3
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
480
Okunma
(Sessiz Bir Huzurun İçinde)
Zaman, ağır ağır geçerken hayatın rüzgârı da hafiflemişti artık.
Baba, sabahları erkenden kalkmaz olmuştu; çünkü artık kalkması gereken bir inşaat, sırtında taşıyacağı bir yük yoktu.
Ama içindeki alışkanlık değişmemişti — hâlâ sabahın ilk ışıklarında uyanır, sessizce perdeleri aralayıp dışarı bakardı.
Gökyüzü aydınlanırken, kalbinden hep aynı cümle geçerdi:
“Şükür, bugün de nefes var.”
Anne mutfakta sessizdi artık.
Çay demlerken eskisi kadar telaşlı değildi, çünkü çocuklar büyümüş, herkes kendi yoluna gitmişti.
Ama o, her sabah aynı bardakları dizerdi masaya; sanki birazdan hepsi içeri girecekmiş gibi.
Evin her köşesinde bir hatıra vardı — çocuk sesleri, küçük ayakkabılar, bir defterin arasında saklı karne notları...
Her şey geçmişten bir iz gibiydi.
> “Evin duvarları bile onları özlüyor sanki,” derdi anne bazen.
“Sessizlik bile eskisi kadar sessiz değil.”
Baba, eski sandalyeye oturur, gözlerini uzaklara dikerdi.
Bir inşaat iskelesi, bir pazar yokuşu, bir çocuk çantası geçerdi gözlerinin önünden.
Her kare, ömründen bir parça gibiydi.
Ama bu defa yorgun değil, huzurluydu.
Çünkü artık o yolun nereye vardığını görmüştü.
> “Her birini büyütmek, bir ağacı toprağa dikmek gibiydi,” derdi kendi kendine.
“Şimdi gölgelerinde dinleniyorum işte.”
Zamanın sessizliği, evin içini sarmıştı.
Bir yandan huzur, bir yandan özlem...
Anne bazen eski bir fotoğrafı eline alır, çocukların yüzlerine bakar, gözleri dolardı.
Baba da yanına gelir, sessizce otururdu.
Konuşmazlardı.
Çünkü artık kelimelere ihtiyaç yoktu; her şey birbirlerinin gözlerinde yazılıydı.
Geceleri, dua vakti geldiğinde eller yine semaya kalkardı.
Ne çocuklar için istekleri kalmıştı ne de kendileri için bir dilekleri…
Sadece şükür vardı.
Yıllarca taşıdıkları umut, şimdi kalplerinde bir huzura dönüşmüştü.
---
Umut’un Nefesi
Yıllar geçti, yollar uzadı.
Ama umut hiç eksilmedi.
Bir zamanlar alın teriyle yoğrulan o hayat, şimdi dua ile nefes alıyor.
Ve biliyorlar ki:
Umut, bazen çalışmaktan, bazen beklemekten, ama en çok şükretmekten doğar.
5.0
100% (4)