Kanayaklım, Bir bayram daha gelip dayandı kapımıza buruk bir sevinç yumaği ile... Çocuklar kadar şen olamayacağız, bayrama özel elbiselerimi giydirip bayram namazına yollayamacaksın yine. O pembemsi gülücüklerinle bayram namazı dönüşüme mis kokuların ferahlık estirmeyecek içime ve ben sarılamayacağım sana tüm sevdamın içtenliği ile... Boynum yine bükük, gözyaşlarımı gönderdiğin beyaz mendilime saklayacağım. Sensizliğime düğümlenen hıçkırıklarım nefeslerimi kesecek yine; umutsuz yalvarışlarıma düşen bakışlarım ta uzaklara gidecek sessizce. Bir kırmızıgül bile veremeyeceğim bayram sevincinde. Ne çok insanlar bayramlaşmaya gelselerde ben yinede yalnızım biliyor musun? O şirin, yepyeni bayramlıkları ile gülyüzlü Türk çocuklarının işyerine gelip ’ amcacığım bayramınızı kutlarız’ dediklerinde nasıl gururlandığımı ve bir o kadar da hüzünlere boğulduğumu nasıl izah etsem? Vatandan binlerce kilometre uzaklardaki fidanlarımızın bayramlarımızı yaşatıyor olması, aynı şevk ve heyecan içinde Türk evlerini, işyerlerini tek tek dolaşıp diyar-ı gurbette ’Türklüğün kalesiyiz’ dercesine başı dik olmalarını görmek bir nebzede olsa senden ayrı bayram geçirmediğimi kahreden kadersizliğimi unutturuyor!.. Sağolası o anne ve babalara ki; milli ve dini günlerimizi tazecik yüreklere yerleştirebiliyorlar her türlü çirkefliklere rağmen... Kurban olam ben o yüreklere !.. Birtanem, Bilmiyorum memleketimizde de aynı bayram heyecanı yaşanıyor mu, yaşatılıyor mu? Eskiden ne büyük tad alırdık bayramlarımızda. Ellerimizde naylon torba, ev ev dolaşırdık büyüklerimizin ellerini öpüp bayram harçlığı veya çerezi alırdık. Büyüklerimize ne büyük saygı beslerdik. Onlarda bizi çok severlerdi... Duyuyorumda, nesil iyice bozulmuş! Ne bayramdan bir haberi var, ne de insani duygulardan.İnşallah o kadar büyüttükleri kadar değildir! Bu güzelim insanlarımızında büyük bir geçiş dönemi yaşadığıni sanıyorum. Bu günlerde geçecek; benim o güzel yürekli insanlarım, kardeşlerim, bacılarım; birliğin, beraberliğin, sevginin kadir ve kıymetini bileceklerdir! Ben o insanlarımıza kızmıyorum, kızamıyorum. Onların özümüzden çalındığını, koparıldığını, tuzaklarla harcandığını düşünüyorum. Yakın gelecekte bu gaflet uykusundan uyanacaklar... Gönlüm çok istiyor birtanem! Bayram öğlesi şöyle bir ağaçlıklı çayır alana toplanıp, salıncaklar kurmak, ocaklar hazırlayıp yemekler pişirmek. Genç kızlarımızın söğüt ağacına kurulmuş salıncakta pürneşe içinde sallandıklarını başbaşa seyretmek! El ele, gözgöze boğazın serin, marmaranin masmavisinde martılarla birlikte dolaşmak; kuşlara, ağaçlara, tabiata bayramı yaşatsak! Ahhh be sevgilim, o günlerimizde gelecek mi? Hüzünlerimize bir tekme atıp, tatlı tebessümlerle erdemli insanlarımızla bayramlaşıp selamlar vereceğimiz yıllar yakın mıdır acep? Bak unutuyordum; çay bakçesinde en demlisinden çay içip ve en susamlısından gevrek simit yiyecek miyiz? Hani derdin ya; ’Zaferim, bayramlarımızda sen evimizde ol, bak sana neler yapacağım... Ellerimle börekler, baklavalar açacağım.... Sarmaların hangi türünü istersen saracağım... Yeterki sen yanımda ol’ ben de sana; ’ İnşallah bebeğim, Allah kısmet ederse hepsi olacak. Bize yaban, yüreklerimize el gurbet elleri birgün bitecek! Güz denen mevsimleri lugatımızdan çıkaracağız! Biraz sabır birtanem’ derdim . Şimdi ağlatacaksın! Neyse!.. Varlığımıza, sağlığımıza şükredip; Allah’u tealaya hamdü senalar edelim. Bu bayramda kısmet olmadı... Bayrama bir kaç gözyaşı damlatsakta eşimizin , dostumuzun varlığı azda olsa yalnızlıklarımıza merhem oluyor. Onların bayramlaşmaları bize ve vatana huzur verecek gülyüzlüm. Üzülme sen ben yokum diye... Birtanem, Şunu hatırlatmak istiyorum; kesilecek kurbanımızın her zerresini mahallemizde tanıdığımız fakir-fukara insanlarımıza ver. Evine bir gram et giremeyen, yoksul insanlarımızı gör. Kapına bir dilenci gibi gelip, ’şu kursa, bu kursa yardım edin’ diyenler olursa, asla verme onlara. Halkımız açken, o gözü doymazları doyurmak kurbanımıza helal getirmez! Öncelikle fakirimizi gözetmeliyiz. Benim insanım herşeyden önemlidir! Benim ülkemi bırakıp, başka ülkelerde kestiklerini diyenlere asla itibar etme. Yalancıların, düzenbazların milletimizi kandırdıkları yeter artık. Eşimize, dostumuza sende anlat onların üçkağıtçılıklarını ki; halkımız uyansın! Elagözlü Firuzem, Her bayramda gittiğin kabristanlığımıza git, atalarımızın ruhuna fatihalar gönder, onlarında bayramlarını kutla! Şehitlerimize en uzun duaları gönder, yasin-i şerif indir ruhlarına. Bu vatanda yaşıyorsak, başımız dik dolaşabiliyorsak onların sayesindedir! O nurlu şehitliklerimizin bayramlarda unutulmuşluğunu unutturmayalım. Peygamberlere, evliyalara, velilere vatan olmuş mübarek topraklarımıza zeval gelmemesi için dualarını et bayram sabahı... Birtanem, Satırlarıma derin sevgilerimi ekerek yollarken; bensiz geçen bayramını kutluyor, alnından öpüyorum asil soylu kanayaklımı. Allah’ıma emanetimsin vatanımda... Seni çok seviyorum birtanem... Zafer Direniş ... |