Allah bağışlarsa üç güzeller güzeli evladım var.İkisi kız bir tanede erkek (oğlan dememden hoşlanmıyor)evladım var.On yedi yaşına girmiş ve artık oğlan çocuğu değil erkekmiş aslında daha on altı yaşında. Büyük kızım 24 yaşında.Üniversite yi geçen yıl bitirdi çalışıyor.Ortanca o da kız lise sona gidiyor oğlan pardon erkek çocuğum 11. Sınıfta ve ben onları çok seviyorum.Allah herkesin yavrusunu bağışlasın içinde benim yavrularımı da.Çocuklarım yaşama sebebim ve sevincim.


Büyük kızım üniversiteyi yurt dışında okudu.On sekiz yaşında evinden binlerçe km uzağa başka bir ülkeye okumaya gitti .Ondaki ve bizdeki cesarette taktir edilecek türden.Beş yıllık yurt dışı eğitimi sırasında çok değişik olaylarla karşılaştığını anlatırdı.Bir yıl dil eğitimi dört yılda Elektronik Mühendisliği Fakültesin de eğitim aldı bitirdi.Kızım evden uzaktayken çok sıkıntılı günlerimiz oldu.İlk gittiği yıl gittiği ülkenin dilini bilmiyordu dinini bilmiyordu.Kızım orada yabancılar içinde sıkıntı çekti bizde burada onu merak etmekle sıkıntılar yaşadık. Diğer çocuklarımı dışarıda okutmam. Kızım da dışarıda okuduğu için yaşadığımız şehrin dışındaki iş tekliflerini bile geri çevirdi.


Eğitimi sırasında okulun yurtlarında yaşadı ev tutmadık.Yaklaşık üç yıl o ülkenin vatandaşı üç kızla yaşadı.Dillerini öğrenmişti ama dinlerini pek bilmiyordu.Kızım dini inançları güçlü ibadetini yapan ama tesettüre girmeye sıcak bakmayan dinini seven evlattır çok şükür.Odasında namaz kılmasına izin verdiklerini ve kızım kuran dinlerken ,okurken, namaz kılarken müziğin sesini kıstıklarını saygı gösterdiklerini anlatırdı. Onların bu saygısı ve anlayışları kızımın ve benim çok hoşuma gidiyordu.


Buz dolabına içki ve domuz eti koymalarını istemediğini söylediğinde onlarında sevmediklerini ve saygı gösterip dolaba koymamışlar.Bu kızımı ve beni mutlu etmiş ve rahatlatmıştı.


Yurtta yaşadığı beş yıl boyunca çok ilginç olaylara da şahit olmuştu. İnternet üzerinden konuşurken bazılarını benimle de paylaşırdı.Ben de kızımın anlattıklarından sadece bir olayı sizinle paylaşmak istedim.


Üniversitede kız yurtlarının yanı sıra erkek yurtları da varmış.Hiristiyanlığı yaymaya çalışan misyonerler Müslüman öğrencilerin özelliklede Türk öğrencilerin odaların da ziyaret ediyorlarmış. Hiristiyanlığı özendirici şekilde sohbetler ediyorlar ve para sıkıntısı çeken çocuklara maddi destek sağlayacaklarını söylüyorlarmış.


Kızımın bir Türk arkadaşının da odasına girmiş.Papaz Hiristiyanlığı anlatmış İsa’yı.İsanın Hiristiyanlığı yayarken çektiklerini, çarmıha gerdiklerinde çektiğini anlatmış.Hiristiyanlığın çok güzel eşitlik,hoşgörü dini olduğunu anlattıkça anlatmış.Delikanlı papazın anlattıklarını sonuna kadar dinlemiş ve sonunda papaza sormuş.’Sizin dininiz de selam ne demek anlamı nedir’’demiş.Papaz Rusça,Ukraynaca,İngilizce ve birkaç dilde selam kelimesini ve anlamının selam merhaba demek olduğunu anlatmış.

Delikanlı papaza bakmış ‘’iyi dinle papaz efendi İslamiyet’te selam nasıl denir ve anlamı nedir öğren’’demiş.’’Es selamın Aleyküm ve Rahmetullah ve Berakatuhu anlamı Rabbimin selamı esenliği rahmeti bereketi üzerine olsun demek’’demiş.Peki demiş ‘’bu selama karşılık selamı alan selam verene ne der biliyormusunuz’’ demiş.Papaz şaşkın şaşkın Müslüman Türk gencine bakakalmış korkarak ‘’ne’’demiş.Selamın Aleykum ve Rahmetullah ve Berakatuhu yani Allahın selamı esenliği bereketi rahmeti seninde üzerine olsun demek’’demiş.Papaz şaşkın ne diyeceğini bilemez halde kalakalmış.’’Eğer bir selamı bile bu kadar güzel karşısındakine bu kadar güzel dileklerde bulunan başka bir din daha varsa hemen İslamiyeti bırakıp o dine geçerim’’demiş.Papaz utangaç ve ne diyeceğini bilemez halde İncilini alıp odayı terk etmiş.

İşte bir selamında dahi bu kadar güzellikler barındıran dini sevmemem mümkün mü.Şükürler olsun Müslüman olarak doğmuşum.