Kayıp Zaman Defteri gerçek manada kaybedilmiş bölünmüş, parçalanmış, yıldızlara bulanmış bir aklın sekiz yıllık içe bükülmüş münzevi macerasında titreyerek kaleme alınmış, yırtılmış, seyrelmiş bir ruhun maviyi düşünerek ama siyahta yazdığı bol nörodol üzeri, akinetonlu, yemyeşil kusmuk günlerinde hasıl olmuş bir hiçlik kitabıdır. Şair ceketini delen soğuk bir kış akşamı kitabın basımı için yayıncısına giderken, tophane taraflarında bir bitirim kadın satıcısı yolunu keser ve zuladaki kadınlardan isteyip istemediğini sorar. Şairin aklı kadınların kızıl dudaklarında ve ak göğüslerin ateşinde kalır. Cebinde 150 lirası vardır ve kitap bastırmak gerekmektedir. Şair mütevellit haşin hastalığıyla boğuştuğu sekiz yıl süresince bir kasabada dört yıl çay ve sigara içerek evden çıkmadan yaşamış, geri kalan kısmında da hayal ülkesinin kadınlarını ve deniz kızlarını düşleyerek, anasının dizi dibinde geçirmiştir. Bir uzay zaman dokunmadığı sedef kadın tenlerinin esrikliğinin ezici eksikliğine rağmen tophane pezevengine yayınevinin adresini sormuştur. Kayıp Zaman Defteri bir hiçtir ve yoktur aslında.