HARUT MARUT ve ZÜHRE YILDIZI
Dizleri yamalı, elleri nasırlı bir yaşlının sözüdür bu..ilaçtır,hayat düsturudur.
" Toprağa yakın olmak, toprakla hemhal olmak "olmanın" başlıca şartlarındandır.."
Işığı görmek için, duvarları kerpiç ahşap evlerden bakmak gerek..
Beton evlerin altıncı katlarından görebileceğiniz, ancak plazma televizyonlardan size tutulan yalancı ışıklardır..renkleri daha çok siyah ve gri’ye çalan..!
Melekler, Ademoğlu’nun dünyada işlediği bir çok günaha bakıp bakıp hayret ediyorlardı.
" İnsanlar ne de çok günah işliyorlar böyle..Biz olsak bunların hiçbirini yapmazdık" dediler.
Allah da onlara buyurdu ki, "Ben onlara heva ve hevesle ile birlikte şehvet koydum sinelerine.
Bu mizaçlar sizde olsaydı, aynı günahları işlemezmiydiniz?"
"Hayır" diye cevap verdi melekler. "Asla işlemezdik."
Bunun üzerine Allah onlardan ikisini, isimleri Harut ile Marut olan iki meleği,
mizaçlarını adem mizaçlı yaparak dünyaya reddediverdi.
Harut ile Marut, Babile indiler. Sonra orada birer meslek edinip yerleştiler.
Zamanla insana has zaaflar, içlerine yer etti.
Bir gün, Zühre adında çok güzel bir kadın gören Harut ile Marut, ona aşık oldular.
Aşkları öyle şiddetliydi ki, bu yüzden korkunç bir cinayet işlediler.
Nihayet Bu meleklere sual edildi "Hangi cezayı tercih edersiniz?"
Dediler ki; "Ne ceza olursa razıyız. Ancak dileriz ki,cezamızı yine yeryüzünde çekelim."
Ve bir kuyuya atıldılar..karanlık bir kuyuya..kıyamete kadar haykıracakları bir kuyuya... ki iniltileri hala işiten kulaklara kadar gelir..
Zühre’ye gelince... Bir yıldız oldu o da göklerde.. yapayanlız yanıp duran bir yıldız..
İşte şimdi o yıldız, tam da bu şehrin üstünde..
Sokak lambaları değil ışık veren dar sokaklara ve ahşap evlere..
Lakin daha çok Kesik Minareye mi yanıp sönüyor ne?
Sebebini bilenler beri gelsin..
Kesik Minare; Antalya-Elmalı’da camisiz ve alemsiz bir minaredir..Kısadır..ve fakat hikayesi uzundur.
tahir kaya 05 Temmuz 2009 [
YORUMLAR
belki de yıldızın ışığını sokak lambasının ışığına tercih eden melekler için yazılmıştır..
insan aşkı galip gelir..aşka düşen bir kuyuda çırpınır...sadece kesik bir ışıkla yetinir..o da kuyua düşen yıldızın(sevdiğinin) ışığı..kesik minareye yanıp,sönüyor..
belki de iki zıt karekteri anlatmıştır yazarımız..birarada olması imkansız iki zıt karekteri...
kendimce yorumlamaya çalıştım...
çok güzeldi...
saygılarımla...