12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1640
Okunma

BİR ARKADAŞIN YAZDIĞI BİR ŞİİRE YAPTIĞIM YORUMDAN....
Savaşmayı maalesef unutmadık. Ama Çanakkale’de gösterdiğimiz asaleti unuttuk...Ne diyordu orada savaşan bir Anzak Subayı: ’ Biz savaşan iki ayrı devletin insanlarıydık... Ve biz Allah’a dua ediyorduk Ne olur Allah’ım bu insanlara karşı içimizde biraz olsun nefret duygusu uyandır diye ...Evet savaşıyorduk ama birbirimizden nefret etmiyorduk...Türkler de aynı durumdaydı...Savaş vardı ama nefret yoktu....
Şimdi ise aslında düşmanımız olmaması gerekenlerle savaşıyoruz...Her iki taraf ta acımasız bir nefretle savaşıyor...Yanlışlıkla kendi tarafımızdakileri öldürüyoruz...Buna rağmen ’’ iyi ettik de öldürdük ’’ diyebiliyoruz.
Not: Arkadaş kısaca sevgi için savaşmayı unuttuğumuzu ifade ediyordu...Yanlış anlaşılmasın.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
28 Aralık 2011... Şırnak İli Uludere İlçesi....Irak sınırı...35 ölü...
Yazılanlar,,,Yazılanlarrr....Yazılanlar ve yorumlar...Yorumlarrr...Yorumlar....
Gelin bunları iki gruba ayıralım:
1. GURUP:
Bir tarafta ’ İnsan cesetleri katırlarla taşınıyor...Unutursam namerdim ’ diyerek intikam yemini yapanlar....Öte yanda ’ Kana doymadı bu hain Tece ( Yani Türkiye Cumhuriyeti ) Kürt katliamı yapılıyor ama biz bir ölür bin doğarız ’ diyenler. Ve daha da ileri giderek ’ En iyi Türk ölü bir Türktür ’ ifadesini kullananlar
2. GURUP.
Öte tarafta: En masum ifade olarak ’ Efendim ne işleri vardı oralarda...Oraların askerin operasyon bölgesi olduğunu bilmiyorlar mıydı? Madem ki ölümü göze almışlardı o halde şimdi yaygara yapmaya da hakları yok’ diyenler. ’Yaptıkları şey kaçakçılıktır...Bu da bir suçtur...Hem yaptıkları kaçakçılık ile terör örgütünü besliyorlar. O halde gebersinler ’ diyenler... ’Ne malum terörist olmadıkları sivil kıyafetli terörist az mı gördük ’ yorumlarını yapanlar..’ O ölenlerin cenazelerinde tabutlarına asılan paçavralara ( pkk bayrakları ) ve taşınan posterlere ( apo posterleri ) bakın o zaman onların kim ve neye hizmet ettiklerini anlarsınız diyenler.Ve daha da ileri giderek ’En iyi Kürt ölü bir Kürttür’ ifadesini kullananlar.
Bu kadar yorumun en özelini alıyorum ilk olarak: O ölenlerin cenazelerinde tabutlarına asılan paçavralara ( pkk bayrakları ) ve taşınan posterlere ( apo posterleri ) bakın o zaman onların kim ve neye hizmet ettiklerini anlarsınız
Cevabını ben değil...Ölen o otuzbeş insanın yakınları veriyor...Buyurun okuyun.
TABUTTAKİ pkk BAYRAĞI CİĞERİMİ YAKTI.: Uludere’de ölen sivillerden Salih’in gazi babası Abdülaziz Encu, cenazede tabutun üstündeki pkk bayrağını görünce neler hissettiğini anlattı. Acılı baba devlete kırgın ve tepkili. 17 yaşındaki oğlunu kaybeden Gazi Abdülaziz Encu, “Hükümet meydanı boş bıraktı. Çocuğumun tabutunun üstüne bayrak astılar. Bu görüntüyü görünce ciğerim yandı. Bizi sahipsiz bıraktılar” diye isyan etti.
“17 yaşındaki Salihim’in tabutu geldi. 17 yaşındaydı, Çukurova Üniversitesi’nde okuyan abisi gibi üniversiteye gitmek istiyordu. Açık liseye gidiyordu, daha yeni nişanlanmıştı. Ama kaybettik. Hem de devletin uçaklarının bombasıyla. Böyle şey olur mu? Kontrol etmeden bomba atılır mı? Sorumlular bulunmalı. Ben bu devlete bu kadar hizmet ettim. Olmayan bacağımla gönüllü koruculuk yapıyorum. Bunlar yetmezmiş gibi hem çocuğumu kaybediyorum hem de yalnız bırakılıyorum. Çocuğumun tabutunun üstüne bayrak astılar. Hükümet meydanı boş bıraktı. bdp’lilerin propaganda alanı oldu. Bu görüntüyü görünce ciğerim yandı. Bizi sahipsiz bıraktılar...”
Bu sahipsizlik bu yalnız bırakılmışlık bu terk edilmişlik bu çaresizlik insanları kaybetmemize neden olur. Bugüne kadar Doğu’da hep böyle oldu.
İKİNCİ GİDİŞİYDİ. DÖNÜŞÜ TABUTLA OLDU Bir diğer gazi ise 30 yaşındaki Mehmet Encu. Mehmet Encu 1998’de Kuzey Irak’a düzenlenen sınır operasyonu sırasında patlayan bomba ile iki gözünü kaybetmiş. Art arda yapılan ameliyatlardan sonra bir gözü kurtarılmış. O da iyi görmüyor. Son olayda 13 yaşındaki oğlu Erkan, 29 yaşındaki kardeşi Hüsnü ve 19 yaşındaki diğer kardeşi Savaş’ı kaybetmiş. Encu önce oğlunun neden kaçakçılık yaptığını şöyle anlattı: “Gaziyim ben, aylık bin TL alıyorum. Ama 5 çocuğum var. Kemal en küçükten bir önceki. İlköğretim 7. sınıfa gidiyor. Tabii ona harçlık veremiyorum. Bana geçenlerde geldi ve “Baba cebimde 5 kuruş yok. Harçlık için mazota gideceğim” dedi. Hayır desem cebine koyacak para yok. Kabul ettim. İkinci gidişiydi. Dönüşü tabutta oldu. Bayrak olayına ise çok kızgın Encu: “Zaten gözüm az görüyor. Üstünde pkk bayrağı mı var dedim içimden. İnanamadım. Bunu kabullenemem. Bunlar bizim milletvekilleri gelmedi diye oldu. Onlar boş bırakınca böyle oldu.”
Şimdi birinci gruptakilere soruyorum: Ölenler Kürt bile olsa en azından pkk davasına hizmet eden kürtler değil...Oysa siz onların cenazelerine pkk bayrağı ve apo posterleriyle geldiniz...Şimdi hâla onların intikamlarını almayı düşünüyor musunuz...Öyle ya bu insanlar sizin Tece dediğiniz devletten bahsederken ’ Türkiye Cumhuriyeti sağolsun...Türk Milleti sağolsun diyorlar...Buna rağmen yine Kürtlük davası uğruna intikam almayı düşünüyor musunuz? Ya da hâla üzülüyor musunuz? Bir de sorum var? Ölenler Türk olduklarını söylediğine göre hâla devletin kürt katliamı yapmak için onları öldürdüğünü söyleyebilecek misiniz? Ve son sorum: Bir parça olsun utanmayacak mısınız hâla.
Gelelim 2. Gurptakilere: Ölenler kürt değilmiş...En azından pkk lı kürt değilmiş...Peki şimdi ne olacak ? ’pkk lı olmasa bile kürt kürttür ve en iyi kürt ölü bir kürttür’ demeye devam mı?...Yok, yok sanmıyorum o kadar zalim olamazsınız.
Uzatmayacağım efendim.... Ben sadece ve sadece Abdulaziz Encü ve Mehmet Encü’nün sözleri birilerinE kapak oldu mu onu merak ediyorum hepsi o kadar.
Şimdi ne yapalım biliyor musunuz? Hükümete ana avrat Allah ne verdiyse dümdüz gidelim...Rahatlıyalım efendim rahatlıyalım. Bizim hiç bir suçumuz günahımız yok nasılsa...Alt tarafı yorum yaptık...Kimsenin burnunu bile kanatmadık...Kanattığımız vicdanlara gelince....Neyse yazmayım + 18 kapsamında çünkü.