Size yine bir yağlı boya çalışmam tablomun adı HUZUR


Bu evi ilk gördüklerinde ne kadar mutlu olmuşlardı.Bahçe içinde müstakil bir evdi düz ayak.Bahçesindeki ıhlamur ağacının kokusu her yeri sarmış insanın içine bir huzur ve yumuşaklık veriyordu.Gülleri iyiki de baharda budamışlardı .Yaz geldi ve ne güzel açmıştı.Hele kırmızı kadife gül en güzeliydi ona ayrı bir önem veriyordu.Yare çiçeklerini ço seviyordu karanfillere de ayrı bir uğraşı veriyordu.Evin ön bahçesi her çeşit çicekler gülller karanfil hanımelleri vardı.Mis gibi kokuyordu bahçenin her tarafı hatta sokak bile.Yarenin aklına Nazımın şiiri geldi.
o mavi gözlü bir devdi,
minnacık bir kadın sevdi,
kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev,
Yarenin bahçesinde de hanım elleri vardı ama mavi gözlü devri yoktu.Sonra kendi kendine güldü.
-Tövbe tövbe bu yaştan sonra aşkı ne devi yahu bize cüce ble gelmez.
Kikirdiyerek evin arka bahçesine gitti.Arka bahçede ise sebzeler ekiliydi küçük bir bahçeydi ama her sebzeden ekmişti.Domatesler kızarmaya başlamışlardı.Biberler dallarında yeşil yeşil Yare ye bakıyorlardı.Taze fasulye patlicen soğan sarımsak maydonoz herşey vardı.Yare akşama bir melemen ve cacık güzel olur dedi.Domates ve biber topladı dalından.Sebzeler hormonsuzdu sütçü Ahmet efendi hayvanlarını gübresini her sene o getirirdi. Kiraz ağacına baktı Ahmet efendiye söyleyeyimde şu meyveleri toplasın diye aklından geçirdi.
Evin duvarına yapışık tellerle çevrili çitlenbikve pıtırcığa baktı.Çitlenbikle pıtırcıkda Yareye baktı.Gıdaklamaya başladı sadece Yare gelince gıdaklıyorlardı. Tatarcıkla cıtırcık gözükmüyorlardı.
Yare :Nerde arkadaşlarınız bakayım dedi çitlenbikle pıtırcığa sonra baktı oteki tavuklar köşede durmuşlar Yareye bakıyorlardı
-Bakayım bugün bana kaçtane yumurta verceksiniz dedi
-Aferrin kızlarım hergün firesiz yumurtluyorsunnuz sizi seviyorum dedi
Akşam yemeği hazırdı yumurta domates biber. Ahmet efendinin getirdiği süttende yoğurt mayalamıştı. Birde cacık oh mis gibi diye düşündü dizlerini tuttu dört basamak merdiveni çıkarken.
Artık yaşlanmaya başlamıştı yaş elliyi geçmişti .Eee hep genç kalmıyacaklardı istemeselerde yaşlar ilerliyor yaşlanıyordu.Akşamları havayı güzelgörüp geç vakte kadar bahçedeoturmuştu biraz üşümüştü sanki.Bahçei ona huzur veriyordu..Tam kapıyı açıcakken kapı açıldı.Ayla elinde paspasla kapıda belirdi.
-Ne oldu Yare akşam yemeği melemen var galiba dedi Yarenin elindeki sepette domates biber ve yumurtaları görünce.
-Birde yanına cacık yapalım dedi Yare olmazmı
-Olmaz olurmu hemde mis gibi olur ben bu paspası silkeleyim geliyorum dedi.
Yare elindekileri mutfağa bıraktı Ayla elinde paspasla kapıda belirdi
-Ayla nerede bizim prenses dedi.
-Nerede olucak Mine hanım öğle uykusuna yattı akşam için güzel olması gerekiyormuş.
Ayla elindeki paspası yerine serdi düzelti.Kanepenin üzerine serdiği örtüyüde düzeltti.Elinde değildi çok titizdi ne yapsın Yarenin çalvarına baktı .Yare bahçede çalvar giyiyordu annesi gibi çok rahat ediyordu şalvarla.oturup kalkması rahattı bazen sepet almayı unuturdu bahçeye çıktığında çalvarına koyardı topladınlarını.Çok amaçlı bu şalvar derdigelerek
-Senin şalvarından toprak yaprak dökülmedi değilmi dedi.Ters ters Yare ye baktı Yarede ona ters ters bakış attı.
-Temiz temiz merak etme eve girmeden silkeliyorum üzerimi. Sen yaşlandıkça valla çekilmez oldun.Sonra banyoya üstünü değiştirmeye gitti.Giderkende aylanın saçını muzurca çekti.
Kaç yıldır tanışıyoruz diye aklından geçirdi Yare.Otuz olmuşmuydu galiba hepsi çok gençti çocuklar küçüktü.Herkezin kendi evi çocukları ve birer tane kocaları vardı.
Bak şimdi bunca yıl geçmişti aradan çocuklar kendi yuvalarını kurmuşlardı.Ara sıra telefon ederler bazende gelirlerdi.En güzelleride bayram günleriydi bütün çocuklar gelir kalabalık kocaman bir aile olurlardı.Hepsinide kocası Hakın rahmetine kavuşmuştu.Kocaları ölünce çocuklarda evden ayrılınca üç arkadaş bu evi bulmuşalar çok beğenmişlerdi.Birlikte oturmaya karar vermişlerdi.Önceleri çocuklar karşı çıkmıştı ama onları dinleyince hak vermişlerdi.
.