Bağrından koptuğu toprağa yaşam verir Yeşilırmak; zaman yolculuğunda ölümü tadacak olsalar da döngüsel yaşam filizlerinin iksirini taşır yemyeşil sularında, yeşil akar yeşile bakar. Coşkuludur kiraz çiçeği, umuda açar, umudu taşır taç yaprakları arasında... Ve zamana yenik düşüp ihtişamla dökülür kendi toprağına. Yalnız aşklar ölümsüzdür bu coğrafyada. Nazmiye ile Hasan, Şirin ile Ferhat gibi...
..»»
İnsanlık tarihinde saldırganlık ve kıyımın önemli bir yer tuttuğu görülüyor. Belge ve kayıtlardan görülüyor ki, her soydan, her boydan muktedir olanlar, gücü elinde tutanlar her dönemde, en yüksek boyuttta -kapsamlı, kesintisiz biçimde ve güçlerinin yettiği kadar- saldırdılar. Yaktılar, yıktılar, tutsak aldılar, çok başlar kestiler. Yağmaladılar canlarını, mallarını, haraçgüzâr yaptılar toplumları..»»
1968 yılı, dünya gençlik hareketleri ve dolayısıyla halk hareketleri için önemli bir dönüm noktasıdır. Bir kuşağın adını aldığı bu yıl, Fransa'da başlayan ve dalga dalga tüm dünyayı saran toplumsal fırtınanın miladı olarak kabul edilmektedir. İki büyük paylaşım savaşının, yıkıntıların, açlığın, yoksulluğun, işsizliğin ve sürmekte olan emperyalist saldırıların karşısında bir çığa dönüşen küresel te..»»
“Değerli halkbilimi araştırmacısı A. Haydar Avcı'yı ilkin “Köroğlu Ayaklanması” adlı çalışması ile tanıdık. Onun ardından daha olgun bir eserle çıktı karşımıza: “Zeybeklik ve Zeybekler”. Özellikle bu ikinci kitap, hem araştırma yöntemi hem de derlediği malzeme bakımından değerli bir halkbilimci ile karşı karşıya olduğumuzu gösterdi. Şimdi onun Pir Sultan Abdal üzerinde yeni bir çalışması ile karşı..»»
Bir asker dışarıdan vagondakilere avazı çıktığı kadar bağırıyordu. “Susun! Susun, sizi gidi lağım fareleri!”
Gözlerinde lağım farelerinden hiçbir farkımız yoktu. Besbelli vagonlar dolusu tepeleme lağım faresinden kurşunsuz barutsuz kurtulmak istiyorlardı. Acaba aralarında bu insanlık dışı uygulamaya karşı çıkan, üzülen, içi sızlayan, utanan var mıydı? Onca insanlıktan çıkmışların arasında insan..»»
Vartanuş bu toprakların bir kadınıdır. Hak etmediği bir kaderle yüzleştirilen yüz binlerce kadından biridir. Ona, ölümün yaşamdan daha kolay olduğunu hissettiren, umutsuzluğun umuttan daha gerçekçi olduğunu duyumsatan bu topraklardır. Vartanuş, güzel bir insanın çirkin bir dünyayla imtihanıdır. Hepimizin vicdani yarasıdır.
Vartanuş’un Ali’si bir tehcir romanıdır. Bu toprakların en karanlık dön..»»
Bu kitapta kısa yaşam öyküleri yer alıyor. Kısa kısacık. Yaşam hakları ellerinden alınmış insanların öyküleri. Devletin gençleriyle kavgalı olduğu bir ülkede yaşanıyor hepsi.
Tamamı genç. Lise-üniversite öğrencisi, kimisi işçi, teğmen. Umutları, kavgaları ve aşklarıyla çıktıkları yolda vahşi bir cinayetle karşılandılar.
Hukukun korkunç bir öç alma silahına dönüşebildiğini göreceğiz bu öyküle..»»
Bu topraklarda hayal kırıklığı kader kadar eski ve daimi... Yenilginin ve hayal kırıklığının oluşturduğu enkaz o kadar büyük ki insanlar artık sırf enkaz daha da büyümesin diye hayal kurmaktan vazgeçtiler. Artık sadece kendilerine sunulan gerçekle, başları önde, güneşin varlığını bile unutarak yaşıyorlar. Oysa güneş hala doğuyor, hala Nazım Hikmet okunuyor ve hala sıkılı yumruklar göğe uzanıyor.
..»»
Değerli yazar Hasan Kıyafet arkadaşımın “The Asker Amerikan Üssünde Anadolulu Bir Subay” adlı bu kitabı, Amerikan emperyalizminin ülkemizde izlediği politikaları, Amerikan asker ve personelinin yaptıkları çalışmaları, halkımıza karşı gösterdikleri saygısızlıkları, hayasızlıkları, onların nasıl Türkiye insanını bir müstemleke insanı gibi horladıklarını, çıkarcılıklarını, aymazlıklarını, Barış Gönül..»»
Tenekeleri yere bırakır bırakmaz eve doğru koşmaya başladım. Ahıra girip tabutuma uzandım. Kancaları ve çivileri yerlerine taktım. Babamın gelip beni çıkarmasını beklerken uyuya kalmışım. Ne kadar uyudum bilmiyorum. Her saklandığımda, sessiz ve hareketsiz yatmam gerektiği için uyuyakalıyordum. Babamın şifreli vuruşlarını duyunca uyandım. Tık tık tak, tık tık tak, tık tık tak vuruşları bitince içer..»»
Yazılı kültürün çok yaygın olmadığı Kürt toplumunda, kuşaktan kuşağa, dilden dile aktarılan öykü ve söylencelerin Kürt tarihini aydınlatmada önemli bir yeri var. Bu nedenle öykülerde, söylencelerde, efsanelerde toplumsal ve siyasal sorunların işlenmiş olması öykü ve söylencelerin önemini bir kat daha artıyor. Halk dilinde anlatılan Kürt öykülerine Batılı Oryantalistlerin ilgi duyması 19. yüzyılda ..»»
Çokça sözü edilen, fakat yeterince irdelenmediği görülen “Abdalan-ı Rum” olayını anlayabilmek için toplumsal dönüşümün tarihsel boyutlarını irdelemenin gerekliliği de ortaya çıkmaktadır. Bu aynı zamanda bir bakıma “arka plan” çözümlemesidir. Açık ki, kültürler birbirinin süreğidir. Sürekli değişerek, dönüşerek kendini yeni koşullara uyarlar, yeni bir çağa taşır. Bu, tarihin kaçınılmaz döngüsüdür. ..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.