Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Bayram KAYA 1
Bayram KAYA 1

Millet Ve Ulusa Ek 5

Yorum

Millet Ve Ulusa Ek 5

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

392

Okunma

Millet Ve Ulusa Ek 5

Bizler görece oluşumların, genel oluşuma değin sağlansan parçalar içinde olduğunu görmeliyiz. Görece oluşumları genellememeliyiz. Bu tutucu bir tabu ve totemimse bir yaklaşım olur. Genellikler içlerinde görece çeşitli özellikleri barındırır. Her görece özellik, genelliğe boyun eğen bir oluşmadırlar.

Tıpkı 7.Yüz yıl Araplarının çevre imparatorluklarına göre bir millet olma bir merkezi otorite ortaya çıkarma becerisinden yoksun oluş geriliğini; zamanca geri kalmışlığını; İslamlığın Araplara hızla akan bir zamanı yaşatması gibi; Gazi hareketi de konjonktürse genel oluşmanın içinde olan ve oldukça geride gelen bir görece özellik ürünüdür.

Hem de dağılan bir imparatorluk bakiyesi içindeki çok geç kalmış uluslaşma sürecini gerçekleyen bir devinme boyut ve boylamıdır. Böyle bir oluşma olmakla imparatorlukların yeni ekonomik ve insan hakları gibi evrensel nesnel ve öznel yaklaşımlarla, sanayi atılımlarının süreç olduğu, uluslaşma adımlarını uygulayan bir sürecin sizden önce dış konjonktürde olgulaşan, sosyal toplumsal devinmesine olan bir sahibiyetlik akışıdır.

Bize özgü olan, geride gelen bu görece özelliğin; kendisinden önce gelişmiş ve bilinen bir Dünya uluslaşma ve emperyalizm gibi aşamalar olguları bilir olması vardır. Ve bu nedenle bu dış gelişmenin seçme ayıklama kriterleriyle, bize özgü özelliğin kendisini içe almanın düzenlenir olması vardır.

Böylece bizim (Gazi) zamanımız (cumhuriyet dönemi) adım adım, olgunlaşa olgunlaşa, akmanın değil de; aksine, bizim (Gazi) zamanımız cumhuriyet dönemiyle, sosyal ve toplumsal zamanımızın çok hızlı akarak ve hızlı zincir reaksiyonlar şeklinde, gelişmesine yol açan bir içe aktarım süreçleri, devrimlerine dönüşmüştür.

Bu yüzden biz bu süreci çok hızlı yaşadık. Zamanımız çok hızlı aktı. Öylede olmak zorundaydı. Şimdiki geri olan Orta doğu ve Afrika ülkelerinin göze alamadıkları da bu. Tabii ki buna emperyalist uyuşturmayı dâhil etmiyorum.

Biz bu süreçle, yani gelişmişlerin süreç olması gibi bilinmeyen, yeni oluşan bir süreci değil de; aksine bilinir olanın, deneyim ve tecrübe olanın, denklik olması dayatılanın ivedi belirimiyle; bütün semptomlarıyla birlikte kaostuk bir absorbesini yaşadık. Hızlı olanın, hazmı da hızlı olmak zorundadır.

Ama ne yazık ki kendi doğası gereği Sosyal yapı bu hazmı yapamayacaktı, hala da yapamadı. Böylesi zorunlu gelişmenin böylesi bir sorunu da sizin hem mutlu bir kamburunuz olacak, hem de her kazanç gibi bu kazancın da bir kaybı olacaktır.

Siyasette bunu bilmez gibi hala kaşımaktadır. Günümüzde bir Arap devrimi olacaksa bunların tümden olması ve sindirilmesi, göğüslenmesi, gerekecektir. (üçüncü savaş bu mantıkla yazdığım bir dizidir.) Bu yüzdendir ki cumhuriyet devrimleri 250 yılık bir atılımın verilerini ve 250 yılık atılımın bütün olumsuz aktarımlarını üst üste düşürmüş 10-15 yıllık bir evreye en hızlısı sığdırılmış bir zamana yayılma olacaktı.

250 yılık akışın set olmuş 15 yıla sıkışmış patlamaların hızlı akışını şimdinin aydınları antidemokratik görürler! Demokrasi hakkında çok şey bilip, çok şey söyleyebilirsiniz. Ama bir konu bilmezliğiniz ya da konuya ilişkin bir bağlantı eksikliğiniz, tüm söylemlerinizi boş çıkarabilirdi.

Demek istemem şu. Ölümler istenilen bir tasvip değildir. Ama bir şekilde olmaktadır. Gelişmiş ülkelerde sanayi devrimi ile başlayan bu sürecin muhalifliği ile ölenler, göze batmaz bir alışma içinde, kabul ediş ve sindirmeler dâhiliyesinde, hani olgunlaşa olgunlaşa, 250 yıl içinde tek tük ve yasal oluşla ölümler; bizim cumhuriyet devri ile birden olan, olağan üstü mahkemelerin olağan üstü kararlarından, daha az değildir.

Biri 250 yıl içinde katmeriyle olmuştur. Birisi ilk dönem içine sıkışmışlıkla olan baskı ve insani tepki ile gösterilen duygusal ama yine de insanca tepkidir. Ancak analizi yapıldığında gelecekte dahi böylesi değişme dönüşmelerin inisiyatifiniz dışındaki kaçınılmazlıklarıdırlar antidemokratiklik. Çünkü demokratik olmanız için antidemokratik olacağınız bilinmelidir. Değilse bilincine varamadığınız neyin demokratı olacaksınız.

Çünkü süreç hızlı, süreç tepkileri ve tepki sayıları tek tük olmakla sindiriliyorken böyle kusur kadı kızında da olur denecek cinsi aşacak sıkışmış zaman aralığı içinde; hızlı ve çok hızlı olmakla bunlara ilişkin kararların çeşitleri ve verilmesi de, hızlı ve çok hızlı olmaktadır. Süreci kesikli algılayamayan insanlar kendi bilmezlikleriyle, sürecin nalına da mıhına da vurmaktadırlar.

Normal bir başlangıçla, normal sürece yayılması gereken süreç ve sürece ilişkin aksama zamanı birden bire şoke yaşanmamıştı. Dış rekabet ortamı durup durduğu yerde olmuyordu. Siz onun bir noktasına geldiğinizde o başka bir noktada bulunuyordu. Bu içe aktarımın da verdiği bir zaman sıkışması da bu gecikilmişe eklenecekti.

Muhasır medeniyet bu süreci reçete olarak önünüze zaten koymuş kendisi de aynısını yaşamış. Siz her biri bir zamanın içinde alınacak ilaçları birden alıyorsunuz. İlaca semptom tepkileriniz de birden ve akıl almaz hızda olacaktır. Size akıl almaz gelen hız, toplumun gücü ve toplumun bilinci olduğundan; toplumun gücü sizin dışınızda ve sizi aşkındır. Bu seyrediş halk için garabetken, toplum için olağan bir belirme olacaktır. Halk yeni toplumun nimetlerini yerken; hem gelin olurum, hem ağlarım diyecektir.


21.05.2011

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Millet ve ulusa ek 5 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Millet ve ulusa ek 5 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Millet Ve Ulusa Ek 5 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
HakanKurtaran
HakanKurtaran, @hakankurtaran
22.9.2011 12:56:50
Yüreğinize sağlık.
Düşünerek algılayarak okudum.
Tebrik ederim
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL