- 1660 Okunma
- 33 Yorum
- 0 Beğeni
Kitabım Çıktı!
Alış veriş için gittiğim markette, her zamanki gibi, kendimi yine kitap reyonunun önünde bulmuştum. Başlığı dikkatimi çeken bir kitabı elime alıp, evire çevire incelemeye başladım; ama kitap poşetli olduğu için hiçbir ipucuna rastlayamamıştım. Merakım giderek çoğalmış ve kitap sepetteki yerini almıştı.
Akşam yemeğinden sonra, biraz televizyon izleyip, birazda bilgisayarda yazı yazdıktan sonra, yatmak için hazırlanırken, kitabım aklıma gelmişti. Yatağıma uzanıp, okumaya başlamıştım. Bir iki paragraftan sonra, kitap beni tamamen içine çekmiş, uykum gelmesine rağmen bırakamıyordum. Konusu aşktı. Yazar öyle güzel anlatmıştı ki, soluk soluğa gidiyordu. Yazar, bazen Leyla olup yanıyor, bazen Kerem olup savruluyordu. Bazen de, rüyasının peşinden Piramitlere kadar giden Simyacı gibi, okyanusları aşıp, çölleri geçiyordu. Açıkçası hikâyenin konusuna bayılmıştım.
İçin için de, yazara platonik bir aşk beslemeye başlamıştım. Çünkü aşkı bu kadar güzel anlatan bir kişi, acaba nasıl aşk yaşar? Demeden edememiştim. O kadar etkilenmiştim ki, hemen ben de böyle bir öykü, roman her ne yazabilirsem, yazmaya karar vermiştim. Kırtasiyeye gidip, en kalınından bir defter ve yumuşak bir kalem almıştım. Kalemin yumuşak olmasını ısrarla isteyince, kırtasiyeci:
-Sınava mı gireceksin?
-Hayır; kitap yazacağım.
Adam yüzüme bakıp:
-Konusu ne?
-Aşk…
Alaycı bir şekilde güldü, ‘sen mi?’ dediğini anlamıştım. ‘Evet, ben.’ dedim, Beğenemedin mi? demedim. İleride büyük bir yazar falan olursam, bir okuyucu bir okuyucudur mantığına sığınıp, sesimi çıkarmadan oradan uzaklaşmıştım.
Gündüzleri çalışıyor, geceleri bıkıp usanmadan yazıyordum. Hem de geç saatlere kadar… Uzun bir uğraşmadan sonra, yazımı bitirmiştim. Kalın kalın iki defter. Şimdi şu meşhur yazara ulaşmaya gelmişti sıra. Defterlerimi nasıl ulaştıracağımı araştırmaya başlamıştım. Aramalarım sonuç vermiş, İzmir de imza günü yapacağını öğrenmiştim.
Bütün işlerimi bırakıp, imza gününe gitmiştim.Tabi defterlerim de yanımda…Erkenden yazarın geleceği yere gidip beklemeye başlamıştım. Yazar gelince, bir iki kitapta ben alıp, imza için kuyruğa girmiştim bile... Sıranın bana gelmesini bekliyorum. Heyecanlıyım... Nihayet sıra bana geldiğinde, kitaplarımı imzalatıp, defterimi yazarın önüne koyarak:
-Rica etsem şuna bir bakar mısınız?
Eliyle sırayı gösterip:
-Bitsinler; bakarız.
Defteri elime alıp, kenardaki bir sandalyeye oturup beklemeye başlamıştım. Nihayet kalabalık bitmiş, yazar toparlanmaya başlamıştı. Hemen yanaşıp, tekrar defteri uzatmıştım. Önüne koyulan defterin sayfasını çevirerek okumaya başlamıştı. Birinci paragraf, ikinci paragraf derken sayfa bitmiş, ikinci sayfayı çevirmişti. Çok sevinçliydim. Uçmak üzereydim. Defterimi okuyordu, hem de hiç başını kaldırmadan. Ben almak için bekliyordum ki, başını kaldırıp gözlerime bakmıştı. İçim eridi. Zaten aşığım ya…
-Defter ben de kalabilir mi? hepsini okumak istiyorum da.
