9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1014
Okunma
Devletimizin en tepesindeki Cumhurbaşkanımızdan tutunda, milletvekillerimizin, işadamlarımızın Çin’i ziyaretinin ardından daha bir hafta geçmeden Çin devletinin salyalı, kuduruk köpekleri gözlerimizin içine baka baka ve Türk dünyası ile alay ede ede Doğu Türkistanli soydaşlarımıza yani unutulmuş ’’Türk Yurdu’’na karşı katliam noktasında soykırımınına bir yenisini daha ekledi...
Türkiye Cumhuriyeti’nin çok yetkili (!) kişileri şen şakrak, güle oynaya gittikleri Çin’de, katil ülkenin eğlenceli davetinde çalgılı, sözlü, çilingir sofralı kurtlarını düşman çatlatırcasına dökmelerinin ardından olan olaylara bakar mısınız? Özellikle Türk bölgesi Urimci’de düzenlenen kepazeliklerle dolu eğlencenin Türkleri katletmenin bir ön çalışmasıydı sanırım? Çünkü; Türkiye Devletinin yetkili kişilerinin gelmesi ile zalimlerin zulmüne dur diyeceklerini umut eden gardaşlarımızın haksızlıklara karşı numayis düzenlemelerinin ardından katil Çin devletinin üniformalı katil sürülerinin kadın, çocuk, ihtiyar demeden saldırmalarının ardındaki gerçekleri çok iyi değerlendirmek ve irdelemek gerekmektedir. Peki kim yapacak bunu? Elbette devletimiz!
Çinlilerin zalimliklerini tarihin derin izlerinde aramak gerek! Türklerden korktukları kadar hiçbir millet yoktur! Bilge Kağan, İlteris Kağan, Bilge Tonyökük gibi Başbuğların önünde diz çöken fare tipli bu millet, hala ayakta duran ve büyük emeklerle inşa edilen ÇİN SEDDİ’ni kimler için yapmıştı? Biz Türk milletinden ödü patladığı için yaptırılmıştı dünyanın en uzun seddi! Tarihimizde de Çinlilerin oyunlarına, hediyelerine kanan milletimiz yurtsuz, barksız kalmış, ilini, töresini kaybederek, kızlarımız cariye, oğlanlarımız köle olmuşlardı... Kürşad ve 40 arkadaşı Çin sarayına baskın düzenleyerek şanlı tarihimize altın harflerle adımızı kazırken Türk’ün dirilişini göstermişti. Gafletlerimizi tarihin utanç sayfalarına gömerek yeniden dirilmiş ve Çinlilere gerekeni yapmıştı BOZKURT yürekli KÜRŞADLARIMIZ...
O günlerin ışığında günümüze ve son asrın olaylarına baktığımızda tarihin yeniden tekerrür ettiğini görüyorum. Dün nasıl aldanmışsak, bugün de aynı aldanmışlık ve gaflet içindeyiz... Bir asırlık çile ve ızdırapları bitmeyen, her devirde katliamlara maruz kalan soydaşarımıza malesef yardım ellerimizi uzatamadık, ses getirebilecek, islam dünyasını harekete geçirebilecek etkili çalışmalarımız olmadı!
Sokaklarda yürürken biz bize bağırdık, haykırdık! Bir iki saatlik gösterişlerin ardından sonuç bekledik! Malesef sonuç alamadığımız gibi, yürüyüşlerimiz bile engellenmeye çalışıldı, sorumlular tutuklandı... Bu nasıl bir anlayış, bu nasıl bir ruh yapısı oluşturuldu ülkemizde? Başka ülkeler için Cuma namazlarından sonra büyük şehirlerimizi ayağa kaldıranlarımız şimdi neredeler? Ülküdaşlarımdan başka hiç bir merci sahiplenmeyecek mi bizlere yapılan zulüm ve adaletsizliklere karşı durmayı. Kıyamete kadar Türk hep böyle katledilip duracak mı gözlerimizin önünde? Yahu biz bitiriliyoruzda milletvekillerimiz dansöz gibi oynuyor Çin katillerine... Devletimin en tepesindekide alkış tutuyor? Kanımızın oluk oluk akıtılışına mı atılıyor bu arsız ve utanmaz göbekler?
Çıldırmamak elde değil! Dünyada akıtılan Türk’ün bir damla kanının hesabı sorulmazsa namerdiz topyekün!
Yazıklar olsun beni yöneten devletin kurumlarına...
Ben Türk’üm diyenlerin acilen birleşmeleri gerekmektedir. Çünkü; bu katliamların bin mislisi ülkemde yapılacak! Hazırlıklar son hızı ile devam ederken bizler hala uyutulmuşluk piskopozundan kurtulamadık, kurtulacağımızada inamıyorum...
Türk Dünyası, yaradılışından beri bu kadar gaflete düşmedi... Devletinin herşeyi satılıyor, devletimiz paramparça ediliyor, zil takıp oynuyoruz!
Yeter artık!
Allah’a, Bayrağa, Silaha yemin edenler BİRLEŞİN!
Zafer Direniş
...