Kadim bir kökeni olmakla birlikte İslam medeniyeti içinde müstesna bir konuma sahip tasavvuf düşüncesinin temsilcisi olarak kabul edilen mutasavvıflar gerek yaşadıkları dönemlerde, gerekse ölümlerinden sonra kendilerini takip eden müritleri yahut etraflarında oluşan kült sayesinde bireyleri ve toplumları derinden etkilediler. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde kuruluştan yıkılışa hemen her devirde S..»»
Bu kitap 17. yüzyılın sonu ve 18. yüzyılın farklı dönemlerinde Harem-i Hümayunda yaşamış ve daha sonra azat edilerek saraydan çırağ edilmiş (çıkarılmış) cariyelerin hayatlarının muhtelif cephelerini, sarayın himaye ilişkileri bağlamında değerlendiriyor. Saraylı kadınlar açısından saray mensubiyeti bazı sorumluluklar yüklediği gibi ayrıcalık, itibar ve imkanlar da sağlar, onlara bir kimlik kazandır..»»
Namus cinayetleri, kabadayı-külhanbeyi çatışmaları, sarhoş kavgaları, gasp ve hırsızlık. Şehir sakinlerinin büyük çoğunluğu bu olaylardan etkilenmemekle birlikte, sıradan şiddet suçları, 19. yüzyıl sonu İstanbul’unda olağan günlük olaylardandı. Bunların büyük bölümü, kabadayı ve külhanbeyi ya da çeşitli mülteci ve göçmen toplulukları gibi her birinin kendine özgü şiddet standartları olan belli alt..»»
Şair, yazar, ressam, eğitimci, diplomat, siyaset ve devlet adamı Konstantin Veliçkov (1855-1907) Galatasaray Lisesi’nin ilk mezunlarından. Mezuniyetinden sonra Şarki Rumeli Eyaleti ve Bulgaristan Emareti’nde sorumlu görevler üstleniyor, Bulgar kültür ve sanat hayatına katkılarda bulunuyor. Ama çok geçmeden ülkesindeki toplumsal ve siyasi gerçeklerden derin bir hayal kırıklığına uğruyor. Veliçkov, ..»»
Alman seyyah Ulrich Jasper Seetzen 1802’de geldiği İstanbul’da altı ay kaldıktan sonra Anadolu yolculuğunun ilk durağı olan Bursa’ya gider. Manisa üzerinden İzmir’e ulaştıktan bir süre sonra da kervanla Halep’e doğru yola koyulur. Uşak, Afyon, Konya ve Antakya’yı görüp, dikkatini çeken her şeyi günlüğüne kaydeder. Bir yılı aşkın süre Halep’te kalarak Arapçayı iyi konuşacak kadar öğrenir, Müslümanl..»»
Diyarbakır, Bulgarların milli hafızasında çok önemli bir yer işgal eder. Bu şehir 19. yüzyılın ikinci yarısındaki sürgünler nedeniyle Bulgarların kolektif hafızasında son derece olumsuz, hatta ürpertici çağrışımlara sahiptir. Bir yandan tarifsiz acıların yaşandığı bir yer olarak, bir yandan da milli benliğin ve kimliğin kazanılmasında mühim bir aşama ve çile yolu olarak görülür. Bunun nedeni, 1862..»»
Osmanlı yönetimi uyruklarının hareketliliğini teşvik etmezdi. Örneğin Osmanlı köylülerinin vergilerini toplamakla görevli yerel idarecilerin izni olmadan köylerini terk edemeyecekleri iyi bilinir. Yine de köylüler sık sık çiftliklerini terk ederler, özellikle kötü hasat birçok gencin köyden kaçmasına neden olurdu. Ayrıca, seyahat olmadan ticaret mümkün olamayacağından, örneğin 16. yüzyıl ile 17. y..»»
“Sarı Saltık, 13. yüzyılın ikinci yarısı içinde popüler İslam’ın Balkanlar’a girişine ve bunun sosyal tabanını teşkil eden bir Türk iskânına adı karışan, gerçek hayatı menkabelerle, efsanelerle iç içe geçmiş bir şahsiyettir. Onun sosyal-dinî kökeni ve şahsiyeti hakkında kaynaklardaki değişik ve bazen çelişkili rivayet ve menkabeler ilk bakışta araştırıcının karşısına, sisler arasında kesin hatlar..»»
Fiziki olduğu kadar tarihi, ekonomik ve kültürel bir bütünlük de oluşturan Akdeniz havzasında yaklaşık üç bin yıllık bir seyahat kültürü vardır. Akdeniz, dinler ve dönüşümler çağı olarak da adlandırılan ortaçağda da hacılara, tüccarlara, din adamlarına, askerlere, elçilere, velhasıl toplumun her kesiminden seyyahlara tarihinin hiçbir döneminde kopmamış yol ağları sayesinde geniş iletişim olanaklar..»»
Cambridge University Press Cambridge History of Turkey başlığıyla muazzam bir yayın projesi başlattı. Dört ciltlik bu tarihin ilk üç cildi Türklerin Anadolu’ya girdiği 11. yüzyıl sonundan başlayarak Osmanlı devletinin kuruluşunu, 15. - 16. yüzyıllarda doğuda İran sınırından batıda Macaristan’a, güneyde Kuzey Afrika ve Arap yarımadasına kadar uzanan muazzam toprakları olan güçlü bir imparatorluk ha..»»
“13. yüzyıl Anadolu’su bugünkü Türkiye’nin siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel temellerinin atıldığı, gerçek birer devrim niteliğinde dört büyük dönüşümün vuku bulduğu bir yüzyıldır. Bu dönüşümlerden siyasal mahiyetteki ilki, Anadolu’nun büyük bir kısmının artık Bizans hakimiyetinden çıkarak Türk hâkimiyetine geçişi ve Türkiye Selçuklu Devleti’nin kuruluşudur. Etnik mahiyetteki ikincisi, bu t..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.