İntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak daha iyidir. cafer b. muhammed
sami biberoğulları
sami biberoğulları

KEL MAHMUT, AFET VE HAYAT ÖĞRETMENLER ÖLÜNCE...

Yorum

KEL MAHMUT, AFET VE HAYAT ÖĞRETMENLER ÖLÜNCE...

20

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

4290

Okunma

KEL  MAHMUT,  AFET  VE  HAYAT  ÖĞRETMENLER  ÖLÜNCE...

KEL MAHMUT, AFET VE HAYAT ÖĞRETMENLER ÖLÜNCE...




Bir zamanlar televizyonlarımızda iki güzel dizi vardı: Hayat Türküsü ve Hayat Bilgisi…Hayat Türküsü adlı dizide Hayat Öğretmen Doğu Anadolu’da cehaletle mücadele ederken Hayat Bilgisinde ise Tarih Öğretmeni Afet Hoca ( Aman Hoca dediğimi duymasın hemen ‘’Hoca Camide ‘’ diye azarı yapıştırır. ) İstanbul’un göbeğinde bir lisede haylaz öğrencilerini adam etmeye uğraşır dururdu.

Bu dizileri izlerken Hayat Öğretmeni sık sık kara tahtasının ( Ki rengi kara olmasa da o tahtanın adı hep kara tahtadır ) başında görürdük. Aynı Şekilde Afet Hanım da sık sık öğrencilerine hem Tarih bilinci ve şuuru vermeye uğraşır hem de onların her türlü sorunlarında çare ve çözüm üretmek için kolları sıvardı.

Özellikle Afet Hanım’ın okulu olan Rıdvan Kanat Lisesinde yaşananlar bizi zaman zaman çok güldürürdü. Ama gülerken de bir şeyler öğrenirdik. Mesela bu yaşıma rağmen ben bile Afet Hanımdan çok önemli bir şey öğrenmiştim o dizide: ‘’ Gerçek dost hiç bir zaman sizin arkanızdan kuyunuzu kazmaz…Eğer biri sizin arkanızdan kötülük yapıyorsa o dostunuz değildir. Dolayısıyla da niçin böyle yapıyor diye üzülmenize değmez…Dost ve tanıdık arasında çok büyük bir fark vardır’’ Afet Güçverir gerçekten de güç veriyordu öğrencilerine.

Hayat Bilgisi gerçekten de hayat için gerekli bilgileri veren bir okuldu. O okulda öğretmenler vardı…Sınıflar vardı..Sınıflarda ders işleniyordu. Hayat Türküsü de öyle…Orada bir okul görüyorduk. Bir okulda olabilecekleri, olması gerekenleri görüyorduk.

Hayat Öğretmen de Afet Öğretmen de öldü sanırım.

Şimdi yine bir okul görüyoruz. Müdiresi sapık, öğretmenleri manyak, eğitim sistemi tamamen aşk-meşk ve öğrencilerin birbirlerine yaptığı entrikalar üzerine kurulu. Gerçi şimdi de gülüyoruz ama sadece ve sadece gülüyoruz. Artık alıştık ya ota bota her şeye gülmeye buna da gülüyoruz...Bir okulun içindeyiz lakin yaptığımız şey sadece gülmek...Eğitim, öğretim hak getire.

Sınıflarda ders namına bir şey işlenmiyor. En önemli öğrenci problemi kimin kime aşık olduğu, kimin bir diğerinin eski kız ya da erkek arkadaşıyla fingirdeşeceğinin saptanması. Aşkları en büyük zenginlikleri olan fakir varoş çocuklarıyla , zenginlikleri en büyük aşkları olan yüksek sosyete çocukları arasındaki kıyasıya mücadeleden başka bir şey yok.

‘’Pis Yedili’’ dizinin adı . Hayatın ne Türküsü var ve de Bilgisi.

‘’Bu bir komedi dizisi. Ciddiye almamak lazım ‘’ diyen varsa şöyle bir liseleri ziyaret etsinler…Pek çoğunda manzara bundan farklı mı değil mi görsünler.

