İntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak daha iyidir. cafer b. muhammed
sami biberoğulları
sami biberoğulları

BEN BUYUM, BEN BUYUM, BEN BUYUM SEVGİLİM.

Yorum

BEN BUYUM, BEN BUYUM, BEN BUYUM SEVGİLİM.

15

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

5959

Okunma

BEN  BUYUM,  BEN  BUYUM,  BEN  BUYUM  SEVGİLİM.

BEN BUYUM, BEN BUYUM, BEN BUYUM SEVGİLİM.


Önce notumuzu baştan peşin peşin yazalım: Bu yazı benim yazdığım yazılara yorum yapan değerli arkadaşlarımın hiç birisine bir cevap -kesinlikle- değildir. Tam tersine yazdıklarımdaki küfür ve argo sebebiyle yorum yazmaktan imtina eden arkadaşlarıma kendimi anlatabilmek için kaleme alınmıştır.
*

Edebiyat edeple çok ilişkilendirilir. Hatta adeta özdeyiş olmuştur ‘’ Edebiyat edep gerektirir’’ sözü.

Edebi türler içinde bir tanesi de hicivdir. Diğer türlerde pek sorun olmaz ama hiciv yazmaya kalktığınızda karşınızda çok önemli engeller vardır. Bunların başında da argo ve küfür gelir.

Kimine göre küfür ve argo edebiyata yakışmayan iki kavramdır. Edip ya da şair ille de nazik, kibar, nazenin olmalı ağzından, daha doğrusu kaleminden argo ve küfür dökülmemelidir. Örneğin ‘’Lan, Keriz, Cukka, Zula vs…’’ kelimeleri asla kullanmamalısınız.

Bir örnek verelim:

‘’Lan oğlum sen keriz misin?’’ Yerine ‘’Sayın ve muhterem evladım. Merakımı mucib oldu. Zât-ı âliniz kolay kandırılan bir beyefendi misiniz? ’’ yazmanız gerekiyor.

Efendim tabii ki çok haklılar bu şekilde düşünen vatandaşlarımız. İnsan karşısındakine söverken bile kibar olabilir. Örneğin : ( Osmanlıca bilenler daha iyi anlayacaklardır ama ben yine de anlatayım ) Şiir şöyle

1-Fahr-i alemsin ve lakin fa sı yok.
2-Gevher-i kaansın ve lakin ra sı yok.
3-Dilerim haktan bunu ruz-u şeb.
4-Sana bir merkeb vere kim ba sı yok


1-Fahr-i alemsin yani alemin iftiharısın ama fa harfi eksik. O zaman da hâr, yani eşek oluyorsun..Alemin eşeğisin.
2- Gevher-i Kaansın yani çok değerli mücevhersin ama ra harfi eksik… Gevh sin yani kan emici kene
3- Allahtan bunu dilerim gece gündüz,
4- Sana bir merkeb versin. Yani malum eşek, ama ba harfi eksik… Merk Yani sana mezar versin Allah.

Anlamak ve anlatmak için ne kadar uzun bir yol değil mi?.

Daha kolay bir şey seçelim. O da kibarca bir küfür..İçinde tek bir kaka kelime yok.

Tahir Efendi bize kelp demiş
İltifatı bu sözle zahirdir.
Maliki mezhebim zira
İtikadımca kelp Tahirdir.


Haydi buyurun. Maliki mezhebini mi anlatırsınız, Tahir kelimesinin hem şahıs adı olduğunu, hem de temiz anlamına geldiğini, dolayısıyla şairin burada tevriye sanatı yaptığını mı anlatırsınız. Daha sonra dönüp tevriye, mecaz,mecaz-ı mürsel, kinaye, teşbih ,teşbih-i beliğ, mübalağa gibi edebi sanatları anlatmak zarureti de cabası…

Şimdi…Biraz daha ağırlaştırılmış ve içinde düpedüz küfür olan bir şiirin son Kıt’asını alalım. Neyzen Tevfik söylüyor:

İşgaldeki hali sakın unutma.
Atatürk’e dil uzatma sebepsiz.
Sen anandan yine çıkardın amma
Baban kimdi bilemezdin şerefsiz.


