Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz

....

Yorum

....

42

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2673

Okunma

Okuduğunuz yazı 10.4.2011 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

....

“Tanrım! Bu berbat bir şey! ” dedi adam. Kadın gözlerini tabağından ayırmadan:

“Yine ne buldun?” diye cevap verdi.

Adam; “Haftanın dört günü aynı yemeği yemekten bıktım.”dedi. “Bir daha yemekle uğraşmamak için, düğünümüzde yemek dağıtılan kazanı kullanıyorsun.”

Kadın elindeki çatalı bırakıp dirseklerini masaya dayadı. Bir süre yemeğiyle kavga halindeki adama baktı.

Aslında ona verecek bir sürü cevabı vardı ama, aklı hala bir türlü bitiremediği romanındaydı. Hem şu an onunla kavga etmesi hiç de işine yarayacak bir durum değildi. Çünkü yarın yayınevindeki toplantıya onunla gitmesi gerekiyordu. Zoraki olduğu her halinden belli bir gülümsemeyle yeniden çatalı eline aldı.

“İyi ya” dedi. “Tasarruf diyordun.”

Adam önündeki tabağı masanın ücra bir tarafına sürdü. İçinden “Romanı için yeni diyaloglar üretmesi lazım. Bunun için de benimle kavga etmesi gerekiyor. Ona bu zevki yaşatmayacağım.”diye geçirdi. Kalkıp buzdolabından reçel kavanozunu çıkarttı.

“Çok şükür annem beni hep düşünür” dedi. “Yolladığı reçelin bu kadar bereketli olması da Allah’ın pek sevgili kulu oluşumdan sanırım.”

Kadın adama bakmadan:

“Mübalağa ediyorsun” dedi. “ Bence yemek gayet güzel.”

“Ah, mübalağa! Sevgilim, otuz yaşındasın ve dedenden kalma kelimeler kullanıyorsun. Sanırım böyle yapınca daha edebi durduğunu düşünüyorsun.”

Kadın cevap vermedi. Adam tam reçelli ekmeği ağzına götürecekken durdu, sonra ekmeği masaya bıraktı.

“ Yani sen pazarda biber alırken bile tuhafsın.”dedi.

“ Ne demek bu şimdi?”

“Tuhafsın işte…Her şeyin şiir gibi… ‘Aman da ne güzel biber…Kardeş ordan bir poşet ver. Biraz da patlıcan alayım. Bizim oğlan pek sever.’

Kadın bozulmuş bir ifadeyle adama baktı. Adam onun bu bakışlarına aldırmadı. Ağzına attığı reçelli ekmeği çiğnerken konuşmasına devam etti.

“ Bazen bu durum beni utandırıyor. Herkes sana bakıyor ve ben kendimi bir uzaylıyla evli gibi hissediyorum.”

Bir süre ikisi de konuşmadı. Sonra adam aklına müthiş bir şey gelmiş gibi gözlerini açarak ve heyecanla:

“ Ne düşünüyorum biliyor musun?” dedi. “Kadınlara edebiyatta da kota koymalılar. Toplumun salahiyeti için. Bak ‘salahiyeti’ dedim. Ölümü gör hakkını ver bu cümlemin.”

Kadın çatalını masaya bıraktı. Sakince bardağın dibindeki suyunu içti. Derin bir nefes alarak adama baktı.

“ Yazmamın sana ne zararı var?”dedi.

Adam içten gelen bir kahkahadan sonra:

“ Bir zararı yok elbette” dedi. “Ocakta unuttuğun kömürleşmiş tencerelerin yenilenme masraflarını saymazsak, dalgınlıktan açık unuttuğun lambaların ve muslukların geri dönüşümünü saymazsak, tek yönlü beslenmenin oğlumuzu minyatür bir mantara çevirmesini saymazsak, bana zararın yok, evet. Bak aç kalışlarımı ve dışarıdan söylemek zorunda olduğum yemeklerin faturalarını hiç eklemedim bile.”

Kadın biraz daha kocasına doğru eğilerek;

“Bencilsin” dedi. “Bencilsin ve yazmanın ne büyük bir erdem olduğunu anlayamıyorsun.”

Adam uzun bir kahkaha daha attıktan sonra mutfak dolabının alt rafında duran defteri göstererek:

“Her yanımız erdem dolu.”dedi. “ Dolaplar, yastık altları, hatta duvarlar bile. Geçen gece yastık kılıfının içine soktuğun kalem gözümü çıkartacaktı neredeyse. Ne yapıyorsun sen; geceleri uyanınca da mı yazıyorsun?”

Kadın asık bir suratla masadaki tabakları kaldırdı. Kocasının kendisini anlamadığını düşünüyordu. Tabakları makineye yerleştirirken “ Neden yazar kadınların genelde dul, ya da bekar olduklarını şimdi daha iyi anlıyorum” diye mırıldandı.

“ Öyle olur tabi” dedi adam. “Herkes senin kocan gibi sabırlı değil.” Masada kalan ekmek kırıntılarını toplarken konuşmaya devam etti:

“ Bir yazarla evli olmak erkeğin başına gelebilecek en büyük felaket. Ütüsüz gömlekler, yanmış ya da tüketim tarihi geçmiş yemekler…Sabahları, kan çanağına dönmüş bir çift göze bakarak uyanmak…En kötüsü de; kendimi yazdıklarını okumak zorundaymışım gibi hissetmem.”

Kadın bir sigara yaktı ve tekrar masadaki yerine oturdu.

“Şikayetlerin hep kendinle ilgili” dedi. “ Siz erkekler kadını sadece ev mümessili olarak görüyorsunuz. Başka şeyleri de pek ala temsil edebileceğimiz hiç aklınıza gelmiyor. Örneğin duyguyu, ya da merhameti, ya da insanlığı. Oysa bir kadın bütün bu saydıklarımı bir erkekten daha kaliteli bir şekilde temsil eder. Bunları kullanarak insanlığa yarar eserler kazandırmak her kadının hakkı, hatta görevi. Bunu anlamak sahiden bu kadar zor mu?”

“Görev mi? Allah aşkına! Siz sıkılmadan ya da depresyona girmeden hangi işinizi tamamladınız ki?

Adam, o dakikaya kadar elinde tuttuğu tartışma üstünlüğünü kaybetme endişesiyle sustu ve düşündü. Gerçekten karısının ne demek istediğini anlayamıyordu. Papirüs yaprağı keşfedildiğinden beri sürekli bir şeyler yazılıyordu. İnsan hayatını dolduran olaylar bu kadar sınırsız mıydı ki, milyarlarca yıldır, yazılacak konular bir türlü tükenmemişti. Karısının küvetin kenarında unuttuğu kitaptan okuduğu sözler aklına geldi. “Hiçbir söz yoktur ki,daha önce söylenmemiş olsun.” Bunu söyleyen de büyük bir yazardı. O halde neden hala yazıyorlardı.

Kadın kısık gözlerle kocasına bakıyordu. Onu gerçekten anlamıyordu. Eğer yazar olan kendisi değil de kocası olsaydı, onunla kesinlikle gurur duyardı. Ömrünün sonuna kadar da düşünse, okumayı ve yazmayı lüzumsuz bulan insanları asla anlayamayacaktı. Okumanın, sıkıştırıldığın ve zaten senin tercihin olmayan kalıplardan sıyrılıp, yeni yeni alemlere yolculuk etmek, satır aralarında can vericici soluklar almak, farklılaşmak, özgürleşmek, bilimin bile mucize saydığı ve hala gerçekleşmesi mümkünmüş gibi görünmeyen “ışınlanmak” gibi bir şey olduğunu kocasına nasıl izah etmeliydi? Yazmanın bir tutku olduğunu, her insana bahşedilmeyen ilahi bir lütuf olduğunu ve bazı insanların yazamayınca nefes dahi alamadığını nasıl anlatabilirdi?

Sonunda adam sessizliği bozdu.

“ Bütün erkek işlerine el attınız.”dedi. “Güya insanlığa hizmet ediyorsunuz ama, bugün kavuşamayan pek çok sevgilinin vebali siz kadınlardadır. Siz piyasaya el atınca erkekler işsiz kaldı. Malum; işsize kimse kız vermiyor. Bunu ne zaman anlayacaksın biliyor musun; oğluna kız istemeye gittiğinde.”

Kadın sert bir tonla:

“Yazmak da mı erkek işi?”diye sordu.

“ Elbette erkek işi.”dedi adam. “Kadın işi olsaydı, dünya edebiyatı yazarların en az yarısının kadın olması gerekmez miydi?”

O sırada oğulları mutfağa girdi. Çocuk anne babasının arasında durdu. Bir süre düşündükten sonra, masanın üzerindeki bardağı aldı ve musluktan su doldurdu. Tam kapıdan çıkmak üzereyken geri döndü ve gözlerini seri bir şekilde kırparak;

“Rica ediyorum sessiz olun” dedi. “Bitirmem gereken bir kitap var.” Sonra çıkıp gitti.

Adam kapıyı işaret ederek karısına baktı:

“Tanrım! Çocuğu ne hale getirdiğine bak! Sayende iyi beslenememiş vücudu, iri kafası ve kocaman gözlükleriyle hilkat garibesi gibi görünüyor.”

“O çok sağlıklı ve bilinçli bir çocuk” dedi kadın. “Bütün bunları annen söylüyor değil mi?”

“Annemi neden karıştırıyorsun?”

“Çünkü her pazartesi teşrif edip, çocuğu banyo tartısında tartarak ‘Bunu yedirmiyor musun’ diyen o.”

Adam sandalyesinden kalktı, elindeki ekmek kırıntılarını lavaboya döktü ve kapıya doğru yöneldi. Biraz daha devam ederlerse kavganın muhtemel olduğunu anlamıştı. Kapıdan çıkarken söylenmeye devam etti:

“Tanrım, bir kadına hem yazma yeteneği, hem de çene kuvveti vermen adaletsizlik! Okumuş kız alınmaz diyen annemi dinlemeliydim”


...ENGİNDENİZ...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
.... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz .... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
.... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Esmize - Perihan Kılıç
Esmize - Perihan Kılıç, @esmize-perihankilic
11.4.2011 23:54:12
:)))) bayıldım sevgili Aynur...akşam olunca çocuklar sabahçı erken yatar ben pc ye eşim laaptopa geçer ben okur ve yazarım o sanırım tüm oyun sitelerinin müdavimi ve en gözde oyuncusu ..ilk yazmaya başladığımda bana bırak bu boş işleri yazık vaktine dedi..ben de hangi oyun sitesini önerirsen oraya kayıt olayım vaktim daha dolu geçsin deyince bir daha sesi çıkmadı.. ardından okul arkadaşlarımız, iş arkadaşları, çevre kalemimi ona övmüşler bu defa yaz demeye başladı bir iki mırın kırın etti örnekteki koca misali yemeğe işe; hayatımda ilk defa yardımcı bir kadın almaya başladım o da halloldu.o oynuyor ben yazıyorum.tek sorunsuzluğumuz sanırım beni okumuyor.ben de oku demiyorum o konuda da sorun yok..

bazen düşünürüm galiba bizler farklı gezegenlerdeniz.erkekler ve kadınlar olarak..zevkler fikirler hayata bakış açısı onlar dümdüz bakar, bizler ayrıntıları görürüz...onlarda görünen analiz edilir bizler görünenin ardına neden niçinine bakarız..belki o yüzden erkeklere yaşam daha kolay geliyor hele bizsek yaşamı irdeleyen her şey güllük gülistanlık..eskiden kızardım şimdi ise komik geliyor eğlenebiliyorum bile kendi çapımda

yazınla en çok da kendimi hatırlattın bana, bak yine güldüm ..tek fark azmimiz..onlar bozar biz yine de yazarız. ama sanırım eşim mutlu çünkü bayan çenesi denilen illetten mahrum yaşıyor.çünkü eşinin çene yapmaya vakti yok.aslında yazan bayanların eşleri bu konuda da şanslı...Kayınvalide faktörü zaten fi zamanında bertaraf edildi.ya arkadaşım bakınca ben de çok mutluymuşum..

teşekkürler selamlar sevgiler
İbrahim ERZURUMLU
İbrahim ERZURUMLU, @ibrahimerzurumlu
11.4.2011 17:56:58

Aslında bu anlattıklarınızın cinsiyet kısmına eyvallah...Bu maalesef dünyanın her yerinde geçer akçe...Lakin ülkemizde yakın tarihte bile çözülecek sorun değil,daha kırk fırın ekmek yememiz lazım toplum olarak...

Ben daha genel pencereden bakmak istiyorum;

Yazmak,okumak ve anlaşılmamak geçmişten günümüze yazanların ortak sorunu...Belki istisnalar vardır.Yazanları yazdıklarından dolayı,öldürmedik mi? Hapislerde çürütmedik mi? Mahalleden kovmadık mı? Evimizden atmadık mı? Sayfayı çevirdikçe nice örnekler çıkar geçmişten geleceğe bu coğrafyada...Ama yinede içinde okuma ve yazma azmi olan insan cinsiyeti ve çektikleri ne olursa olsun yazar ve semeresinide öyle veya böyle alır...Sizi bir kişi anlasın ama tam anlasın yeter...

Selamlarımla, her zaman ki gibi yine okunası bir yazıyı,okutan bir kalemden gönlümüze akıttık...tebriklerimle
Sevgi Salman
Sevgi Salman, @sevgisalman
11.4.2011 16:31:08
Aynur'cuğum bugün pc yi geç açtığım için "günün yazısı"nı şimdi gördüm ve mutlu oldum.

Kutlarım canım. Sevgimlesin
Silence
Silence, @silence
11.4.2011 16:10:54
Sevgili Aynur; çok keyifli bir yazıydı ,zevkle okudum . Tebessüm ettim ,düşündüm çokça ders alınması gereken noktalara parmak basmışınız . Kadın yazar okur,ukala çok bilmiş denir. Kadın okumaz yazmaz cahil denir .
Tebriklerim çokça ,sevgilerimle ...
Oflu
Oflu, @oflu
11.4.2011 14:33:11
İçeriği; zaman zaman: " - kadın haklı , zaman zaman: " - erkek haklı " dedirtse de, kimimize göre " Okumuş kız alınmaz " diyen anneler, kimimize göre : " - meslek sâhibi kadın ile evlenmek çok kolay değildir " diyen babaların da haklı olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor galiba.

Üslûbunuz, dile ve ifade gücüne hâkimiyetiniz son derece güzel.
Beğeni ile okuduğumu söylemeliyim.

Tebriklerimle
UNALAN
UNALAN, @unalan
11.4.2011 14:24:03
Kızsalarda kızmasalarda yazar yine güzel yazmış ve seçkiye bile layık görüşmüş, tekrar kutluyorum değerli arkadaşım, selam ve sevgilerimle.
müget
müget, @muget
11.4.2011 14:21:36
güldüm.

şu erkekler gerçekten de narsistler..

eh idare edeceğiz.

okunası, kutlanası bir yazıydı.

tebrikler can.
N. B. Ç.
N. B. Ç., @n-b-c-
11.4.2011 10:55:21
10 puan verdi
Aslında yazıyı okurken neler neler geçmişti aklımdan. Bir taraftan düşündüm, bir taraftan gülümsedim.

Biz insanlar her şeyi olduğu gibi bu yazarlık ve yazma olayını da abartıyor muyuz nedir? Hoş yazmak için kafan dinç olacak, ortam senin istediğin seslerden ibaret olacak, senden hizmet bekleyen olmayacak....

Eee iyi de yazacağım diye yalnız mı kalacağım yani?

Yok! Etrafımda sevdiklerim ve başının etini yediğim eşim olmalı. Yoksa hayatın ne anlamı kalır.

:)) Yazının güne geldiğine neden şaşırmadım aceba? İlginç...
ALMILA KARGÜLÜ
ALMILA KARGÜLÜ, @almila-kargulu2
11.4.2011 09:44:31
10 puan verdi
Bu kez de güne düştüğü için kutluyorum efendim.
Selam ve muhabbetle...
erolabi
erolabi, @erolabi
11.4.2011 09:25:05
:)))
Sizin yazdıklarınızı okurken aklıma dedem geliyor...
Aslında her yazınızda aklım dolup boşalıyor...
Dedem eski bir eşkıya idi...
Annem köydeki evmizde gazete okurken dedem gelmiş...
"Sen ne yapıyorsun ?" demiş...
Annem cevap vermemiş..gazeteyi göstermiş..
" Karı kısmının gazte okuması zıddım iştir " demiş..
Dedeme göre kadın gazte okumaz..dı.
Babam babasaının yaptığı gibi yapmadı.
Annemi kitap okuması konusunda teşvik ederdi.
İstediği kitapları fotoromanları alırdı...
Ses....Hayat...mecmuası devamlı alınırdı o zamanlar..
Bir de "cep fotoroman"....
Kiling vardı birinde ..
Hani şu iskelet kostünlü adam..
Bikinili kadınları öldürürdü...
O zamanlar haftalık çıkardı o dergiler..
Yeni sayı merakla beklenirdi..
hey gidi günler...
hey gidi fotoromanlar..
Her halükarda kadınları acz içinde görmek isteyen erkek egemen coğrafyamız..Hey..
Selam saygı ve tebriklerimi sundum.
reyya
reyya, @reyya
11.4.2011 09:02:07
Süper bir yazıydı hani damak tadı bırakanlardan
tebrik ederim:)))))))
ayşe1
ayşe1, @ayse1
11.4.2011 09:00:45
Çok yerinde mesajlar barındıran akıcı, güzel yazınıza tebrikler.
Sevgilerimle.
Ülviye Yaldızlıı
Ülviye Yaldızlıı, @ulviye-yaldizlii
11.4.2011 08:27:20
10 puan verdi
Gülüm tebrik ederim daimi başarılar dilerim..Ssevgimle ..valla:)
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
11.4.2011 08:05:29
Ben neden gülümseyemedim ki... :(

Bu yazının üzerine çok çok konuşulur ama ben susayım değil mi...