Aşağıda Milli Eğitim bakanlığı Kılık- Kıyafet yönetmeliğini n ilgili maddesini yayınlıyorum. Balığın nasıl baştan koktuğunun delili. Çocuklarımız yasa ve yönetmelikleri delmeyi daha okul sıralarına öğreniyorlar.

ORTA ÖĞRETİM KILIK-KIYAFET YÖNETMELİĞİ

Madde 12 - Lise ve dengi okullarda
a. Kız Öğrenciler:
Okulca seçilen bir renkte vücut hatlarını belli etmeyecek şekilde, yırtmaçsız, kolsuz ve diz kapağını örtecek boyda bir forma giyerler. Bu forma içine, mevsimin özelliklerine göre formayla uyum sağlayacak şekilde, kapalı yakalı uzun veya yarım kollu bluz veya kazak giyerler. Okul içinde baş açık, saçlar temiz ve düzgün taranmış olup uzun olması halinde örülür veya arkaya toplanarak bağlanır. Makyaj yapılmaz, kaşlar alınmaz, tırnak uzatılmaz ve cilalanmaz. Yüzük, küpe, kolye, iğne ve bilezik gibi süs ve ziynet eşyası takılmaz.

Çorap, ayakkabı gibi diğer giyim eşyası 14. ve 15. maddeye uygun olarak düzenlenir.

b. Erkek öğrenciler:
Ceket, gömlek ve pantolon giyerler; kravat takarlar. Okul yönetimince uygun görülmesi halinde, sıcak mevsimde sadece gömlek ve soğuk mevsimde ceket altına kapalı yakalı kazak giyilebilir.
Okul içinde baş açık, saçlar kısa ve temiz olur. Ense düz ve açık olup favori, sakal ve bıyık bırakılmaz. Zincir, kolye, yüzük vb. ziynet eşyası takılmaz. c. Kız ve Erkek Öğrenciler;

(1) Atelye, işlik, laboratuvar ve iş yerlerinde önlük veya tulum giyerler.
(2) Beden eğitimi dersleriyle, spor faaliyetlerinde okul yönetiminin uygun göreceği kıyafeti giyerler.
(3) İmam-Hatip liselerinde kız öğrenciler yalnız Kuran-ı Kerim ders saatlerinde başlarını örtebilirler.

Bir liseye gidiniz. Diyelim ki o lisede 1000 öğrenci olsun. Bana 100 tane bu yönetmeliğe uyan öğrenci ve bu yönetmeliği uygulayabilen bir tane okul idarecisi gösterebilirseniz ellerinizi öpüp özür dileyeceğim.

Evet…Maalesef Kel Mahmutları, Afet Öğretmenleri, Hayat Öğretmenleri öldürüp yerine Esma Sultanları, Halil Sezaileri, Hasan Paşa’ları getirdiğimizden beri artık öğrencilerimiz sınıfa girdiğimizde ayağa da kalkmıyor.

Ben pek anlamıyorum ya denilene göre bütün bunlar birey olmanın, özgürlüğün, kendine güvenin ,modern ve çağdaş eğitimin dış vurumsal bir şeysiymiş… Biz artık fosilleşmeye başladığımız için pek anlamıyoruz bu işerden gayrı.

Okul mu? Onu hiç sormayın…Okul dediğin hoşça ve de boşça vakit geçirilen bir yer. Orada her bi halt var…Aşk var, meşk var, kantin muhabbetleri var, öğretmenlere ‘’Hocişkom’’ diye hitap etme var, her türlü gırgır, şamata var…Sadece ve sadece ders kitabı denen şey yok. İçinde Fizik, Kimya, Matematik, Tarih, Coğrafya, Edebiyat ve benzeri derslerin işlendiği ve adına sınıf denilen dershaneler yok. Hababam sınıfının Mahmut Hocasını, Hayat Türküsünün Hayat Öğretmenini, Hayat Bilgisinin Afet Öğretmenini öldürdüğümüzden beri durum bu maalesef.