Çığlık atmak üzereydim; hayranı olduğum yazar benim yazımı beğendi ve okumak istiyordu. Şaşkınım, konuşamadım, öylece bakıyordum... Neden sonra kendime gelip:
-Tabi tabi; siz de kalabilir.
Çok sevinmişti. Telefon ve mail adresini verip:
-Okuyunca mutlaka sizi arayıp fikrimi söyleyeceğim.
Artık yere göğe sığamıyor, çok heyecanlıydım:
-Merakla aramanızı bekleyeceğim efendim.
Yazar gitme vakti gelince, defterlerimi de alarak gitmişti. Ben heyecanla gelecek haberi beklemeye başlamıştım. Tam ümidimi keseceğim sırada, beklediğim telefon gelmişti. Yazımı çok beğendiğini, kitap olarak bastırmak isteyip istemediğimi soruyordu. Aman yarabbi! Yazım beğenilmiş ve kitap olacaktı. Hem de editörlüğünü de kendisi yapmak istiyordu. Heyecanlıyım, sevinçliyim, ne söyleyeceğimi şaşırmıştım. İsa Be’in belirlediği bir tarihte İstanbul’a gitmiştim. Bir takım sözleşmelerden sonra kitabım basılmış ve bana harika bir imza günü ayarlanmıştı. Eh ben de kıvançla kitaplarımı imzalıyorum. Sevgili yazarım da eline aldığı bir kitabı bana uzatarak:
-Bunu da benim için imzalar mısınız sayın yazarım?
İmzalayıp eline verirken gözlerime bakarak:
-Benimle evlenir misin?
Şaşkınım… Demek benim platonik sandığım aşk, platonik değil, gerçekmiş. Hemen oracıkta boynuna sarılıp teklifini kabul ediyorum. Kısa zamanda düğün hazırlıklarını bitirip, nikah memurunun karşısına çıkıyoruz.
Nikah memuru soruyor:
-Hasan kızı Emine, Musa oğlu İsa’yı eş olarak kabul ediyor musun?
-Eveeeet!
Nikah memuru bu kez İsa’ya soruyor:
-Musa oğlu İsa, Hasan kızı Emine’yi eş olarak kabul ediyor musun?
-Evet!
-Ben de sizi karı koca ilan ediyorum.
Bana doğru uzattığı defteri imzalamak için kaleme uzanıyorum; fakat almak ne mümkün...Kalem yuvarlanıp masadan düşüyor. Tak diye bir ses; gözlerimi açıyorum. Kitabım yere düşmüş. Ben yataktayım.
-Olamazzzz!!!
27/03/2010/Emine/Manisa
YORUMLAR
Kitabım Çıktı!
Vallah-i ben halen daha gerçek olduğuna inanıyorum; sakın ha kurguydu, hikâyeydi, falan demeyin bırakın gönlümde o öyle kala kalsın...
Çünkü ben Hüseyin DAĞLAR, kitap evine girip kitapları sorduğumda o yayı evi bana siz hangi yayın evi sahibisiniz diye sorar.
Emine hanım'ın soy ismini (benzer)UYSAL var olduğunu bildiğim için o olabilir "müstear" isim kullanarak.
Nikâh masasında konulan son noktayı dahi ben uygun buldum. Hani hep demez miyiz ya sorma be "YILDIRIM" Aşkı diye...
elinize sağlık hakikaten güzel bir yorumdu bana göre çok hoştu..
Tüm güzellikleri arzu ettiğin biçimde yaşamanızı diler, saygılarımı sunarım...
Yazılarınızdan takip edebildiğim kadarı ile günün birinde herhangi bir kitapçının raflarında kapağında "yazarı:Emine Uysal" şekline orta kalınlıkta bir kitap görsem inanın hiç sürpriz olmaz benim için. Bir güzelde hava atardım çevremdekilere "Bu Emine Uysal varya çok yakın arkadaşımdır" diye.
Heyhat yazının fon resmindeki "afet-i devran ateş-i suzan" hatun, işin içinde bir çapanoğlu olduğu yönünde düşünmem sebep oldu bir kere. Hadi hayırlısı diyerek yazıyı okuyunca anladım ki akşam üzeri biraz da geç yenilen zeytinyağlı dolmalar rahatsız etmiş Emine hanımı :)
Nerden biliyorum zira bende akşam yemeğini sarkıtınca sabaha kadar bir sürü rüya görürüm, nadiren de kabus.
