Aşağıda 1,500,000'dan fazla şiir başlıkları arasından "Arkeoloji" terimini içeren şiirler listelenmektedir. Arkeoloji ile ilgili şiirler "kayıt tarihine" göre listelenmektedir.
Şiirlerin "Arkeoloji" ile ilgili alakalı olup olmadıkları sistem tarafından otomatik belirlenip içinde aradığından konu dışı bazı şiirler listelenebilir.
Arkeoloji ile ilgili "
8
" şiir aşağıdadır.
Tüm var olmayan kayıp şehirlerimin, Sabah ezanlarına karşı... Sıvası dökülmüş, rutubet kokan, kerpiç bir ev görüyordum; Ve içinin yalnızlığına gömdüğün, yüzlerce yüz görüyordum. Üstelik, binlerce cesetin arasından geçiyordum;
1 kulaklarda büyük bir ezgi, zamanın gölgesi derinlerden... doğu ile batının karşı karşıya gelmesi gibi bir ilk değil sandığından. frigler ve muşkiler gibi güneşin toprakları kavuştağıdır. her batı doğuyu her doğu batıyı taşır, dünyanın yuvarlaklığının yasası böyledir. pisagor böyle söylemiştir ilkin kim bilir. her ne kadar güneşin şiddeti gölgeleri soğursa da güneşe doğru bakışlar daha çok yol güzergâhındadır. sırtlarından geçen yaz sıcağı ve kış soğuğunda antik çağ hep böyle tasavvur edilir.
2 tümülüsün sakladığı gordios gibi her yer lahit giz ana-dolu gözlerinden akan al damlası yas karası, kiralık değil sonuçta. imdi vurgunluk bu murattır gönüllerde yazılı. gözlerine su serptiğinden bellidir. unutulmayan geceler yine çelmeyi dönüştürür. uzun uykuda artık her an pencere ve balkon biçemleri yalnızında insan görünümlü. süzülsün güneş, eşiklere çömel, pencereleri sarmala. demem o ki hangi eskiyi okşayıp eğilecek zaman gerçeğinden... gömülerden sıyrılıp geleceğe devro(la)cak.
doğanın nakışla işlendiği antik kent gravürleri empresyonizmin ruhunu okşuyorken sol elimin ufkunda kayaçlı bir arazinin kanburlu yüzeyinden dingin bir ifadeyle akan ırmak ve rengine kavuşan hoyrat bir baharın burcu kokulu eşsiz halka açık çiçek entarili sergisi ve seninle o şenliğin doruğuna tırmanan kendim