısını yapıyordu. Tekir sinirlendi. İsyanını belirtmek için yüksek sesle..»»

Meraklı, "İşte aydayım. Amacıma ulaştım. Biraz dolaşayım," dedi kendi kendine. Gemiden çıktı. O da astronotlar gibi ilerlemekte zorlanıyordu. Ağır hareketlerle yol alıyordu. Kayalık bir alana geldiğinde, bambaşka bir manzarayla karşılaştı. Kayalar ateş böceği gibi parlıyordu. Parıltılar gözlerini kamaştırdı. Onları hayretle izledi. Sonra küçük bir kaya parçasını yanına aldı. Yürümeye devam etti. ..»»

Kitapta yaşamın bilinmezliği, heyecanı, sevgisi, yalnızlığı, kavuşma özlemi ve hayatın yalın gerçekleri anlatılmaktadır. Öte yandan yetişkinlerin çoğu kez çocuksu bakış açısını yitirdiği ve çocuklara karşı yaptıkları hatalar büyük bir ustalıkla işlemiştir. Çoğu kez gözlerin gerçeği göremediği, kalp ile aramanın mesajı yer almaktadır… Çocukların ilgi ve beğeniyle okuduğu bu eserin yanında,..»»

…Üzerlerinden geçen yarasaların kanatları kafalarına çarpıyor, kanatların her çarpışında hep bir ağızdan bağırıyorlardı. Yarasa seslerine karışan çığlıklar dehlizi inletiyordu. Yarasalardan bazıları üzerlerine yapışıyor, bu onları daha da tedirgin ediyordu… Genetik mutasyon nedeniyle karanlıkta kedi gibi görebilen Mustafa, karanlık dehlizlerde arkadaşlarına yol gösterebilecek mi?»»

Serideki Kitaplar;- Hazine Peşinde- Okulda İlk Gün- Konuşan Ağaç- Atatürk’e Mektup- Köydeki KazlarÖyküler dört duvar arasına sıkışıp kalan çocukları doğayla kucaklaştırdığı gibi birlikten güç doğar anlayışıyla; sen dili yerine biz diliyle sevgi, saygı, işbirliği, yardımlaşma gibi değerler sezdirilmektedir...»»

Ak ile Kara'nın arasında köprüydü,Ve zor bir coğrafyaydı Hititya.Suyu, toprağı ve güneşi vardı,Bin bir çiçek açar, kuşlar özgür uçardı. Hititya'nın gideni geleni eksik olmazdı,Güneşin tutulması, bilinmeyene yorulmazdı.Coğrafya kimseyi aç, yoksul koymazdı,Kimseyi kör, cahil ve aciz bırakmazdı. Hitiya'da sesin resmi taşa kazındı,Doğudan batıya, güneyden kuzeye,Batıdan doğuya, kuzeyden güneye,B..»»

Bizim masal kahramanlarından en önde geleni Keloğlan’dır. Keloğlan, saflığın, sevecenliğin, doğruluğun ve yardımseverliğin sembolü olduğundan, genç yaşlı herkes tarafından sevilerek okunur. Bu kitapta, iyilik meleği Keloğlan’ın bilinen öyküleri yeniden anlatılmıyor. Keloğlan dünyanın bir çok ülkesinde anlatılan ünlü masallar, topluma mal olmuş kişiler ve efsane kahramanları ile buluşuyor. Onların ..»»

Yumurtadan çıkan öredek yavrularından birinin rengi Lila imiş.Onu gören; anne, baba ve yavru ördekler hayretler içinde kalmış. Bir felaketle karşılaşacaklarını sanarak, çözüm aramaya başlamışlar…Bilgin: “Düşünce ve yediklerimizin yansımalarını yaşarız” diyerek anne ördeğin yediği yiyecekleri araştırmaya başlamışlar. Önce Dev Mantarlar diyarına gitmişler…»»

Gözünü dört açıp bakmaya başladı. Ne olup bittiğini anlayamıyordu. Daha yaşayacağı, öğreneceği çok şey vardı. Göre gözleye, deneye sınaya belleyecekti... Kanatlarını gerip uçmaya başladı. Nereye gittiğini bilmeden bir süre uçtu. Sonra alçalıp bir çalının dibine kondu. Soluk soluğa kalmıştı. Aslında, gökyüzü keklikler için tehlikeliydi. Genellikle havalandıkları, göründükleri zaman avlanırlardı...»»