Güzel bir yazınızı daha tebessüm ederek okuyorum. Tebrikler, saygılar, selamlar
ben daha ortalarda bunun rüya olduğunu düşünmüştüm.hatta size seselenebilsem "rüyaaa" diye bağıracaktım.
bu yazı,yazarın,aslında kendi iç dünyasında olmasını istediği(kısmen de olsa),gerçekleştirmek istediği bir takım şeyleri uyku halinde bilince çıkarmasıyla,sonrasında emeğe dönüşmüş durumudur.
kurgusuyla,sürükleyiciliğiyle,anlatımıyla okuyucuyu doyuracak kadar güzeldi.
bu anlamda en kısa zamanda bu rüyanın (kısmen :) ) gerekleşmesi dileğiyle
emeği ve yazdıran yüreği selamlıyorum
şiir,umut ve sevgiyle...
çooookkkk güzeldi,inan gerçek sandım . gerçekleşmesini canı gönülden diliyorum...tebrikler emineciğim..
Bana doğru uzattığı defteri imzalamak için kaleme uzanıyorum; fakat almak ne mümkün...Kalem yuvarlanıp masadan düşüyor. Tak diye bir ses; gözlerimi açıyorum. Kitabım yere düşmüş. Ben yataktayım.
Ben bu satırlara gelene kadar kafamda ne senaryolar kurdum ama acaba rüyamı diyede düşündüm.
Rüyada olsa yazar olmak isteyen güzel kalemlerin yaşamak istedikleri güzel duygular
Aslında gerçek olduğunada inanmadım değil...
Kutlarım efendim güzel bir rüyaydı
..............elinize sağlık saygımla
Emine Hanım ; kesinlikle yine mükemmel öykünüz.
Siz de bizim gibi, hatasız olmayan kullardansınız ama bu saatten sonra, özellikle bayanların hatalarını söylerken, bir kaç yıl düşünmem gerekiyor galiba....
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgilerimle...
Fikret TEZEL
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgilerimle...
yazını bi zevkle okudun biran herşey gerçek sandım
ama rüya olduğuna sevindim bellimi olur ilerde sende önemli bir yazar olursun
bunu kim bilebilir kutlarım sevgiler...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgilerimle...
Hikayeyi okumaya başladığımda, kitabı çıkmış olan bir yazarın, nasıl yazmaya ve nasıl kitabının çıkması için mücadele verdiğini anlatan bir yazı olarak düşündüm. Soan gelediğimde de bunun sizin rüyanız olduğunu anlayınca bir an sustum.
Rüyalar hep olacakları haber verirmiş Emine hanım bilirsiniz. Umarım rüyanız gerçek olur kitap çıkartmak konusunda ama nikah konusunda çok fazla düşünmeniz gerektiğini söyleyebilirim. Çünkü o imza atıldığında geri dönüş, kolay gibi görünse de çok zor inanın.
Çok güzel br rüya idi. Payalaşımınız için teşekkür ederim. Sevgiler yüreğinize
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgilerimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Çok teşekkür ederim... sevgilerimle...
Bir solukta okudum,rüya olduğunu anlayınca,bir tüh bee de ben dedim,arzuladığın bütün güzelliklerin gerçek olması dileğimle,sevgiler.
Emine UYSAL (EMİNE45)
tEK KELİMEYLE HARİKAYDI EÖİNE ABLA. SENİN HAYAL GÜCÜN VAR YA ZIVANADAN ÇIKTI ARTIK. ÖNÜNE GEÇEN OLMAYACAK HA .. HARİKAYDI. TEBRİ,K EDİYORUM. SEVGİLERİMLE
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgilerimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45)
saygı ve sevgilerimle...
Eeeeeeeeeeee;
Yolun yolsuza çatmamış işte.
Hayalindeki yazar 3 aya varmadan gerçek birisi olacak ve o aşk bitecekti.
İyi ki rüyaymış.
Aşk meleği korumuş sizi.