Ne ayıp…Koskoca adam ne biçim şiir yazmış böyle? Bunu daha zarif ve naif bir şekilde anlatamaz mıydı?

Anlatamaz olur mu hiç? Bakın bunu alıp şöyle küfürsüz, kimseyi rencide etmeyen, kötü örnek oluşturmayacak bir hale sokalım. Buyurun:

İşgal yıllarındaki halimizi sakın unutmayınız.
Atatürk’e de dil uzatmayınız sebepsiz yere lütfen.
Siz, muhterem validenizden neş’et ederdiniz mutlaka.
Ama muhterem pederinizin kim olduğunu bilemezdiniz. Değil mi şekerciiim.


Nasıl ama…Harika değil mi? Küfür yok, argo yok, hiç kimseyi kırmadan, kötü örnek olmadan da yazılabiliyor değil mi efendim?

Amaaa…Bir de şu olaya bakalım:

Padişah, Sümbülzade Vehbi Efendi’ye ‘’ Bana öyle bir şiir yaz ki ilk beyitini okuyunca ‘’cellat’’ diye bağırayım, ikinci beyitini okuyunca ise sana bir kese altın vereyim’’ der. N’aapsın Vehbi...Mecburdur…Küfürsüz, argosuz yazar ‘’Rücu’’ adlı şiirini. Lakin o şiir asırlardır ders kitaplarına sokulmadı. Sebep: ‘’Çok müstehcen…’’ Yani argo, küfür, muzırlık var...Oysa hiç bir satırında tek bir argo ya da küfür yok. Yeter ki kalbiniz temiz olsun. İşte o şiirin son iki beyiti.

Herkese vermektesin, bir de bana versene,
Kese kese altını, olsun kulun şâduman.

Sen her gece gelesin, ben Vehbi’ye veresin,
Esselamü Aleyküm, Aleyküm Selam.


Ne var bu şiirde şimdi? Hiç bir şey? Ama yasaklılar listesinin başındadır asırlarca.

Ben beceremiyorum… Birilerine kafayı takmışsam, ya da bir şeylerin beyinlere beyinlere çivi gibi çakılmasını istiyorsam, veyahut ta amacım sadece ve sadece insanları güldürmekse evet ben küfür ya da argo kullanmadan yazmayı beceremiyorum. N’aapayım arkadaş Ben Vehbi gibi olamıyorum. Şair Eşref sendromu denilen bir hastalığa düçar oldum bundan kurtuluş yok.

Şair Eşref Sendromu ne mi? Anlatayım efendim.

Şimdi diyelim ki siz Şair Eşref zamanında yaşıyorsunuz. Bir gün, yürüye yürüye bulunduğunuz ilçeden İzmir’e gitmek mecburiyetindesiniz. Ama bir de münasebetsiz yol arkadaşınız var. Laf olsun torba dolsun misali yol boyunca konuşuyor da konuşuyor. Canınız burnunuzda. Nihayet öldürücü soruyu soruyor:

‘’Şair, Adem ile Havva çamurdan yaratıldılar ya. İşte o çamura Allah saman da karıştırmış mıydı?’’

Şimdi…İzmir gibi yerde, Güneş tepenize tepenize inmiş vaziyette, yol yürümekten diliniz iki karış dışarı çıkmış, aç ve susuz olduğunuz bir haldeyken böyle bir soruya

ey bana ‘’tıynet-i ademde saman var mı?’’ diye soran
gel bir daha eyleme bu sual-i hamı
çamurunda saman olsaydı eğer ebül beşer in
çatlayıp ta yarık olmazdı ananın …


Diye mi cevap verirsiniz, yoksa oturup uzun uzun Adem ile Havva’nın nasıl bir çamurdan yaratıldığı konusunda vatandaşa ilmi izahatlarda mı bulunursunuz? Ben ilk şıkkı tercih ediyorum. Genelde daha etkili ve akılda kalıcı oluyor. Ama ikinci şıkkı tercih edene elbette hiç bir itirazım yok.

Meslektaşım Hakkı Bulut’tan bir şarkıyla noktalayalım konuyu.

