Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Rızalık Yolu İnsan-ı Kâmil’e Seyrü Sülûk Ve Mârifettulaha Erme
İnsanın içsel dönüşümünü bir köpek metaforu üzerinden anlatan tasavvufî bir seyrü sülûk risalesidir. Kümese girip tavukları yiyen köpeğin hikâyesi, bilinçsizlikten farkındalığa, suçtan telafiye uzanan...
91. Bölüm

Rızalık Toplumu ve Tarihsel Muhalefet: Alevi-Bektaşi Etikinin Abbasi İsyanları Işığında Disiplinlerarası Bir Analizi

18 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Öz: Bu çalışma, Alevi-Bektaşi geleneğinin merkezindeki "Rızalık" kavramını, sadece dini ve etik bir ilke olarak değil, aynı zamanda tarihsel bir muhalefet, sosyo-ekonomik bir ütopya ve psikolojik bir olgunlaşma modeli olarak incelemeyi amaçlamaktadır. "Eline, beline, diline sahip ol" ilkeleriyle somutlaşan ahlaki kod, Abbasi Hanedanlığı dönemindeki Babek, Zenc ve Karmatî isyanlarının talepleriyle paralellikler içermektedir. Makale, bu metni, Marksist bir perspektiften sınıf ve mülkiyet analizi, psikolojik bir perspektiften ahlaki gelişim ve sorumluluk, sosyolojik bir perspektiften toplumsal sözleşme ve dayanışma, ve felsefi bir perspektiften insan doğası ve özgür irade sorunu üzerinden okuyacaktır. Temel argüman, Alevi-Bektaşi öğretisinin, merkezi iktidarın zulmüne karşı Anadolu'da yeşeren, "rızalığa" dayalı adil bir toplum tahayyülünün teorik çerçevesini oluşturduğudur.

Anahtar Kelimeler: Alevi-Bektaşi Etik, Rızalık, Abbasi İsyanları, Tarihsel Materyalizm, Ahlaki Psikoloji, Sosyal Adalet, Komünalizm.

Giriş

Alevi-Bektaşi metinleri, çoğu zaman şiirsel ve sembolik bir dille yazılmış olmalarına rağmen, derin bir politik ve sosyal eleştiri barındırır. Bu çalışma, bu eleştiriyi, onun tarihsel arka planına (Abbasi zulmü ve isyanları) ve evrensel teorik çerçevelere yerleştirerek deşifre etmeyi amaçlar. "Koymadığını alma" ile "mülkiyetin ortaklığı" (Babek) arasında; "ağlattığını güldür" ile "kölelerin kurtuluşu" (Zenc) arasında; ve "rızalık yoluna girmek" ile "komünal toplum" (Karmatîler) arasında kurulacak bağlantılar, bu öğretinin niçin sürekli baskı altında kaldığını ve niçin bu kadar dirençli olduğunu anlamamıza yardımcı olacaktır.

1. Bölüm: Tarihsel Bağlam: Abbasi Zulmü ve Muhalefetin Ortak Paydası

Abbasi Devleti, iktidara halk desteği (Horasanlılar ve mevali) ile gelmesine rağmen, zamanla Fars-Sünni bürokrasisinin hakim olduğu, vergilerin ağırlaştığı, sosyal adaletsizliğin derinleştiği bir imparatorluk haline geldi. Bu bağlam, metindeki etik ilkeleri birer "tepki" ve "alternatif" olarak okumamızı sağlar.

Babek İsyanı ve "Koymadığını Alma" İlkesi: Hürremîlik inancının mülkiyetin ortaklığını savunan radikal öğretisi, Abbasi toprak ağalığı ve ağır vergi sistemine bir isyandı. Alevi metnindeki "koymadığını alma" ve "helal kazanç" vurgusu, bu isyanın taleplerinden farklı bir metodoloji (şiddet yerine bireysel ahlak ve toplumsal rıza) önerse de, nihai hedef olan "adil ekonomik düzen" arayışında ortaklaşır. Her ikisi de mevcut düzeni "haram" olarak niteler.

Zenc İsyanı ve "Ağlattığını Güldür" Emri: Zenc kölelerinin isyanı, İslam tarihindeki en saf sınıf mücadelesi örneklerinden biridir. Metindeki "ağlattığını güldür", "mazlumun zararını tazmin et" ve "incitme" emirleri, doğrudan bu zulme karşı bir tavır alıştır. Bu, sadece bireysel bir merhamet değil, sistematik ezilmişliğin telafi edilmesi gerektiğine dair kolektif bir sosyal adalet çağrısıdır.

Karmatîler ve "Rızalık Yolunda" Olma Hali: Karmatîlerin Bahreyn'de kurduğu komünal, vergisiz ve adil toplum modeli, "rızalık" kavramının somut, tarihsel bir tezahürüdür. Onların devleti, "rızalık yolunda" olan bir toplumun pratikteki örneği olarak görülebilir. Metnin "hak hukuk adalet rızalık yolunda olana İNSAN denilir" tanımı, bireyden topluma uzanan bir ideal olarak Karmatî ütopyasıyla örtüşür.

2. Bölüm: Teorik Çerçeve I: Marksist ve Sosyolojik Bir Bakış

Sınıf Bilinci ve Yabancılaşma: Karl Marx, kapitalist sistemde işçinin kendi emeğine, ürününe ve nihayetinde kendi özüne yabancılaştığını savunur. Alevi metnindeki "alınteri dökerek helal kazanç" vurgusu, bu yabancılaşmaya bir paneldir. Emek, sömürülen bir meta değil, kişinin onurunu ve toplumsal yerini kazandığı bir süreçtir. "Elini yanlış cebe atma" uyarısı, sömürü ilişkilerine (faiz, hırsızlık, gasp) dahil olmama çağrısıdır.

Komünalizm ve Sosyal Dayanışma: Marksizm'den farklı olarak, Alevi öğretisi devleti ele geçirmeyi değil, toplumu dönüştürmeyi hedefler. Karmatîlerin ve Hürremîlerin pratikleri, metindeki ahlaki ilkelerin komünal bir toplum modeline nasıl evrilebileceğini gösterir. "Rızalık", bu komünal toplumun sosyal sermayesidir; resmi hukuktan önce gelen, gönüllü bir toplumsal sözleşme ve güven zeminidir.

3. Bölüm: Teorik Çerçeve II: Psikolojik ve Felsefi Bir Bakış

Ahlaki Gelişim Evreleri (Lawrence Kohlberg) ve "İnsan-ı Kâmil": Metindeki "köpek" metaforu, Kohlberg'in ahlaki gelişim kuramıyla birebir örtüşür.

Hayvan (Kohlberg'in Ön Geleneksel Düzeyi): Cezadan kaçınma. Köpek, yaptığının sonuçlarını bilmez.

Sûrette İnsan (Geleneksel Düzey): Toplumsal kuralları ve "iyi-kötü"yü bilir, ancak bu kurallar dışsal bir zorunluluktur.

İnsan-ı Kâmil (Son Geleneksel Düzey): Evrensel etik ilkeleri (adalet, eşitlik, rıza) içselleştirmiştir. Kişi, kural olmasa dahi, "mazlumun zararını tazmin eder" çünkü bu onun özü haline gelmiştir. Metin, bireyi bu en üst ahlaki evreye ulaşmaya davet eder.

Varoluşçu Sorumluluk ve "Suç Sende mi?" Sorusu: Jean-Paul Sartre'ın "insan özgürlüğe mahkumdur" ve seçimlerinden sorumludur fikri, "Ayağına taş dolansa suç taşta mı sende mi?" sorusunda somutlaşır. Bu, kaderciliğin (determinizm) reddidir. İnsan, koşullarını aşabilme ve kendi özünü inşa etme (kâmil insan olma) potansiyeline ve sorumluluğuna sahiptir.

"Allah'ı İnsan Yarattı Bakışı"nın Psiko-Sosyal Yorumu: Ludwig Feuerbach'ın dinin özüne dair tezine (Tanrı, insanın yabancılaşmış özüdür) ek olarak, bu ifade bir sosyal kontrol mekanizmasına işaret eder. İktidarlar, kendi çıkarları doğrultusunda bir "Tanrı" imajı yaratıp, halkı bu yorum üzerinden kontrol edebilir. Metin, bu dogmatik ve otoriter din yorumuna isyanı ("Ey dede, dil verdim baş kaldır") ve eleştirel aklı ("akla mantığa bilime fenne yakın ol") öne çıkararak, bireyi bu tür manipülasyonlardan özgürleştirmeyi amaçlar.

Sonuç

Alevi-Bektaşi metni, incelendiğinde, basit bir ahlak listesinden çok daha fazlasıdır. O, Abbasi İmparatorluğu'nun adaletsizliklerine tanıklık etmiş bir geleneğin, bu tarihsel travmayı ahlaki, felsefi ve sosyolojik bir sisteme dönüştürmesinin ürünüdür. Babek, Zenc ve Karmatî isyanlarının şiddetle bastırılan radikal talepleri, Anadolu'da "rızalık" kavramı etrafında daha derin, daha içselleştirilmiş ve bu nedenle de daha kalıcı bir direniş ve alternatif inşa etme stratejisine evrilmiştir. Bu öğreti, bireyden başlayarak, emeği yücelten, sorumluluğu önceleyen, ezileni koruyan ve nihayetinde tüm toplumsal ilişkileri karşılıklı rızaya dayalı bir temelde yeniden kurgulamayı hedefleyen devrimci bir hümanizmin manifestosudur.

Kaynakça

Tarih (Abbasiler ve İsyanlar):

Kennedy, Hugh. The Prophet and the Age of the Caliphates. (Türkçe Çev.: Peygamber ve Halifeler Çağı).

Öz, Mustafa. İslam Mezhepleri Tarihi. Ensar Neşriyat.

Yıldız, Hakkı Dursun. İslamiyet ve Türkler. Boğaziçi Yayınları.

Marksist ve Sosyolojik Analiz:

Marx, Karl. 1844 El Yazmaları. (Yabancılaşma teorisi için).

Weber, Max. Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu. (Din ve ekonomi ilişkisi için karşılaştırmalı okuma).

Scott, James C. Devlet Gibi Görmek. (Merkezi otoriteye karşı halk direniş stratejileri için).

Psikolojik ve Felsefi Analiz:

Kohlberg, Lawrence. The Philosophy of Moral Development. (Ahlaki gelişim evreleri için).

Sartre, Jean-Paul. Varoluşçuluk Bir Hümanizmdir.

Feuerbach, Ludwig. Hıristiyanlığın Özü.

Fromm, Erich. Sahip Olmak ya da Olmak. (Helal kazanç ve "olmak" vurgusu için).

Alevi-Bektaşi Kaynakları:

Buyruk (İmam Cafer Buyruğu).

Ocak, Ahmet Yaşar. Alevî ve Bektaşî İnançlarının İslâm Öncesi Temelleri.

Melikoff, Irene. Uyur İdik Uyardılar.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL