Hava, su, ateş ve toprak: Dört anasır: Bu unsurların genel adı. Her unsurun kendine has; kendine göre, özellikleri vardır.
Bu dört unsurun geçmişlerini bilmek, onları tanımak hayatımızı düzene sokmaya katkı sağlayacaktır. Belki de. Ademin yaratılışını cevherini incele hava su, ateş, topraktır. İnsanın insan olması ise Allah’ın ona ruhundan üfürmesiyle mumkundur. canlanir ve can bulur.
Toprak; Tembelliğin işaretidir. Bir yanı da mütevazı olması demektir. Bön ve tembelliğinin kaybolması için yine eğitilmesi gerekir.
Su; Kaygandır, yıkıcıdır, ele avuca sığmaz, Ama öte yandan hayattır kandır damarlarımızda dolaşır. Kanı kaynadı derler. Ateşle birleşir ateş gibi yakar.
Hava; İnsanın gururu kibiri havayi olması Hep havasındandır. Bu özelliği ile insanı yanıltabilir. Eğitilmezse zarar verir. Öte yandan alırsın Ha olur verirsin Hu olur. Ciğerlerine dolar hayat olur.
Ateş; Yakıcıdır, azabı veren, Cehenneme işarettir. Uğradığı yerlerden hep kavga ederek çıkar geçimsiz olur. Hep vurmada, kırmada, gözü kavgadadır. Öte yandan seni ısıtır rahatlatır. AŞK olur. Yakar yürekleri. Sevgi olur doğurur sevdaları.
Bu dört unsurdan müteşekkildir insan. Eğer bu dört unsur eğitilmezse hayvanı natıhtan başka bir şey değildir. İnsana düşen bu dördünü bir araya getirip. Konuşturmak. Anlaştırmak, barıştırmak, uyumlu olmalarını sağlamak gerekir. Açıkçası eğitmek gerekir.
Ateş: Ben yakarım, yıkarım, ama aydınlatırım, aynı zamanda ısıtırım. Kimi zaman aşktır adım. Kimi zaman güneşten gelir ısıtırım. Evreni, aydınlatır hayat veririm. Kimi zaman volkanlardan fışkırır öfkemi gösteririm. Hiç acımadan ormanları kül ederim. Hoşuma gitmezseniz kızar öfkelenir; Duman olur ateş olur yok ederim her şeyi. Benimle iyi geçinin aranızı bozmayın der ATEŞ.
Su; Benle hayat bulur tabiat, Benle büyür canlılar, Damarlarında dolanır hayat veririm onlara. Ben olmazsam hiçbir bitki yaşayamaz, başını çıkaramaz topraktan, Hayvanlar su içemezse canlılığını devam ettiremez ölür. Ben olmazsam, hayat olmaz. Duydunuz. Su ne kadar güzel anlattı. Değil mi? Bakın arkadaşlar beni kızdırmayın der; Devam eder. Sel hiç duydunuz mu her önüne geleni yıkarım yok eder yutarım, kimse önüme set çekemez, Bazen boranla, fırtınayla gelirim bazen de sessiz sedasız gelirim. Geldiğimde benden uzak durun der.
Toprak söze karışır; Siz hep benden doğarsınız, Anlamadığım şey hem bendensiniz hem benim ürettiklerimi ,kiminiz yakıyorsunuz, Kiminiz sel olup yutuyorsunuz. Yoksa düşman mısınız?
Hava söze girer, ben olmazsam bulut olmaz bulut gelmezse yağmur olmaz sel olmaz. Bitki bitmez ateş doğmaz siz bana muhtaçsınız der.
Bu dört arkadaşı dinleyen Eğitim yanlarına girer: Kimseye zarar vermem, iyiliği tavsiye ederim. Kötüleri gösterir uzaklaştırırım. İyilikleri gösterir onları yaşamalarını öğütlerim. İyiliği tavsiye eder, kötülükten nehy ederim der.
Bu sohbetten herkes alacağını alır. Ayrılma vakti gelince derler ki biz arkadaşız buluşmak istediğimizde birbirimizi nasıl bulacağız derler.
Yağmur bir bulut görür gerisinde gökkuşağını görürseniz gelin ben ordayım der. Ateş bir sıcaklık gördüğünüzde, bir birini seven kişiler gördüğünüzde gelin ben orda olurum der. Herkes bulunacağı yeri tarif eder sıra gelir eğitime:
Arkadaşlar ben sizi bulmakta sorun yaşamam, söylediklerinizden bu anlaşılıyor. Siz beni nasıl bulacaksınız diye de bi soru sorar: Birbirlerine bakarlar; EĞİTİM devam eder: Arkadaşlar siz siz olun beni kaybetmeyin, beni kaybederseniz bir daha bulamazsınız buyurur ve kaybolur.____________AR________