Ben buyum, ben buyum, ben buyum sevgilim
Ben buyum, ben buyum, ben buyum sevgilim
Ne köşküm, sarayım, ne servetim var
Ne malım, ne mülküm, ne servetim var
Sana bir saltanat vaat edemem ki
Yalnız seni seven temiz bir kalbim var
Ben buyum, ben buyum, ben buyum sevgilim

Yalanla Kuramam aşkın temelini
Allah’tan korkarım aldatamam seni
Yeminler uydurup çalamam kalbini
Aşkın öldürse de mahvetse de beni
Ben buyum seversen canım sana feda
Ben buyum sevmezsen bana de elveda
Razıyım bu ömür böyle göçüp gitsin
Zaten gülmek bana yasak dünyada
İstemem en güzel günlerin zehr olsun
İstemem o güzel gençliğin mahvolsun
İstemem sen beni acıyıp sevesin
İstemem benimle ızdırap çekesin



NOT: Üstteki resim bana aittir...Yıl 1958..Yani dört yaşındayım...Biraz silik ama Ben buyum.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ben buyum, ben buyum, ben buyum sevgilim. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ben buyum, ben buyum, ben buyum sevgilim. yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BEN BUYUM, BEN BUYUM, BEN BUYUM SEVGİLİM. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
bekir odaci
bekir odaci, @bekirodaci
4.5.2012 21:04:14
efendim bu sitede sizler öğretmen bense öğrenci benim yazdıklarımı okuyan eğitim düzeyimide tahmin eder söylememe gerekyok sanırım ben okuyabildiklerimi okurum argoysa acaba bu argoyu yazmasına sebep neydi onu anlamaya çalışırım yargılamadan bakıyorum eğitim seviyesi aynı olan kişiler bile birbirleriyle anlaşmazlığa düşebiliyor sizin yazılarınızı okuyamadım ama çoğu şiirlerinizi okudum ve çok çok beğendiğimi belirtmek isterim nasrettin hoca fıkralarını okurken hem güler hem düşünürüm sizin şiirlerinizde aynı hem güldürüyor aynı anda düşündürüyor hocam çok çok güzl olduğunu belirtmek isterim nacizane eğer benim yazdığımıda yorumdan sayarsanız başarılar saygılarımla selamlar
SEVİLAY DİLBER
SEVİLAY DİLBER, @sevilaydilber
4.5.2012 17:13:29
bu site amatör yazarlar çizerler sitesi...
işte bu noktayı her kes idrak edebilse pek sorun kalmayacak...
bazı kalemlerın farklı tutumları var..
sanırsınız ki yıllardır yazan usta bir şair veya yazar...
gülüyorum sadece...
edebiyatın farklı dallarını icra etmeye çalışıyoruz.. hobi olarak ve yazmaya gönül vermiş kişiler olarak..
edebiyat özgürlüktür bana göre..
harflere kement atamazsınız..
siz yazarsınız isteyen okur istemeyen okumaz...
benimde çok umurumda olmaz doğrusu..

çokta irdelemeye hiç gerek yok bence...
selamlarımla hocam..
O qué
O qué, @o-qu
4.5.2012 13:58:16

(Öncelikle ben sizi çoook seviyorum:) Ama yazacağım yoruma duyguları karıştırmamaya çalışacağım)

Hepimiz birbirimizin aynı değiliz. Hele de bayanlar biraz daha naif. Muhakkak farklılıklarımız olacak, bu farklılıklar üslubumuza yansıyacak. Farklar çeşitlilik demek, zenginlik demek bana kalırsa.

Edebiyat hayatın ta kendisidir. Yani Edebiyat hayatın aynasıdır, eğer olağan hayatınızda argo varsa küfür varsa edebiyatta da olması kaçınılmazdır. Tabi ki bu sizin tercihinizdir, ben argo, küfür kullanmamaya çalışırım, kullanmam, siz kullanmayı tercih edersiniz, bu size kalmış.

Zaten yazılarınızda bir kuralsızlık görülse yönetim buna müsade etmezdi.
Ama şu da var ki, bunun ölçüsünü iyi ayarlamak gerekiyor sayın hocam. Yani hani nasıl yemekte tuz fazla kaçınca, yemeğin lezzetini kaçırıyor, bu da öyle birşey.

Bir de şunu saçma buldum...
Şimdir bir yazıyı okuyorsun ve beğeniyorsun ama yazıdaki argo ve küfürlerden ötürü yorum yazmaya çekiniyosun?

İşte bu biraz riyakarlık olur,kendini kandırmak olur, beğenmezsin, o zaman mesaj atıp dersin ki "bakın yazılarınızı hiç beğenmiyorum niye bu kadar argo kullanıyorsunuz" ama beğenip, okuyup argolar olmasa rahat yorum yazarım demek tuhaf, dürüst olmayan bir davranış gibi geldi:)

Sonuç olarak, ben yazılarında genel olarak argo kullanmayan, bir yere "lan" yazacakken bile otuz kere düşünüp sonra silen biriyim:) Bu benim yapım, değişemem, o benim.

Evet küfür sevmiyorum ama
Ben sizin esprilerinizi seviyorum, bu yazılardaki kıvrak zekayı görebiliyorum.



Selamlar, saygılar

Önder Kızılkan
Önder Kızılkan, @kiyidakiadam
4.5.2012 13:52:58
Sami Bey selamlar

Şiirde ve yazıda eğer gerekliyse her sözcüğün kullanılmasından yanayım, argo ve küfür de hayatımızın içinde özellikle de samimi olduğumuz kişiler arasında kullandığımız bir dilse elbette ki edebi eserlerde de samimiyet adına, gerçeği hissettirmek adına kendine yer bulmalı. Amacına uygun bir şekilde kullanıldığında gayet şık duruyor.

Ama şöyle de bir gerçek var ki -bu sitede gözlemlediğim kadarıyla- bazı arkadaşlarımız şiirlerinde marjinal olma adına çok gereksiz erotik içeriğe ve küfre yer vermekte. Özellikle kadın uzuvlarından neredeyse iki üç dizede bir bahsederek okurda hangi hissiyatı uyandırmak istediğini çok merak ettiğim şiirlere rastladım. Bu tip kullanımlar acemice yapıldığı anda okurda tiksinti duygusundan başka bir şey uyandırmıyor.

Yorum yazıp yazmama konusu çok farklı değişkenlere sahip, kimisi karşı taraftan yorum almadığı için yazmaz, kimisi yazıyı veya şiiri çok beğendiği halde yorum yazmayı beceremediği için yazmaz, o an belki kafasındakileri toparlayamaz ve yazmamak en iyisi, toparlayamayıp saçmalayabilirim der vs.. Ama kesinlikle argo kullandığınızdan dolayı yorum almama gibi bir durum olduğunu düşünmüyorum.

Saygılar.
medusa59
medusa59, @medusa59
4.5.2012 13:38:23
ne söylendiği değil,nasıl söylendiği önemlidir.üslup önemli.katılıyorum yürekten.saygılarımla.
canandemirel
canandemirel, @canandemirel
4.5.2012 12:18:52
O kadar çok yazı ve şiir var ki ...Hepsini okumanın imkanı yok. Ancak tüm değerli yazıları okımak istersem sanırım sandalyeye yapışmak gerekir...
Burada ki yazıları ve şiirlerin hepsini seviyorum .Hiç bir ayrı yapmadan...Gönlüm hepsini okumayı istiyor ama zamanım yetmiyor ...
Tüm edebiyat sever arkadaşlara sevgilerimi selamlarımı yolluyorum...
Hasan Özaydın
Hasan Özaydın, @hasanozayd305n
4.5.2012 10:37:51
Hocam laf aramızda çocuk iken bile duruşun tam kabadayı,7 sin de neyse 70 in de odur demiş atalarımız.
Tebrik ederim saygılarımla.
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
4.5.2012 10:37:02
Sami Bey,
Her ne kadar alaycı bir üslupla meramınızı dile getirmiş olsanız da, bu konuyu daha önce defalarca ele almış olsak da bir kere daha söylemek istemiyorum. Edebiyat hayatın süslü aynasıdır. Genellikle yaşanmış ya da yaşanması mümkün olayları konu edinir. Fakat bunu yaparken de çeşitli sanatlarla cümleler süslenir. Güzelliği bu süslerden ileri gelir çoğu zaman. Argo gerektiği yerde ölçüyle kullanılabilir. Kimi daha marjinaldir, küfür eder. İki çeşidin de beğeneni vardır, beğenmeyeni vardır. Yazılarınızdaki argo eğilime gelince...Ben sizden daha ağır argolar kullananı, müstehcenlikte sınır tanımayan yazarları tanıdım yıllar içinde bu sitede. Ama inanın hepsi birer birer eridi gitti. Bu da gösteriyor ki eğlencelik ve günlük ağızla yazılan çalışmalar kalıcı olmuyor. Edebiyat sokak ağzını kabul etmiyor. Bu böyle diye yazmak isteyenlerin kalemine ket vurulmalı mı, tabiki hayır. Genel ahlak kurallarını çiğnemediği, okuyucuyu rahatsız etmediği sürece bu sitede yazabilir, çizebilirler bana göre. Ama kendi kitaplarında istedikleri gibi at koştursunlar, kim karışır...

Benim anlamadığım bir mevzu da -bu sözlerim size değil- bayan okurların küfürlü ve müstehcen, edebiyatın e' sinden bile uzak yazıların altında aşka gelmeleri, yazarı iltifata boğmaları. Tabiki bana ne, ama madem herkes kendi rahatsızlığını dile getiriyor ben de kendi merakımı belirtmek istedim.

Bir başka mevzu, gruplaşmalar. Bunlara gerek var mı? Salt sizin görüşünüzden oluşan insanları bir araya toplayıp, kendi kendine çalıp oynamak kaleme hiç birşey kazandırmaz. Ne yazık ki, gruplaşmalar var. Kimse yok demesin. Hergün dünya kadar yazı okuyorum ve neyin ne olduğunu görüyorum. Burası bir çatı diyelim. Her fikirden bir doğru kapmaya bakalım. Ayrım yapmadan yazıları okuyalm. Ben sizi birkaç kişinin dışında sayfalarda göremiyorum. Siz de onlar küfür etmiyor ya da ediyor diye mi okumaktan imtina ediyorsunuz? Yazılarını ekleyip seyre dalanları, kendinden ve yöresinden başka kimseyi okumayanları anlayamıyorum işte. Burada herkes eşit. Kimse kimsenin hamisi ya da ustası değil. En yeni üyemizle en eski üyemiz arasındaki tek fark kat ettikleri yoldur. Biri yola daha evvel revan olduğu için farklı bir noktadadır, diğeri yeni yürümeye başladığı için daha gerilerdedir. Ama yeteneklerini kimse metreye vuramaz! Yolu yarılamışların ardına takılıp gitmenin de alemi yok. İşte bu yüden ben artık evvela adına yeni rastladığım arkadaşlarımızın yazılarını okuyorum. Sonra vaktim ölçüsünde isim yapmış arkadaşlara dönüyorum. Ama iki gün sonra ama bir ay sonra, canımın oku dediği yazarı mutlaka okurum. Sizinle ilgili tutumum da bundan ibaret. Yazılarınızı er geç okuyorum. Argosuz küfürsüz çalışmalarınız da var. Ve ben ilk günden beri kaleminizi beğendiğimi söylüyorum. Yorum düşmüyorsam okur değerimin sıfıra mı indirilmesi lazım? Önemli olan eseri okumak mıdır, o yazının altına birbirinden farklı olmayan notlar düşmek midir? Bir yazıyı değerlendiren nedir?

Son olarak, ağır küfür ve argo içeren yazılar zaten yönetim tarafından kaldırılıyor. Size böyle bir uygulama yapılmadığına göre rahat olun ve canınız nasıl istiyorsa öyle yazmaya devam edin. Her ürünün alıcısı bellidir. Okurunuzla yürümeye devam. Ama bu tarzın kalıcı olacağını hiç sanmıyorum hocam. Oysa mizah yeteneğiniz çok kuvvetli, sizi farklı bir mertebede görmek isterim. Ayrıca sizi okumayanları da yargılamayın.

Saygılar.

Aynur Engindeniz tarafından 5/4/2012 10:40:59 AM zamanında düzenlenmiştir.
A-BI-HAYAT
A-BI-HAYAT, @a-bi-hayat
4.5.2012 08:46:53
Herkes bir şey aldı götürdü benden
Kimi umutlarımı
Kimi inançlarımı
Kimi en güzel duygularımı

Sen başkalarına benzeme sakın
Hep böyle kal hep böyle kal
Hep cana yakın

Sen başkalarına benzeme sakın
Hep böyle kal
Hep böyle kal


Bu şarkıda benden size olsun hocam :)) sevgi ve saygılarımla

Not: Bir süredir okuyamadığım yazılarınızı sıraya aldım hızlandırılmış şekilde okuyorum duyrulur :))
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
4.5.2012 06:49:55
bu nadide kaleme yakışan bir özeleştiri..sen rahat ol usta ....biz kırk kişiyiz kırkımızda birbirimizi biliriz....duyarlı yüreğe selam...
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
4.5.2012 04:49:10
ayakta alkışladım
siz harikasınız diyorum saygılar bırakıyorum
hayırlı cumalar ola
Hamuş-71
Hamuş-71, @hamus-71
4.5.2012 02:00:32

Sayın Hocam

Ben bu siteye üye olalı çok fazla bir zaman olmadı. Lakin bu süre zarfında ne kendi yazdıklarımın ne de değerli şair ve yazar arkadaşlarımın yazdıklarının polemiğine girmiş değilim. Hattızatında ne haddime!

Bilirim; dünkü yorumumun altında ve buradaki yazınızın da başlangıcında olmak üzere altını çizerek belirttiniz. Bu yazıyı hiç kimsenin yorumuna mukabil yazmadığınıza dair. Amenna...

Lakin 9 bölümlük tiyatro oyununuzun hiç birine benden başka bu anlamda eleştiri yapan olmaması ve sizin benim eleştirime cevaben böyle bir yazı kaleme alacağınızı söylemeniz ve bu gece de bu yazıyı yayınlamanız fazlaca manidar değil midir?

Tüm iyi niyetimle üstüme alınmıyorum desem de başarılı olamamışım ki şu an size bu satırları yazıyorum.

Sayın Hocam

Sizin bilgi birikiminiz ve donanımınız takdire şayandır elbet. Kaldı ki benim bu konuda (yazmak) asla iddia sahibi olmak gibi bir niyetimde yoktur, olmayacaktırda.Sadece 9 bölüm boyunca değil sizi müstakil yazılarınızda da hep takip ettim, her zaman olmasa bile elimin erdiği, dilimin döndüğü kadarca yazdıklarınızın bendeki hissiyatını anlatmaya çalıştım.

Dünkü yorumumda da beğenimi belirtirken naçizane küçükte bir serzenişte bulundum. Size baştan ayağa argosunuz, küfürbazsınız demedim. Harikaydı, süperdi diyeceğiz elbet ama müsaade ederseniz eleştirmeyi de unutmayacağız.

Şimdi bu kadar laftan sonra " O kadar rahatsız oluyorsan okuma kardeşim o zaman " da diyebilirsiniz. Eyvallah...

Daim saygımla hocam.

Etkili Yorum
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA, @erayozgorsarikaya
4.5.2012 01:10:03
SELAM HOCAM
Sizi biz olduğunuz gibi sevdik hem televizyonda haydi çocuklar uyku vakti yazısı 9.30 da çıkıyor yani çocuklar yattı siizde yazınızı gece yarısından sonra yayınlıyorsunuz. Yetişkinler ayaktayken, yazdıklarınız küfürleri zaten yetişkinler biliyor. Salla giitsin yani
Sizin için doktor üzerine gitmeyin kendi haline bırakın dedi ağaya herşey sebesttir
selam ve sevgiler

ERAY ÖZGÖR SARIKAYA tarafından 5/4/2012 9:37:57 AM zamanında düzenlenmiştir.
GÜLDESTE
GÜLDESTE, @guldeste
4.5.2012 01:08:38
10 puan verdi
çok anlamlı ve güzel bir yazı içten dobra dobra kalemin varolsun değerli dost sevgi ve saygılarımla
Not aman allahım ! yazısı ne zaman ?
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL