Karınca Yayınları

“… Ben hiç buluğ çağına girmedim hep taşdevri; aklımı yontar, sesimi susardım.»»

Din olgusunun ekonomi hayatının üzerindeki etkilerinin anlatıldığı konuları içermektedir.Din ve ekonomi, toplumsal yaşamı yönlendiren ve günlük siyaseti belirleyen iki önemli olgudur. Toplumda hayli önemli olan bu iki kavram sık sık özellikle de son 10 yıldır araştırmaların konusu olmaktadır. Bu iki kavramın birbiriyle olan ilişkisi de ayrı bir konu olarak araştırmaya değerdir. Bu çalışma da bahse..»»

Gerçek yaşamdan esinlenilerek yazılmış olan bu kitap, yaşadıkları ortamdan sıkılıp önce Malta’ya, ardından Sicilya’ya geçen ve en son da Roma, Floransa, Venedik gibi en mükemmel şehirleri ziyaret eden Mürşid ve Meliha’nın serüvenini anlatır.Bu serüven, tarihte kalmış bir hikâyeden neşet etmez; bizzat bu zamanın, 21. yüzyılın nabzını tutar. Ama eski zamanların masalsı dünyasına girip çıkmayı ve onu..»»

Edebiyatımızda başlı başına sayfalarını şiir dünyasına ayıran bir eser yoktur. Bazı şairler, eleştirmenler, işin kenarından köşesinden bu konuya dokunmuşlardır. Bu çalışma, bir şairin şiir dünyasına nasıl yaklaşması gerektiğinin formülünü vermektedir. Başlatmış olduğumuz şair ve şiir inceleme tekniğinin geliştirilerek sürdürülmesini bekliyor, çalışmamızın edebiyat ve kültürel yaşamımıza katkı s..»»

Eğer benim harcayacak eli üç dakikam olsa, güzel bir yürüyüşle çeşmenin yolunu tutmayı tercih ederim.»»

Fabrika işçisi bir kadın Yeşer. Fabrikada dönen entrikalara, haksızlıklara karşı emekten yana mücadelesini sürdürürken basit bir olay yüzünden karakola düşer ve fişlenir. Etnik, kültürel ve siyasi yapısından dolayı kıskaca alınmış bir mahale… Duyguları tutsak alan ön yargıların egemen olduğu dar sokaklarda yaşanan asker sivil çatışmaları… Öğrencilerin ve işçilerin kısıtlanmış bir alanda verdiği..»»

Gözlerinizi kapatıp bilmem kaça kadar sayarken, etrafınızdakilerin saklanmasına izin veriyorsanız, yani “bilerek” ve “isteyerek” saklambaç oynuyorsanız, gözlerinizi açınca göreceklerinizin, görmeyeceklerinizin sonuçlarını “sonuna kadar hak ediyorsunuz” demektir…»»

“Bir defa olsun babam ‘kızımsın, seni seviyorum’ desin, düşüncelerimi anlasın. Hiç bunu yaşayamadım. İki yabancı gibiydik. Ve bu boşluk beni dağa sürükledi!” Zinarin, Rojin, Ronahi, Zelal, Leyla, Sozdar… Ama PKK’ya katılan ilk kadın Kesire’ydi! Ve Abdullah Öcalan Roma tarihine atıf yaparak, eşi Kesire’yi Cleopatra’ya, arkadaşlarını da Antony’e benzetiyordu. Ronahi: “Aşkı tattın mı bir kere yaşamın..»»

... Ben Hiram. Taşın ustası taşı dantel gibi işlerken, işledim içimdeki fırtınaları. Bilgi saklanırken köşe bucak, paylaştım tüm bildiklerimi. Hak edenlerle, Hak ettiğine inandıklarımla… Yüzlerce çırak, yüzlerce kalfa yetiştirdim. Bana bağlansınlar, yalnız beni saysınlar gibi bir beklentiye girmeden. Elleri ekmek tutsun diye. Eve, çocuklarına daha çok nafaka götürsünler diye.»»

Bu kitap, yaklaşık yirmi yıl özel sektörde çalışmış bir halkla ilişkiler uygulayıcısının penceresinden halkla ilişkiler mesleğini teorik ve pratik açıdan toparlayan, mesleğin güncel durumunu irdeleyen ve sorgulayan bir çalışmadır.»»

Gazeteci, yapısı gereği muhaliftir. Gazeteci araştırır, sorgular, yazarken de eğilip bükülmez. Kimseye yaranacağım derdine düşmeden, sadece gerçekleri söyler, doğruları yazar. Artık Türkiye’de bilgisayarını kullanmaktan, araştırma amaçlı topladığı belgelerini bulundurmaktan, haber kaynaklarına ulaşmaktan, notlar almaktan, telefon görüşmesi yapmaktan çekinen gazeteci gerçeği ile karşı karşıyayız..»»

Kartallar Sınır Tanımaz romanı, bir dönemin gözü pek yiğitleri, Aloy Hacı ve arkadaşlarının Kafkasya’da başlayıp Anadolu’ya sarkan gururlu ve bir o kadar da hüzünlü hayatlarının belgesel hikâyesidir. Eserde, İhtilal sonrasında yönetime el koyan Bolşeviklerin, hâkimiyet organlarının başına getirdikleri Taşnak militanları ve yerli hainler eliyle Türk aydınlarına, ilim, kültür, sanat adamlarına ve on..»»