14
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
979
Okunma


Acaba yazımızın başlığını “Ağlayan Filistin” mi koysaydım? Yahut “Ağlaması gereken İslam âlemi” mi? Acaba hangisini?
İsrail Başbakanı Olmert Türkiye’ye Livni ise Mısıra gitti.Her ikisi de olacaklardan en küçük işaret, renk vermeden-belki de vermişlerdir de…(!?)- geriye İsrail’e döndüler.Sonrasında ise İsrail Uçakları Filistin’in Bağımsızlığının sembolü Gazze’yi ve Hamas’ı destekleyen Gazzeli Müslümanları kadın, kız, çocuk demeden vurdu. Yüzlerce can telef, binlerce yaralı ve sakat…
Türkiye ne yapıyordu? İsrail ve Suriye arasında, İsrail ile Filistin arasında arabuluculuk yapıyordu(!) Başarılarımızdan dolayı sayın başbakan öğünüyordu, Amerikan basını methiyeler düzüyordu başbakanımız ve hükümetimiz için:. “Biz müdahale etmedik, Türkiye kendisi arabuluculuğa soyunda” diye. Tabii olarak gerek İsrail yetkilileri ve gerekse ABD basını ve yetkilileri içinden kıs kıs gülüyordu tabii olarak!
Çünkü gerek İsrail’i tanıyanlar ve gerekse ABD’liler İsrail’in Ortadoğu’da kalmasının, dik ve diri durabilmesinin bir tek nedeni vardı oda saldırgan olmak yani saldırmak, öldürmek yani savaş. Çünkü İsrail Devleti ve Yahudi Irkı kurulduğu günden bu yana hep savaşarak geldi bu güne kadar. Devletlerini İlan etmeden bile bölgede bulunan Araplara yapmadıkları zulmü bırakmadılar.
İsrail nerede ise her Allahın günü çevresine saldırarak bu günlere geldi. Kaldı ki, İsrail devleti ve Museviler bu saldırılarını dinlerinin bir gereği yani tabir yerinde ise dinin emrini yerine getiriyorlar. Yani. İsrail katlettiği yüzlerce insanı dini gereği “demir çubukla” yere seriyor. Kendi inancına göre insanları terbiye ediyor. Kendisine vaat edilen topraklara hâkim oluyor.
Peki! İsrail Filistin’i tamamen işgal etiğinde ve boyun eğdirdiğinde bu işgalci ve zalim tavrından vazmı geçecek? Elbette hayır. Çünkü Yahudi Milletinin vaat edilmiş toprakları Nil’den Fırat’a kadardır. Bu bölgenin içine de kaç tane devletin toprağının girdiğini okuyucular lütfen haritadan baksınlar. Kaldı ki, GAP bölgemizde Yahudi’lerin deliler gibi toprak almasını ne ile izah edeceğiz?
İsrail’in Nil’den Fırat’a hayalinin yanında bu hayal yine inancının gereği burada duracak mıdır? Devlet adamlarımız şunu iyice bilmelidirler. İsrail Dünya hâkimiyetini kurduğu güne kadar durmayacaktır. O halde yapılması gereken nedir?
Boş yere barış çabalarının peşinde koşmanın kimseye bir fayda sağlamayacağını ve bizim bu barış çabalarımızın çevremizde aynı inancı paylaştığımız esir Filistin halkına ve kardeş Suriye insanına zarar verdiğini bilelim ve kalıcı, gerçekçi ve İsrail’i, ABD’yi tanıyan politikalar geliştirmenin yoluna bakalım.
Sayın Başbakan, Ortadoğu da İsrail ve ABD yanlısı politikalar üreten Mısır-Ürdün ve sıkça İsrail ile savaşan Suriye’yi, birde Suudi Arabistan’ı ziyaret etti. Ne adına? İsrail’in Filistin’e saldırılarını bitirmek adına(!) Sayın Başbakan’ın ziyaret ettiği bu ülkeler kendileri zaten İsrail ile sorunlu ve acıdır ki, ABD güdümünde politikaların sahibidirler.(Suriye hariç) Bu ülkelerin yönetimlerinin, yani hükümetlerinin İsrail’in saldırılarını durdurması mümkün değildir.
Eğer Türkiye gerçekten milli politikalar üretip bu savaşı durduramıyorsa Sudi Arabistan-Mısır- Suriye ve Ürdün hiç durduramaz. Bölgenin en güçlü devleti, en güçlü ordusuna sahip devleti Türkiye’dir. O zaman kalıcı ve barışçı politikaları, gerektiğinde gücünü kullanarak akan kanı, yapılan zulmü durdurabilir. Türkiye gerçekten isterse “Büyük Devlet” politikası izlerse bunu yapabilir.
Sayın Başbakan, Suriye ve Filistin ile İsrail arasında arabuluculuk yaptı, bu günde akan kanı dindirmek için bölge ülkeleri nezdinde temaslar yapıyor. Allah aşkına! Filistin’in tapusu halen kimde? Filistin kimin mülkü? Olaylara müdahil olmak varken ve böyle bir hakkımız varken arabulucu olmak niye? Devlet adamlarımız ya tarih bilmiyorlar, ya da politika bilmiyorlar.
Devlet adamlarının bu gün ilk yapmaları gereken şey İsrail ile diplomatik ve ekonomik temasları kesmek ve en ağır biçimde bir nota vermek olmalı iken; Başbakanımız “Olmert’i arayacaktım ama vazgeçtim.” Diyor. Sebep bizi atlattılar, bize saygısızlık gösterdiler. Evet doğrudur. Fakat Yahudi milleti kendisinden başka kimseye saygı göstermez ki, kendisinden başkasına değer vermez ki, bu onun inancının gereği. İsrail güçten anlar. Kime sitem ediyorsunuz?
Türkiye, Ortadoğu’nun en büyük devleti olarak, Dünyanın en büyük ve güçlü ordularından birine sahip olarak, öyle politikalar üretmeli ki, tarafları masaya oturtmalı ve haklının yanında yer alarak, İsrail’in zulmüne son verebilmelidir. Bu konuda kimsenin himmet ve iznine ihtiyacı da yoktur. Çünkü Türkiye bu bölgenin tabii hâkimi ve sahibidir. Bu gün bölgemiz bin parçaya bölünmüş olsa da… Devletler devlet adamlarının büyüklüğü kadar büyüktür.
Şu iyice bilinmelidir. Her damla kanın vebali bizim de boynumuzadır. Her ağlayan çocuğun vebali boynumuzadır. Yapılan zulme seyirci kalmak; zulme razı olmak demektir. Zulme rıza ise zulümdür. Bizden söylemesi…
Mustafa Göktekin