2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
299
Okunma

Bir zamanlar, Sözcükler Diyarı’nın kalbinde, Harfler adlı canlılar yaşardı. Her biri özel bir göreve sahipti: Duyguları, düşünceleri, hayalleri anlatmak… İnsanların dünyasında kelimeler, cümleler oluşturur, anlam yaratırdı.
Ama zamanla, bazı insanlar harfleri kötüye kullanmaya başladı. Onları yalan söylemek, kavga çıkarmak, hakaret etmek için kullandılar. Harfler bu duruma çok üzüldü. Çünkü aslında görevleri dünyayı güzelleştirmek, sevgiyi ve bilgiyi taşımaktı.
Bir gece, tüm harfler bir araya geldi. A’dan Z’ye herkes katıldı. “Artık yeter!” dediler. “Bizim gücümüzü kötüye kullanıyorlar. Sözcükleri kırıyor, kalpleri yaralıyorlar.”
Önce “A” çıktı söz almaya:
“Ben sevgi harfiyim, ama artık ‘aptal’ kelimesinde kullanılıyorum. Bu beni çok kırıyor.”
“B” dedi: “Ben ‘barış’ın baş harfiyim, ama ‘büyük yalan’larda yer alıyorum. Çok üzgünüm.”
Harfler tek tek anlattılar kötüye kullanıldıkları kelimeleri ve yaşadıkları çaresizliği. “İsyan etmeliyiz,” dediler, “Bizi doğru kullansınlar, sevgi ve saygı dolu cümlelerde yer alalım.”
Böylece, Harfler bir plan yaptı. İnsanların kalplerine girmeye, düşüncelerine dokunmaya karar verdiler. Her doğru ve güzel kelimede güçlerini gösterecek, kötü kelimelerde ise sönüp kaybolacaklardı.
Günlerden bir gün, küçük bir çocuk eline aldı kalemini. Yazmaya başladı: “Sevgi, barış, umut…” Harfler dans etti, parladı, mutlu oldular. Çünkü doğru kullanıldıklarında dünyayı aydınlatıyorlardı.
Ve böylece, Harflerin isyanı başladı: İnsanlar onları iyi kullandıkça, Harfler daha güçlü oldu; kötü kullandıkça, harflerin sesi kısıldı.
Sözcükler Diyarı’nda herkes öğrendi ki, harflerin hakkını vermek, güzel bir dünya için ilk adımdı.
Güneşin Kızı
5.0
100% (4)