2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3005
Okunma

İnsanlar doğarken bağımsız olarak doğarlar. Ne var ki, bağımsızlığın tadını ancak; ülkelerinin babalarına ve annelerine sunduğu ekonomik barış kadarıyla alabilirler.
Dünyanın hangi köşesinde, hangi dinden, hangi dilden, hangi renkten olursa olsun bütün insanların tek ve ortak bir mücadelesi vardır: O da, doymak, giyinmek ve barınabilecekleri bir eve sahip olmaktır.
Dünya devletleri; bu gün ulaşmış olduğu teknolojik gelişmeler sayesinde, yeryüzünün en ücra köşelerinde yaşayan insanların çektiği ekonomik güçlüklerini bilmektedirler. Gerektiğinde de o insanlara çeşitli kurum ve kuruluşlarla yardım elini uzatmaktadırlar.
İnsanlık, dünyayı yönetmeye talip olan liderlerden, ekonomik kalkınmadaki güçlerini; aç, susuz ve yoksul insanlara, barut kokusu saçıp, ortalığı insan kanıyla kasıp kavurmak, kuru ekmeklerini acılar içinde kıvrandırarak gözyaşlarıyla yedirmelerini istememektedir.
Nice insanlar; suçsuz, günahsız oldukları halde, canavar ruhlu liderlerin acımasız vicdanlarının keyfine kurban olup gitmektedirler. Silahsız çocuklar, anneler, babalar ve nice masum insanlar merhametsiz keskin nişancıların mermilerine, toplarına, füzelerine hedef olmaktadırlar.
Bir ülkenin vatandaşlarını; barış, güven ve huzur ortamı içinde yaşatabilmesi için ivedilikle ekonomik bağımsızlığını yakalaması gerekir. Ekonomik kalkınma sağlanmadan tam anlamıyla, bağımsızlıktan bahsetmek asla ve asla mümkün değildir.
Devletler; devlet olmak için değil, dünya devleti olmak, var olmak için mücadelesini vermelidir.
Dünya devleti olmak, süper devlet olmak; yakaladığı en son teknolojiyle üretilen mermileri, bombaları ve füzeleri masum insanların üzerine fırlatımak haklarının olmadığını bilmeleri gerekir. Yoksa ekonomik kalkınmışlığın göstergesi insanlara kan kusturmak değildir.
Süper devletler dünyaya ilim, bilgi, adalet, hukuk, medeniyet... Vs. değerlerin yanında saygıyı, hoşgörüyü ve barış ortamını, herkese yetecek kadar aşı, herkesi mutlu yaşatacak kadar işi insanlara sunmalıdır.
İnsanlar işsiz aşsız bırakılarak bir yerlere varılamaz. Önemli olan işsizlere iş, aşsızlara aş verilmesinin yollarının açılması ve en hızlı bir şekilde bu engellerin aşılmasıdır.
Halk ekonomik seferberlik ilanını bekliyor. Ciddi politikalar geliştirilsin, Devlet borçtan kurtarılsın, ekonomik bağımsızlık kazanılsın. Ülke kalkınsın. Vurgunculardan da hesap sorulsun...
Cemalettin GÜRPINAR
Eğitimci - Yazar