Üniversite sınavlarında 50.000 öğrencinin sıfır puanda kalması boşuna değil.

Velhasılı kelam: Kimseye etmem şikayet/ Ağlarım ben halime/ Titrerim mücrim gibi/ Baktıkça istikbalime.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kel mahmut, afet ve hayat öğretmenler ölünce... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kel mahmut, afet ve hayat öğretmenler ölünce... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KEL MAHMUT, AFET VE HAYAT ÖĞRETMENLER ÖLÜNCE... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Seher_Yeli S.ZerrinAktaş
Seher_Yeli S.ZerrinAktaş, @seher-yelis-zerrinaktas
3.6.2012 11:52:15
Bizim zamanımızda tv deki diziler yada programlar izleyice birşeyler verme amacını taşırdı. Şimdi ise sadece insanların düşünmemesi istendiği için yapılan diziler, programlar ön planda. Uzun zaman oldu tv izlemiyorum. izlediğim iki dizim var. Onlarda bitince tv le tamamen küseceğiz.
Çok doğru sözlerinize ne diyebilirim ki...
Saygılarımla...
sami biberoğulları
sami biberoğulları, @samibiberogullari
1.6.2012 00:30:54


sami biberoğulları tarafından 6/1/2012 12:31:31 AM zamanında düzenlenmiştir.
Ağyar
Ağyar, @agyar
31.5.2012 23:02:32
10 puan verdi
“Üniversite sınavlarında 50.000 öğrencinin sıfır puanda kalması boşuna değil.”

Aslında bu bile başlı başına büyük bir başarı. Hem de “sıfır çekmek” dile kolay. İşte bu işte bu, mühim olan zoru başarmak değil mi zaten? Yalnız benim kafama takılan bu başarı öğrencilerin mi, öğretmenlerin mi, velilerin mi yoksa milli eğitimin mi?

Bir kurumun bir kuruluşun eğer başında “milli” ibaresi varsa hep huylanmışımdır hocam.
Fazla öteye gitmeyelim Mehmet Orello, Kolins Kazım isimleri size bir şeyler çağrıştırıyordur muhakkak.


Benim anladığım adamlar(hangi adamlarsa artıkın) önce al kalemi ver cetveli ölçmüşler biçmişler metrekare hesabı yapmışlar sonra bir güzel sürmüşler, üstüne de ekmişler (nasıl olsa toprak zengin ve sulak) şimdi de “biçiyorlar(!)



O değil de tesadüfün iğne deliği diyeceğim; romanlarda, hikâyelerde, filmlerde niye hep imamlar yobaz din öğretmenleri sinsidir. Sanki ekerken de kimyasal gübre mi ne karıştırmışlar ne?


Gerçi konumuzla alakası yok ama biliyor musunuz hocam bizim oralarda malta eriğine hala “frenk muşmulu” derler :-)

Selamlar, saygılar
bekir odaci
bekir odaci, @bekirodaci
31.5.2012 22:12:40
hocam bu gençlerimize vatanı emanet edeceğiz bu kadarda karamsar olmayalımmı diyeceğim ama diyemiyorum bir sade vatandaş olarak duyarlılığınıza çok teşekkür ederimemeğinize sağlık saygılarımla selamlar

GILS SIBRAN
GILS SIBRAN, @gilssibran
31.5.2012 21:38:16
Dudağımda buruk bir gülümseme ile okudum yazınızı...
İçinizin acıdığını duydum satırlar boyu...Ben bir meslek lisesi öğretmeniyim. Dizilerde anlatılanlar her ne kadar kurgu da olsa elbette genel bir eğilimi ve kısmi bir gözlemi yansıtıyor. Çocuklar artık ne ailelerinin, ne de okulun eğittiği çocuklar ne yazık ki...Onları medya eğitiyor ve şekillendiriyor. Daha bebekliğinden itibaren TV karşısında vakit geçirmeye alışıyor çocuk. Diziler ve filmler farklı hayatlara özendiriyor. Tüketimci bir nesli hedeliyor doğal olarak. Ben öğrenci velileri ile konuştuğumda onların da dizi müptelası olduğunu farkediyorum. Ben kendi hesabıma televizyonu kaldırıp attım evden. Altı yıldır televizyon izlemiyorum.Çocuklara anlatırım sık sık ; akılları almıyor fakat...Hatta velilerim de soruyor : Siz nasıl vakit öldürüyorsunuz peki ? Vakit öldürülecek kadar kıymetsiz mi acaba? Peki ya bu çocuklar kimi örnek alacaklar ilkin? Evde televizyon izleyen anne babanın" oğlum, kızım ders çalış " demesi ne derece etkili olabilir? Ha bir de internet bağımlılığı diye bir şey var. Ama benim yarama dokundunuz, üç gün konuşurum ben şimdi...İyisi mi, burada keseyim sözü...Duyarlılığınıza teşekkürlerimle...İyi ki yazıyorsunuz...
glenay
glenay, @glenay
31.5.2012 20:13:19
9 puan verdi
Yazıdan sonra yorumları da okudum, çocukları yetiştirenler biz değil miyiz?
Öyleyse çocuklarımıza sahip çıkalım, başı boş bırakmayalım.
Su gideceği yönü bulur ama önünü de açmak gerekli.

Çocuklarımızdan umudu kesmeyelim,onlar çocuktur, gençtir bizim gibi olmalarını
bekleyemeyiz. Onlar da bir kaç yıl sonra suskun insanlar olup, kaşlarını çatarak
otururlar başköşede..

tebrikler,

selâm ve sevgilerimle..
atalay120
atalay120, @atalay120
31.5.2012 16:17:54
Tebrik ederim hocam. Çok güzel yorumlamışsınız. Acaba öğrencilerin böyle olmalarının suçlusu kimdir? Bana soracak olursanız eğer o suçlu veya suçlular işlerini ihmal eden idareciler ve hocalardır.
hayatışığı
hayatışığı, @hayatisigi
31.5.2012 16:04:29
Sami hocam,,kutladım sizi...çok güzel bir konuya değinmişsiniz...durum içler acısı maalesef...daha anasınıflarında başlıyor sevgili muhabbetleri...ve aileler de gülerek karşılıyor bu durumu...evlilikte serbest bırakıldı liselerde,,dizilerde hamile öğrencileri de görürüz bundan böyle,,hayır merak ediyorum, öğrenciler doğum izni kullanabilsin diye mi devamsızlıklar kırkbeş güne çıkarıldı...sonumuz hayır ola...

selam ve sevgilerimle
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
31.5.2012 14:33:13
10 puan verdi
Gençliğin nereye gittiğini pek güzel özetlemisiniz Sami Hocam, bu tür bir eğitim- öğretimle yetişen gençlik; ne öğreniyor ki, öğretecek?

Gelecek nesli düşünmek bile istemiyorum. Yazılması gereken bir konydu teşekkürler.
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
31.5.2012 12:55:52
Güne gelen güzel yazınızı tebrik ederim değerli öğretmenim.Saygı ve selamlarımı sunuyorum.
Etkili Yorum
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
31.5.2012 12:24:59
Sami Hocam, durum gerçekten felaket. Hatta rezillik diz boyu. Şuçlusu kimler, uzun uzun tartışılır. Ama gençlik o kadar asi ki, artık ne okul, ne aileler başedebiliyor. Kendi hallerine terkedilmiş ergenler yalnızca içgüdülerine göre hareket ediyor artık. Bunun böyle olacağı zaten on yıllar önce planlanmıştı. İşte o bütün dejenerasyonun meyvelerinden biri bu gençlik. Korkarım otuz yıllık dev bir deneyin mahsulü olan bu çocukların yetiştirdiği nesil kendilerinden beter olacak.

Kindar nesil/ dindar nesil tartışmalarının sürdüğü şu zamanımızda herkes şapkasını önüne alıp düşünmeli. -Özür diliyorum- bekaretin her hakkı kadının kendi tasarrufundadır diye bas bas bağırdı feministler. Şimdi ilköğretim öğrencileri kürtaj masalarında. Liselilere değinmek bile istemiyorum. Artık o kadar sıradanlaştı ki bu durum, sevdiği tarafından lekelendiği için kendini asan kızlar çoktan tarih oldu. Utanma duygusu bildiğim kadarıyla hayvanlarda bile var. Ar! Gitti bitti, yok artık. Ar gidince namus durur mu? Hoş, artık namus kavramının da içini samanla doldurdular ya.

Bunlara şahit oluyoruz ne yazık ki. Artık öğretmenlerden hiçbir şey beklemiyorum. Benim çocuklarımın her türlü eğitimi benim elimde. Öğretimi okullara bıraktım. Bütün anne babalara da bilinçli davranmalarını ve çocuklarını günde hiç değilse bir saat dinlemelerini ve onların manevi yanlarını beslemelerini tavsiye ediyorum.

Uzattım, kusura bakmayın. Saygılar hocam.
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
31.5.2012 12:02:40
10 puan verdi
Gerçekleri yazan kalem yine güncel bir konuyu işlemiş.
'Herkes kendi evinin önünü süpürürse bütün mahalle temiz olur'
Bizler kendi çocuklarımıza çeki düzen verirsek, toplum düzelir.
Severek okuduğum değerli yazarı kutluyorum, bu sıralar çok okuyamasam da !
Selam ve saygılarımla...Tebrikler...
su_misali(Gülhun Ertilav)
su_misali(Gülhun Ertilav), @su-misali-gulhunertilav-
31.5.2012 11:38:40

eğitimci bir ana babanın çocuğu olarak, söylediklerinize katılıyorum

yıllarca bu sorunlar konuşuldu evimizde

lisede okuyan 2 tane kızım var ve hala bu konu devam ediyor

yazılması gereken bir konuydu

paylaşıma teşekkür ediyorum

saygılar sunuyorum hocam


inci*
inci*, @inci-
31.5.2012 10:55:59
Sami öğretmenim, bu yazınız bir çogumuzun aklındakileri dile getirişiniz olmuş. size binlerce teşekkürler. Ben o dediğiniz "pis yedili" diziyi izlediğimde çok üzülmüştüm. Müdürenin kıytırık tutumu ve kendisini bir halt sanması çok gıcıktı. Amaçları ne acaba, sonunda bu eğriler hep düzelecek mi diye merakla bekliyorum. ders verecekler ya bir 180 derce açı yapıp kötülükleri tepe taklak yaparlar mı, ne dersiniz?. saygılar.
erolabi
erolabi, @erolabi
31.5.2012 08:43:05
Değerli Hocam,
Yazınızı beğendim , fakat katılmadığım konular oldu.
Afet öğretmen modeli sonrasında öğrenciler mintanlarını bellerinden sarkıtmaya başladı.
Afet öğretmen modelinde öğrencilere verilen taviz ve serbestlik okullarda yozlaşmaya sebep oldu.
Ben o diziyi özellikle izlerdim.
Hiç beğenmedim.
Diziler kültürel operasyonlar için hazırlanıyor ve yayınlanıyor.
Afet öğretmenler ölse de öğrencilerini ve memleketini seven çok öğretmen var.
"Hoca Camide " derken kastettiği nedir sizce?
Öğrencileri iyi yetişsin diye çok çalışan öğretmenler var.
Ya aileler?
Çocuklarından bihaber ana -babalar?

Selam ve saygı ile.
Halil Manuş
Halil Manuş, @halilmanus
31.5.2012 08:39:16
Maalesef ve ne yazık ki öğrencilerimiz ve okullarımız aynen böyle. Çünkü bu diziler rol model
oluyorlar. Evimizin başköşesini TV ye ayırmış tüm aile güleceğiz diye böyle dizileri izliyoruz.
Sonuç malum. Bu arada Öğretmen olarak ne kadar "Kel Mahmut" olmaya çalışırsan o kadar
sevilmeyen, istenmeyen hoca oluyorsun.
"Alo 147" Öğretmen şikayet hattı da cabası. "Ödevini neden yapmadın" demek bile şikayete
konu oluyor. Böyle olunca da öğretmenler sinmiş.

Sayın Üstad Abdurrahim Karakoç böyle meseleler adına "Ben bilmem Begim, Böyyükler bilir..." diye uzunca şiir yazmış. Söz üstüne söz olmaz diyerek selamlarımı sunarım....
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
31.5.2012 08:04:29
güzel bir yazıydı
afet öğretmen severek izlediğimiz bir diziydi hala izleniyor bazı kanallarda bıkılmıyor
diğer diziyi izleme imkanım olmadı ne yazıkki ve şimdikini çocuklar gülmek için izliyor
öyle üzülüyorum ki okumanın tadı yok
şimdide lisede evlenecekler ve okullara çocuk emzirme daları yapılacak mış
ah rabbim dedim okulmu burası
ne yapsın öğretmenlerde boş verdi okuyan okusun nasılsa desaneye gidiyor dyip geçiyor
yok hocam yok saygı yok korku yok insanlık ölmüş durumda
sonumuzu hak getire
saygılar benden efendim.
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
31.5.2012 02:18:02
sen hep doğruları yazdın.....ben inanıyorumki senin öğrencilerin seni hiç ama hiç unutmamışlardır....sağol hocam saygılar
sami biberoğulları
sami biberoğulları, @samibiberogullari
31.5.2012 01:41:26


sami biberoğulları tarafından 5/31/2012 1:42:15 AM zamanında düzenlenmiştir.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA, @erayozgorsarikaya
31.5.2012 01:33:23
Sevgili Hocam

O yönetmeliğe en son uyanlar benim nesil her halde yönetmeliği okuyunca lise kıyafetim aklıma geldi ve yanaklarımız al al gözüksün diye allık yerine(yasaktı)yanaklarımıza çimdik atmam aklıma geldi.

Şimdi okula düğüne gider gibi makyajlı gidiyorlar üstelik 7 ve 8 sınıf öğrencileri.

Aşka gelince lisede olsa kurban olun ilk okulda başlıyorlar kızlarla çıkmaya kızlarda erkeklerin elini tutmaya liseye gelince aşkın da cinselliğinde profesyoneli oluyorlar.

Hocalarına kanka, kanki, pampa gibi hitap şekilleri. Öğretmenleri saymamaları, öğretmenlerinin öğrencilerine çocuklarıymış gibi görüp sevmemeleri de var. Sadece dersimi anlatır çeker giderim ama devlet az maaş veriyor diye (sanki bir şey öğretiyorlarmış gibi hepsi değil ama birçoğu) greve gidip yürüyüşlere katılıyorlar.
Öğrenciler öğretmenlerini bıcaklıyor öğretmen öğrencisini hastanelik edene kadar dövüyor veya kızlara taciz ve tecavüzde bulunuyor ve sadece görev yerinin değiştirmesi ile cezalandırılıyorlar eğer suçlu bulunursa.

En önemlisi okulların kapanmasına iki hafta kala okulun kapılarını kitleyip eğitime son vermeleri devamsızlık yok değip okula gelen öğrencileri okula almıyorlar.
Lise sona giden öğrencilere sınava hazırlanacak diye raporları kabul ediyorlar raporlarda özel hastanelerden 400-500 liraya alınıyor

Sonra Atatürk'ün sözü aklıma geliyor
Öğretmenler yeni nesil sizlerin eseri olacaktır

Böyle işte hocam

sevgiler Selamlar

buyrun eser ortada

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL