Bu sitede ve Face book ta…Efendi efendi…Kimsenin etlisine, sütlüsüne, siyasi görüşüne, inancına karışmadan, kimseyi rencide etmeden, anası ağlamış milletim insanlarının hiç olmazsa ulaşabildiğim kadarının yüzünü güldürmek amacıyla karınca kararınca bir şeyler yazmaya çalışıyorum. Bazen dişim bağırsağımı kesiyor yine de susuyorum. Sırf kimse kırılmasın, kimse incinmesin…Zaten bu kadar gerilim varken bir gerilim de ben yapmayayım diyorum.

Bir Tarih öğretmeni olduğum halde tarih konularına bile girmiyorum polemik olmasın diye. Mümkün mertebe siyasetten de uzak durmaya çalışıyorum çünkü çocukluk yıllarımdan beri kendime -ama doğru, ama yanlış- bir düstur edindim: ‘’ Şeytandan ve siyasetten Allah’a sığınırım’’ diye.

Lakin biz sustukça birileri meydanı boş buldu. Gördük ki taşlar bağlanmış, köpekler salıverilmiş. ‘’Eh elimize sopayı almanın vakti geldi’’ dedik ya önce bir uyaralım bakalım. Malum ‘’ Nush ile uslanmayanı etmeli tektir…Tektirden anlamayanın hakkı kötektir’’ Ve dahi ‘’ Allah’a sığın hal-i selimin gazabından…Zira yumuşak huylu atın çiftesi pektir’’

İlle birileri arının deliğine çomak sokacak…İlle birileri uyuyan aslanı uyandıracak. İlle benim bayramlık ağzımı açtıracaklar. Nesimi’nin dediği gibi ille birileri bana ‘’Ar ve namus şişesini taşlara çaldıracak’’ İlle Kazak abdal gibi ‘’ Diyenin de avradını ‘’ dedirtecekler. Şurada güzel güzel yazdığım mizah dizimin içine parazit olacak ille de birileri.

Neyse…Yazının başlığına gelelim. Bir çocuk tekerlemesi değil bu. Kur’an-ı Kerimden ayetler(!) …Ya da bir sure(!) Benim Face Book Ana sayfamda ve maalesef benim eski öğrencilerimden biri ( Şu anda otuzlu yaşlarda ) tarafından yayınlanmış olan bir karikatürdeki baloncuklar içinde yer alıyor her biri.

Keşke mümkün olsaydı ya da ben becerebilseydim de o karikatürü de burada sizlere sunabilseydim. Ama tarif edebilirim: Üzerlerinde Mevlevilerinkine benzeyen kıyafetler olan dört kişi bağdaş kurmuş oturuyor. Önlerinde rahleler. Rahlelerde de kitaplar. Bu kişilerin karşısında da sarıklı bir hoca. Hep birlikte Kur’an okuyorlar.En altta da ‘’ Bunlar insansa biz neyiz?’’ diye bir ifade…Okudukları ayetler (!) Aşağıda.

Birinci kişi- Ha heyli
İkinci kişi- Hala hula da
Üçüncü kişi-Humbur heyli
Dördüncü kişi-Hip hop
Hoca- Len.

Bu karikatüre yapılan yorumlara baktığımızda bir iki tane:’’Böyle şeylerle alay edilmesi günahtır’’ yazan dışında çoğunluk beğenmiş. Gülmekten altlarına sıçmışlar hatta. ( Kendi yorumları )

Unutmadan o sorunun cevabını vereyim: Soru neydi? ‘’ Bunlar insansa biz neyiz?’’
CEVAP: Onların insan oldukları besbelli. Siz kendinizin ne olduğunu bilmiyorsanız biz nereden bilelim?

Aynı öğrencimin sayfasında başka bir yazı daha var Bir ok işareti ile kendi resmini göstermiş ve orada da ATATÜRKÇÜ yazıyor. Yani Kendisinin Atatürkçü olduğunu belirtiyor.

Yukarıdaki karikatürü yapan da Atatürkçüdür sorarsan. Hatta biraz sıkıyı görse bir zamanların Kenan Evreni gibi babasının ya da dedesinin müftü olduğundan, Amcasının, dayısının ülkenin en önemli ulemalarından olduğundan bahisle asıl maksadının din bezirganlarını afişe etmek olduğunu bile söyleyecektir utanmadan sıkılmadan. İlave edecektir ‘’ benim dinle ve dindarla bir problemim yok ‘’ diye.

Bu ülkede zaten bir zamanlar kimin makatı sıkışsa , yaptığı namussuzluk, hırsızlık, alçaklık için bir kılıf arasa ‘’ Biz dindar olduğumuz için böyle zulümlere maruz kalıyoruz ‘’ derdi. Şimdi de yine aynı şekilde kimin makatında bir sıkıntı olsa ‘’ Biz Atatürkçüyüz o yüzden bu kadar sıkıntıya maruz kalıyoruz’’ diyor. ( Malum: Merhametli bir milletiz ve mazlumu oynamak her zaman prim yapıyor…Deneylerle sabit )

Gerçek dindarları ve gerçek Atatürkçüleri tamamen tenzih ederek diyorum ki: Hayır efendiler ,baylar, bayanlar… Hayır…Ne siz…Birinci guruptakiler…Ne sizler dindar insanlarınız….Ne de siz ikinci gruptakiler … Atatürkçülersiniz… Sizler, birbirine karşı gibi görünen ama aslında bu ülkenin birlik ve beraberliğini bozmaya, insanlarımızı birbirine düşman etmeye çalışan ele ele vermiş sinsi alçaklarsınız. Hainlersiniz. Şerefsizlersiniz.

Sizin dinin ve dindarlığın D sile alakanız olmadığı gibi Atatürkçülüğün A sı ile de alakanız yok.

Siz , karikatürlerinizde müslümanın camisindeki mihraba ‘’ Allah yok, din yalan’’ yazabilecek kadar , camilerin kandillerini prezervatife benzetecek kadar , kur’an ayetlerini ha heyli hala hula da humbur heyli hip hop yazacak adi ve aşağılık yaratıklar olduğunuz gibi ‘’ Ben Atatürkçüyüm’’ diyerek bu ülkede Atatürk düşmanlığını körükleyen, ‘’ Cebren ve hile ile… Kendi şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid eden’’ sefillersiniz.

Değil öğrencim, isterseniz babam, evladım olun… Ülkem insanın maddi ve manevi değerlerine eliniz, diliniz hatta tırnağınızın ucu dokunacak olursa gök kubbeyi tepenize yıkacak milyonlar var bu ülkede. Bu ülke sahipsiz değil. Ne Yüce dinimi, ne de Atatürk’ümü sizin kirli ağızlarınıza sakız etmem…Ettirmem… Gerekirse tek başıma…Bu topal ayağımla…Ama Kars kalesi gibi dimdik…Dikilirim karşınıza. Haddinizi bilin.

Bu nush, yani nasihat kısmıydı…Daha tekdir, yani azarlama kısmına bile gelmediğimize göre kötek kısmını varın siz hesap edin artık.

NOT: Yukarıdaki karikatürde ön planda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan var. Çok komik tabii ki(!)…Arkasındaki tabloda ise Atatürk…O daha da komik (!) Bol bol gülün(!)