KEMİKLERİN SAHİBİ BELLİ:HAYVANLAR


“Ergenekon soruşturmasında asit kuyularında cesetler olduğu iddiasıyla insanlar gözaltına alındı.Kemikler incelendi ve...
Cizre’deki kuyularda yapılan kazılarda kemikler bulunmuştu. O kemikler incelendi ve ortaya şoke eden sonuç çıktı. Cizre’nin Kuştepe köyünde yapılan kazılarda bulunan 20 kemik parçasının hayvan kemiği olduğu tespit edildi. İstanbul Adli Tıp Kurumu, Cizre ilçesindeki kazılarda bulunan 20 kemik parçasıyla ilgili incelemesini tamamladı. Kurum, hazırladığı raporu soruşturmayı yürüten özel yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Adli Tıp Kurumu raporunda, kazılarda bulunan 20 kemik parçasının hayvan kemiği olduğu belirtildi.”
Yukarda basından alınan haberde yazılanların üzerinde çok ciddi şekillerde durmak gerekiyor.
Öncelikle sonucun bu şekilde tespit ve tayin edilmesi oldukça manidar.Hem geçmiş hem de gelecek açısından da ayrıca değerlendirilmeli.
Bazı dertler vardır tabip olsa da bir deva bulmaz.
Bazı durumlar vardır.Türkçe deyimle aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık misali.
İnsan beyni vücudun en hassas bölgelerinden biri.Öyle garip özellikleri var ki.
Mesela bazı insanlar sadece duymak istediklerini işitirler.Onlar için sesin ne rengi ne ahengi vardır. Sadece kendi seslerini duyarlar çünkü.Veya kendi sesi zannettiği seslere yamanır gider bir ömür boyu.
Mesela bazı insanlar vardır.Onlar için uzun, orta, kısa vadeli plan yoktur.Sadece günlerini kurtarma hesabı yaparlar.Bugün handa yarın seyranda sonra da mezarda biter yolculuğu böylelerinin.
İnsan diyor ki bu iddia sahipleri bir kuşkuyu dile getirdi.Araştırılması gerekirdi muhakkak.Ama bu kuşkuya sarılıp onlarca haber,onlarca köşe yazısı,onlarca televizyon yorumu yapan aydınlar aynı derecede özür dilemek için aynı yayınları yapmaya ne zaman başlayacak?
Cevap hazır:Hiç bir zaman.
Haklarında açık ya da gizli olarak yalana dayalı haber yapılan kişi ve kurumların halk katındaki itibar kaybını ,kıyımını,katliamını kim düzeltecek?Yargısız infazdan şikayetçi olanlar en ufak fırsatta bu zalimliğin tadını çıkarmak için dudaklarından salyalar aktığının ve insanlık hücrelerini erdemsiz bıraktıklarının farkında değiller mi acaba?
Gıybet,hased,iftira,dedikodu,yalan gelmiş geçmiş bütün kültürlerde bütün felsefelerde,bütün dinlerde ,günümüzün bütün ahlak anlayışlarında olumsuzluk,insanlık dışı davranışlar olarak kabul edilmiştir.
Kemiklerin sahibini adli tıp yetkilileri raporları ile tespit ettiler.Sonuç ortada.
Bütün tezlerini bu alan üzerine kuran ,bu yolla iftira kampanyaları yürütenler en ufak bir şüphe duymaya gerek görmeden kesin inançlılar-.çıkan sonuçtan sonra en azından kendi okuyucularından dergileri ,gazeteleri vasıtasıyla,izleyici ve dinleyicilerinden televizyon ve radyo aracılığıyla aynı düzeyde ve tonda özür dileriz ,yanıldık,bu kadar ön yargılı olmamak gerekiyor.Sizden ve bütün kamu oyundan özür dileriz,derler mi acaba?
Cevap hazır değil mi?
Elbette hayır.
Çünkü amaç bir gerçeği ortaya çıkarmak değil.Amaç hakka hukuka ,insanlığa ,ve insanlık erdemine hizmet değil sanırım.

Sinan YILMAz