1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
903
Okunma
- Erdoğan Kaplan’a-
Modern eğitim uygulayan memleketleri gözledikçe.
Başka dünyaların başka diyarlarmış denmesinin nedenlerini anlamak isteğinizin nasıl biraraya dolduğunu insan gayet veciz deyimle ’çakıyor’.
Geçenlerde bir genç; batı’nın batı, doğu’nun doğu olduğunu söyledi.
Rudyard Kipling’de:
" West is west. East is east. They will never be together." demişti.
İkisi de yanılgılı ve çelişkili.
Dünya’nın yöreleri ki onlar zihin haritaları gibi özneldir. Nerede bulunduğunuza bağlıdır.
Çin doğuysa, Çin’in doğusu Amerika’nın San Fransisko’su nasıl New York’un batısı olabiliyor?
İşte doğu ve batı öznel ve keyfekeder şey.
Esaslı değer şu ki:
Evrensel ve küresel standartlardır.
Aspirin, antibiyotik, bisiklet, elektirik.
İstirahat, yemek, temizlik.
Bunlar her yerde aynı.
Bunun doğusu batısı olur mu?
Her toplum da eğitim kurumu insanları hayat’a hazırlar.
Yaratılıştan gelme yüzde onluk kesim zeki ve akıllıdır.
Buna biz eğitimciler ’Çan eğrisi’ deriz.
Çan eğrisinin gerisini kurumlar yetiştirmeğe çabalar.
Eğer bir ülkede eğitim yetkinlik içerisinde değilse ve işler de yolunda gidiyorsa Afganistan gibi orada çan eğrisi yüzdesi yaşamı entellektüel olarak sübvanse etmektedir.
Atatürk’ün de bu olguya dair analizi vardır.
" ...Eğer insanlara iyi bir eğitim veremiyorsanız. Bırakın sağduyularıyla algılasınlar.."
Atatürk, çan eğrisine doğrudan olmayan atıf yaparak. Başka bir olguya dikkat çekiyor. Eğer insanlar’a iyi eğitim veremiyorsanız. Daha iyisi için gayret ediniz demektedir.
Yani yetersiz eğitimde vardır. Ve bu çok matah birşey değildir.
Yetersiz eğitim’e şükredilmez.
Ondan daha iyisini bize Tanrı vermiş sağduyu.
Öğrenmek ve eğitim demek ki çağdaş trendlere bağlı bir şey.
Okuduğunu anlamak ve anladığını yazmak.
İngilizden, Amerikalı, Kanadalı öğrenciden geri kalmamak veya..
Geri kalmamak parametre bu işte.
Çalışmak ama çok çalışmak.
yalçıner yılmaz
uzman görsel sanatlar öğretmeni
20-05-2010
gebze