Paylaşım için teşekkürler; usül olarak da içerik olarak da harika.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgilerimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgilerimle...
EMİNE HANIM,İNSAN O GÜN YAŞADIĞI OLAYLARIN BİLİNÇ ALTINDA KALIP;ETKİLENDİĞİ OLAYLAR,RÜYASINA GİRİYOR...BEN RÜYANIZI GERÇEK KABUL EDİYORUM...ZAMAN ZAMAN BEN DE ÖYLE RÜYALARLA UYANDIĞIM ÇOK OLMUŞTUR...
İNSAN,OKUDUĞU ROMANLARIN ETKİSİNDE KALIP;KAH KAHRAMANLARI İLE ÖZDEŞLEŞİYOR,KAH DA YAZARI İLE...
RÜYALARIMIZ BİZLERE KİTAPSIZ KALMAYACAĞIMIZIN SİNYALLERİNİ VERMEYE BAŞLADI...İNŞALLAH ÖLMEDEN BUNU DA GÖRECEĞİZ.BİZİM DİĞERLERİNDEN NE EKSİĞİMİZ VAR Kİ DİYE DÜŞÜNMEKTEYİM...
"KİTABIM ÇIKTI" YAZINI BİR SOLUKTA OKUDUM.AKICI,DURU VE ETKİLECİYDİ...İNŞALLAH KİTABINÇIKAR DA NİKAH ŞAHİTLERİN YAZDIĞIN ROMANLAR OLUR.
AYRICA YAZARLARIN AŞKI DA BÜYÜK OLUR...
SELAM VE SAYGILARIMLA EFENDİM...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Bence de "olamaaazzz" ! :)
Bu bir rüya olmamaliydi diyorum ve degerli anlatimi kutluyorum..
Sevgimle
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgili arkadaşım o kadar gerçekçi yazmışsınızki bir solukta okudum, öylesine akıcı ve sürükleyici ki. sonuna nasıl vardığımı bilemedim, öyle inandırıcı yazmışsınızki ? olamaazzz kelimesinden sonra kendi kendime gülmekten kendimi alamadım. var ol, sevgi ve saygılar sunarım.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Eh arkadaşım, okumaya başladığımda gerçekten kitabın basıldı sanarak,odasındaki kızıma seslendim."Emine teyzenin kitabı çıkmış anneciğim" (anlatmalarımdan az çok sizleri tanıyor kızım)
Arkadaşım sende bu azim ve yazma kabiliyeti olduktan sonra,eminim bir gün gerçekleşir...Ama nikah defterine imza atar mısın blemiyorum tabi :)))
Çok çok güzel bir yazıydı.Kutluyorum arkadaşım.
Sevgilerimle
mavideydisevgi tarafından 3/28/2010 1:04:25 AM zamanında düzenlenmiştir.
Emine UYSAL (EMİNE45)
BİR BAŞLADIK HEMEN BİTTİ.... FİNAL ÇOK HOŞTU... VE NEDEN OLMASINKİ.....SAYGILAR KARDEŞİM ÇOK HOŞ BİR YAZI....KUTLUYORUM...
Emine UYSAL (EMİNE45)
yorumunuz ve desteğiniz benim için değerli....
rüya yada hayal
sonunda mutlaka bizim olacak olan mutlu son...
insan yüreğine nasıl kıyar
böyle yarım rüyalar sakladığım gençlik günlerim geldi aklıma...
çoğu gerçek oldu...
ben sevinçlerini aldım rüyaların...sende öyle yap olur mu dostum...
keyifli bir yazıydı...
çok değerliydi...
hüzne ilaç diye sardım işe yaradı...
sevgiler saygılar...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45)
Resme takılsam da, takıntım çabuk geçti.. Güzeldi. Yazı diyorum, enfesti, saygılar.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgilerimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Vah vahhh...Kötü bir kabus. Ama birgün eğer dileğinse, kitabın olması temenni ederim. Sevgilerimle..
Emine UYSAL (EMİNE45)
Bu sıralar okuduğum en güzel yazılardan biri oldu. Öyle sade ve sürükleyen bir dil ile kaleme almışsınızki, çok çok tebrik etmekten başka söze gerek duymuyorum. Tebrikler!
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgilerimle...