4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
917
Okunma

Aşk-Veda ve Diğer şeyler
Aşık olur seviniriz, “ayrılır” üzülürüz, “kavga” eder üzülürüz, “kıskanır” üzülürüz, “geç gelir” üzülürüz, “ilgisiz” bulur üzülürüz, “anlasın” ister üzülürüz, “anlamaz” üzülürüz “şüphe” eder üzülürüz, “hasta” olur üzülürüz, “az sever” üzülürüz, o “üzülür” yine üzülürüz, “çok sever” sıkılırız, “aşk biter” kahroluruz…
Nasıl bir kimyası varsa bu aşk denen çaresizliğin, bir insandan, milyonlarca bizi üzecek beklentiye sokuyor bizi…
Aşık olurken çaresiziz, şöyle olsun, böyle olsun diyecek vaktimiz olmuyor. Eros oku sokup gidiyor sadece, aceleci biraz. Dur bekle birde şunu deneyelim gibi bir şans ne yazık ki aşkı teğet bile geçmiyor.
Gerçek hayattaki insanlara bakıyorsunuz, filmlere, edebi eserlere neredeyse her yerde aşk ucu yanık bir mektup halinde.
Öyleyse aşk kötü bir şeydir desem, herkes atlar bu metnin üzerine… Çünkü kalbi delik deşik milyonlarca aşk acısı çekmiş insan bile hala tutkulu bir aşk peşinde…
Öyleyse aşk iyi bir şeydir desem, o zaman da aşıklar başlar hayıflanmaya, ben neler çektim bir bilsenler uçuşur havada…
Aşk hem iyidir hem kötüdür desem nasıl olur acaba? Eğer rüzgâr sizden yana esiyorsa o aşk iyidir, yok rüzgâr ters esiyorsa o aşk kötüdür hiç fena olmadı galiba…
Kabahat ne aşkta ne de aşık olduğumuz insanlarda sanırım. Çünkü önce aşık olup sonra söylüyoruz. Ben aslında böyle severim, böyle isterimlerimizi.
Yani sen aşık oldun diye zavallım şimdi sana göre yenidenleşmeli yoksa sana ve aşkına haksızlık olur değil mi?
Peki ya ona?
İnsanları oldukları gibi kabullenmeyi öğrenmeli, hoş görülü gerekliliğini hatırlamalıyız, bir gün bize de lazım olur.
Ve en önemlisi aşk aslında sunulmuş bir armağandır yaşamayı bilene…