Seni seviyorum ve gününün kutluyorum....
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
11.4.2011 06:23:52
Tebrikler Aynur kardeşim, bu güzel yazıya kurdele çok yakışmış, sevgilerimle.
Adnan Bilgiç
Adnan Bilgiç, @adnanbilgic
11.4.2011 01:43:36
Su gibi akıp gitti. Seçkiyi fazlası ile hak etmiş. Tebrik ediyorum efendim.

Gerçekte, böyle kocalar/adamlar var mıdır diye, geçirdim içimden çokça.
Galiba, azımsanmayacak kadar, sayıları fazlaca :(( bu tür düşünce de saplı kalanlar...

Keyif alarak okudum, izninizle paylaşıyorum efendim.

Daima sevgim, ve huzurla kalın
*vintage*
*vintage*, @-vintage-
11.4.2011 00:48:31
çok güzeldi..kaleme yüreğe sağlık...
saygılarımla
BANU ULUDAĞ
BANU ULUDAĞ, @banuuludag
11.4.2011 00:36:01
10 puan verdi
Güne yakışmış bu güzel yazı. Tebrikler sevgili Aynur
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
11.4.2011 00:16:49
Güne gelmeye yakışıyor yazıların. Tebrik ederim. İyi ki varsın. Sevgilerimle...
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL, @fikret-tezel
11.4.2011 00:09:53
Benzer rahatsızlıkları olan erkekler de olduğunu belirtmek isterim önce.

Sonra da tebrikler elbette, seçki için.
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
10.4.2011 23:37:05
Harika bir yazıydı. Ben öyküdeki kahramanlarımıza bakınca oldukça şanslıyım. Çünkü eşim de edebiyat aşığı. Karşılıklı yazıyoruz. Çok beğendim. Tebrikler. Sevgilerimle...
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
10.4.2011 21:49:03
10 puan verdi


canım yine korkuttun beni ,ama benim sözüm var kendime , bu konuları sorun eden adama sümüklü böcek pişireceğim ben

.))
BANU ULUDAĞ
BANU ULUDAĞ, @banuuludag
10.4.2011 21:36:19
10 puan verdi
Neden dünyada kadın şair az, kadın yazar az diyenlerin göremeyeceği, ve asla da görmek istemediği bir gerçek var.
Kadına çok uzun zamandır biçilen rol onun önceliğini zaten belirliyor.
Akıllı kadının, yazan, üreten , düşünen, okuyan kadının pek de "makbul" olmadığı bilinyor yüzyıllarıdr. Kadın bu kadar geri planda bırakılırken ve de bastırılırken çevresi tarafından, üstelik o kadar "görevlerinin" ve de sorumlulukları arasından biir şeyleri başarması, üretmesi bile ne kadar büyük bir çaba ve emeğin ürünü.

Tebrikler bu güzel yazıya..

Sevgimle


ayhansarıkaya
ayhansarıkaya, @ayhansarikaya
10.4.2011 20:23:56
10 puan verdi
Bence ;yazmak,eşler arasında kıskançlık yaratıp,sürtüşmelere meydan vermemelli...Tabi ki her iki tafın da yazıp çizmesinde fayda var, diye düşünmekteyim.Olmazsa ne olacak peki?İşte burada sorunlar çıkmaya başlıyor.Yazan taraf,kendisini "bulunmayan hint kumaşı gibi" görüp hayat arkadaşına üstünlük taslamaya çalıştığı anda,ipler kopmaya başlıyor ki;ilerki günlerde vahim durumlar bile ortaya çıkabilir...Ne olur;ayrılık! Bence yazan kişinin burada esnek olması lazım.Şöyleki;yazıyorum diye eşini ve çocuklarını asla ihmal etmemeli.Yazıp da ne olacak sanki; ya açlıktan ölecek ya da hapishenelerde çürüyecek.Peki kim yanacak sana,kim? Uğruna sayfalar dolusu eserler yazdığın bu okumayan halk(!) mı? Hayır? Öncelikle senin derdine deva olacak kişi, bence hayatını paylaştığın eşin olacaktır.Onun yazması çizmesi o kadar da önemli değil...Yeter ki kendisine değer verildiğini hissetsin,yeter...Bütün sıkıntılarına katlanmaya her zaman razı olacaktır.

Yazmak demek,ipekböceği gibi kozasına saklanmak demek değildir. Pozitif olup; yaşamı,etrafındakilerle birlikte paylaşmaktır. Ben, zaman zaman okumayı ve yazmayı çadırımın altında sürdürüyorum.Hem müşterilerle şakalaşıyorum ,hem de eşimin dünyasından kopmuyorum.Hatta şu yazdığıma neler katmalıyım ,senin sezgilerin benden oldukça güçlü diye onu pohpohlamaktan da geri kalmıyorum.

Yani yazmak demek,çevrendekileri ezmek ,hor görmek demek değildir. Ya da koca dırdırı ve ya kadın dırdırından uzaklaşmak demek değildir. Önemli olan onlarla birlikte olmaktır.Orham Kemal'i düşünelim.Sanki bir yazım makinesiydi kendisi.Ama özel hayatını,çocukları ve eşi birlikte paylaşmaktan geri kalmadı. Ha keza Aleksendır Dumas da öyleydi...

Yukarıdaki yazı da bence ;kadın yazar,egolarının esiri olmuş.Erkeğini ilgi yoksunluğuna uğratmış.Yazdığını eşi ile paylaşmalı,onu hakir görmemeliydi...

Bir de yazmayı tutku olarak kabul edenlere,yazmasam delirirdim diyenlere kafamın tası atıyor...Öyle düşünen, kendini kaf dağında görenleri "zavallı yazarlar" diye kabul etmekteyim...

Okumak gibisi var mı ya...Sanki engin denizlerde yüzüyorsun hissi veriyor,okumak...

Velhasıl;yazan kişi,yazdıklarını bir kenara bıraksın,hafta da bir gün dahi olsa,çoluğu çocuğu ile pikniğe gidip,mangal yapsın,diyorum...Nasıl olsa yazdıktan elli sene sonra meşhur olacağız.Onun için dert etmeye değmez bu kısacık hayat!..

Sevgilerimle Aynur...(BİRAZ KAFAYI TOPLAYAYIM, YAZMAYA BAŞLAYACAM..)



ayhansarıkaya tarafından 4/10/2011 8:30:53 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ağyar
Ağyar, @agyar
10.4.2011 17:54:13
10 puan verdi

SAVUNMA MAKAMI: Sayın yargıç, değerli jüri üyeleri, itiraz ediyorum.
Davacı “KADIN YAZAR ADAM BOZAR” şeklinde bir başlık kullanarak jüri üyelerini etki altına almak istemiştir. Yorumcu sayısındaki ezici bayan çokluğuna bakarsak kısmen de olsa bunda başarılı olmuştur. Savunma makamı olarak davanın daha doğru bir istikamette seyredebilmesi için birkaç şahidi daha dinlemek istiyoruz yüksek müsaadelerinizle. Bu yüzden Sayın Bedri, Tacettin, Secaattin, Engin, Ahmet, Ayhan, Selami, Mehmet, Fikret, Hüseyin, beyleri de tanık sandalyesine rica ediyoruz.

İDDİA MAKAMI: Ne olacak işte şıracının şahidi bozacılar
SAVUNMA MAKAMI: Sayın yargıç itiraz ediyoruz, lütfen iddia makamı sözlerini düzeltsin

İDDİA MAKAMI: Niyeymiş, ne var sözlerimizde sayın yargıç
SAVUNMA MAKAMI: Olur mu efendim, doğrusu bozacının şahidi şıracı olacaktı :- )

TANIKLAR.:…………………………………………………………………

YARGIÇ: Değerli jüri üyeleri tanıkları dinlediniz, yüksek mahkemenin adil kara verebilmesi için her iki tarafa son kez söz vermek istiyorum, buyurun İddia makamı ve savunma makamı son sözlerinizi alalım

İDDİA MAKAMI: İdam, idam. Türk Ceza Kanununun yediyüzdoksanyedibinsekizyüzyirmiüçüncü maddesinin birinci fıkrasının c bendine göre sanığın idamını talep ediyoruz efendim
SAVUNMA MAKAMI: Yok deve...kesseydiniz b a a r i

İDDİA MAKAMI: Müebbette olur
SAVUNMA MAKAMI: Sözün bittiği yer burası olsa gerek :- )

Şaka bir yana bilgisayarın başına geçince daha doğrusu yazı işine bulaşınca kantarın topuzunu bir türlü ayarlayamıyoruz galiba, her iki tarafta

Saygılar, selamlar
Hüseyin Akdemir
Hüseyin Akdemir, @huseyinakdemir
10.4.2011 17:48:31
Aynur Hanım,
Rolleri değiştirip bunun ardından bir öykü daha yazın bence.
Onu da aynı açık yüreklilikle, aynı güzellikte yazacağınızdan kuşkum yok.
Ve biz yazacağınız o öykünüzü de ilgiyle ve severek okuyacağız.
Hem ilginç olmaz mı bir kadın gözüyle erkek yazarın anlatımı. Üstelik sizin objektif yaklaşacağınızdan eminim. Çünkü bu öykünüzde de öyle yapmışsınız.
Edebi dilinize bir şey söylemek ne mümkün. Yine harikaydı. Bu kez güldürürken düşündürdünüz.
Tebriklerimle
Saygı ve sevgiyle kalın...
Ülviye Yaldızlıı
Ülviye Yaldızlıı, @ulviye-yaldizlii
10.4.2011 17:27:48
10 puan verdi
:)Bana çok tanıdık geldi bu söylemler.
Gözlemin yine birsıfırlık değerde gülüm..Öptüm göynünden
nilkurt
nilkurt, @nilkurt
10.4.2011 14:09:00
Tek kelimeyle harika...
Kutluyorum engindeniz..selamlarımla.
incidal
incidal, @incidal
10.4.2011 12:56:12
Başlığı görünce merak ettim ama içeriği görünce gerçekten düşündürdü.Her işte kadınların işi gerçekten zor fakat yazma konusunda bu kadar sorun olacağını düşünmemiştim.
kadının işi her zaman zor zaten.Çok güzeldi.
Tebrikler ve sevgiler
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
10.4.2011 12:32:51
evey canım evet muhtaşemsin
çok çok güzeldi inan söyleyecek söz bulamıyorum
sevgilerimi kabul et bitanem
hicbitmez
hicbitmez, @hicbitmez
10.4.2011 12:28:12
10 puan verdi
Cok cok güzeldi.
Ama aileyi ikinci plana almissa bir kadin bence oturup da birseyler okumali yazmaktan önce.

Yüregine saglik sevgili Aynur
Sonsuz sevgimle



Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
10.4.2011 11:30:48
10 puan verdi
“ Bir zararı yok elbette” dedi. “Ocakta unuttuğun kömürleşmiş tencerelerin yenilenme masraflarını saymazsak, dalgınlıktan açık unuttuğun lambaların ve muslukların geri dönüşümünü saymazsak, tek yönlü beslenmenin oğlumuzu minyatür bir mantara çevirmesini saymazsak, bana zararın yok, evet. Bak aç kalışlarımı ve dışarıdan söylemek zorunda olduğum yemeklerin faturalarını hiç eklemedim bile.”

Sen çok yaşa iyi mi Aynur; yazın tamamiyle güzel ama yukarıdaki aldığım bölüm beni hem düşündürdü hem çok güldürdü.. Bazen o kadının durumuna düşmüyorum desem yalan olur. İyi ki benim çocuklar büyüyüp gittiler de benim beslemem gereken bir çocuk ve dırdırını dinleyeceğim bir kocam yok. Yanan yemekleri benden başka göre de yok evde:)))

Tebrikler. Sevgimle canım.
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
10.4.2011 11:00:12
Aynur'cuğum bu kadar yakışan bir başlık!Bayıldım, gerçekten okumaya dahi üşenen erkek ve kadınları gördüğümde, size hak vermemek elde değil.
Gerçi okumayı ve yazmayı sevmenin erkeği kadını olamaz, bir kızkardeşim var, çok severim, bir çok işi çok güzel başardığı halde, okumayla pek arası yok.okulda da zaten sözel dersleri hocaları dinleyerk sınavları geçerdi, matematik zekası çok iyi, sevdiği sayısal.
Bugüne kadar yazdıklarımdan birini okumamıştır.Bak şurda çok güzel bir yazı var deseniz, sen oku bana anlat der.
Yazınızı beğenerek okudum, çok başarılı ve gülümsetti, sevgi ve selamlarımla.
O qué
O qué, @o-qu
10.4.2011 09:22:44
Kadın yazar, adam bozar!?

Bundan sonra sloganim bu, harikasınız her zamanki gibi ,
yine özenle seçilmiş yerli yerinde kelimeler.
Zevkle okuduk

Tebrikler , tebrikler.
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
10.4.2011 06:53:23
10 puan verdi
sevgili engindeniz......her yazını keyifle okuyorum....ama bu yazın varya bu yazın.....muhteşemdi...... bayıldım.....saygılar
ALMILA KARGÜLÜ
ALMILA KARGÜLÜ, @almila-kargulu2
10.4.2011 01:40:13
10 puan verdi
Yazdığım şiirleri hiç okuma merakı olmayan eşime ancak ona ceza olsun diye okuttuğum zamanlar geldi aklıma.
Zorla yanıma oturtup, ona şiir okurdum. O da cezasının bitmesini bekleyen çocuklar gibi ivedilikle dinler ve sonuda" Bitti mi, oh, çok şükür" der ve yanımdan zıpkın gibi ayrılırdı..

Çok akıcı ve ustalıkla yazılmış bir hikaye. Ben beğendim
tebrik ediyorum siiz.
Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
10.4.2011 01:35:54
Sevgili kardeşim... Senin ki inşallah kurgudur...

Ama bizim evde aynısı her gün yaşanıyor...
Roller değişik ama yaşananlar aynı...
İyi bir gözlem, çok başarılı bir yazıydı... Tebrikler...
su_misali(Gülhun Ertilav)
su_misali(Gülhun Ertilav), @su-misali-gulhunertilav-
10.4.2011 01:20:20
10 puan verdi

belki bir gün bizi anlarlar

hep zaman demişimdir

zamannnnnn

kutlarım güzel anlatımdı

selam ve sevgilerimle


(Mustafa Çetiner)
(Mustafa Çetiner), @mustafa-cetiner
10.4.2011 01:01:16
Çok güldüm bu yazıyı okurken.
Sebep?
Yıllar önce şiire ilk başladığımda yastığımın altında mutlaka kalem kâğıt bulundurur gecenin o derin sessizliğinde aklıma gelen dizeleri hemen not ederdim.
Işığı gören Rahmetli Annem ve kulakları çınlasın Babam 'oğlum uyusana artık bırak şu şiiri' diye bağırırlardı.
Ben de 'bu yazdıklarım bir gün şarkı olup kasetlere okunacak, siz gülün bakalım' derdim.
Oldu da Allah'a şükür.

Çok canlı bir yazım diliniz var, müthiş güzel yazıyorsunuz.
Bir iki satır okuduktan sonra geri dönüşü yok, içine çekip okutuyor kendini yazdıklarınız.
Kutlarım.
Selam ve Sevgimle.
N. B. Ç.
N. B. Ç., @n-b-c-
10.4.2011 00:50:18
10 puan verdi
:)) Yazını yüzümde tebessümle okudum.

Hakikatende kadın yazmış ve erkek bozmuş.

Sevgilerimle...
Sevgi Salman
Sevgi Salman, @sevgisalman
10.4.2011 00:35:31
:))) Aynur'cuğum senin sayfandayazını, ilk defa gülümseyerek okuyorum.

Gerçekten de kadın yazmış, erkek bozmuş.

Acaba erkeklerin hepsi aynı fikirde mi? :))) Aynı fikirde olsalar da ne farkeder! Biz yine her işin üstesinden geliriz değil mi?

Kalemine, yüreğine sağlık canım.
Sevgilerimle
UNALAN
UNALAN, @unalan
10.4.2011 00:27:44
Galiba yürümeyen evliliklerde en büyük sorunlardan bir tanesi de bu değerli yazarım, karışılıklı anlayış göstermeme ve evlendikten sonra özellikle erkeğin eşinin kariyer sahibi olmasını çekememesi, ya da karı kocanın evlenmekle bir birlerinin özgürlük alanlarına fazlaca girmesi, elbette uzun yıllar sürecek birlikte özverili olmak gerekir ancak, her iki tarafta her şeyi hep kendi tarafına yontarsa tat, tuz kalmaz.

Beğenerek ve imrenerek okuduğum değerli yazarımdan, yine işte bu dedirten, çok güzel bir yazı okudum, kutluyorum, selam, saygı ve sevgilerimle.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL