12
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1595
Okunma

Kara şemsiyede ki ak lığını gördüm avradım.
Yanındaki beni bekleyen boşluğunu gördüm.
Çukura kaçmış gözlerindeki ışığı gördüm.
Yağan beyaz karlardaki sıcaklığını duydum.
Ürkek bir ceylandın sen, elini elime verdiklerinde.
Deli dolu zamanlarımda ki aklını gördüm...
Sofrada beklerken, ben gelmedim diye aç yattığın günleri gördüm...
Sana laf söyleyenlere;
"O benim erimdir."
diyerek bana sahip çıkmalarını gördüm.
Seni gördüm bu gün. Sendeki beni gördüm.
Hasta oldum. " Ölümle randevum var" dediğim de;
" Gitme...Gidersen fazla bekleyemem bende gelirim" dediğini duydum.
Gün oldu bağırdım sana sebepsiz.
Gün oldu, aç bıraktım seni gereksiz.
Gün oldu sahte dostlarla buluşacağım diye yalnız bıraktım seni.
Sen hiç kızmadın , darılmadın bana.
Hem suçlu, hem güçlü oldum...
"" Haklısın. Suçluyum" dedin.
Özür diledin benden. Özür beklemedin...
Okulumdan diploma, mesleğimden teskere bekledim.
Şimdi de "Ölüm " bekliyorum ...
Hep benimle oldun. Benimle gittin...
" Bu yolculuk yalnız yapılıyor avradım. Gelme peşimden...
Eğ kulağını sana bir şey söyleyeçeğim...
Belki geç kaldım bunu söylemekte. Ama geçte olsa doğruyu söylüyorum...
Hem vallahi. Hem billahi...
"SENİ SEVİYORUM"...
NOT: Eşimin bir resmi vardı.Karlı bir havada bir elinde poşetler, diğer elinde siyah bir şemsiye. Evimizin ihtiyaçlarını getiriyordu.Bu yazıyı o resim yazdırdı.