2
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
312
Okunma
Hayatın içinde hep bir adım geride duran, çoğu zaman ismi anılmadan görevini tamamlayan sessiz bir kahraman. Gözler annede, sözler annede, dualar annede toplanırken, babalar hep gölgede kalır. Evde en çok yorulan ama en az hatırlanan kişi olur bazen. Oysa baba, herkes için bir şeydir ama kendisi için kimse yok gibidir.
Bir evin direğidir baba denir hep. Ama çoğu zaman o direğin kendine yaslanacağı bir duvarı olmaz. Duygularını anlatmakta ketumdur, belki öğretilmiş bir suskunluktur bu. Ağlaması yakışmaz görülür. Oysa içten içe dökülen bin gözyaşı vardır, görünmeyen.
Baba olmak çoğu zaman yalnızlığa alışmak demektir. Ne sevincini tam anlatabilirsin ne de hüznünü paylaşabilirsin. Çünkü herkesin yükünü omzuna almışsındır, kendi yükünü sırtına koyacak kimse kalmamıştır. Güçlü olmak zorundasın denmiş, dayanmalısın, sabretmelisin, sesini çıkarmamalısın... Çünkü baba olmak güçle özdeşleştirilmiştir. Güçsüzlüğe yer yoktur, affı da yoktur. Güçlü görünmediğin an zayıf sayılırsın, dışlanırsın, yargılanırsın.
Çocukların gözünde bir zamanlar kahramansındır. Kızının ilk aşkı, oğlunun örnek aldığı adam. Ama zaman geçtikçe roller değişir. O çocuklar büyür, kendi dünyalarına çekilir. Nazlar kesilir, omuzlar döner. Ve sen, bir köşede yalnız başına otururken, “ne eksik yaptım acaba?” sorusuyla kalakalırsın. Oysa belki hiçbir şey eksik değildir. Sadece babalar zamanla unutulur. Hatta bazen yok sayılır. Bir gün gelirsin ve o ev artık senin değildir. Konuşmaların yerini sessizlik alır, bakışların anlamını yitirir. En son duyan sensindir her haberi. Çünkü artık sadece "baba" olarak varsındır. İnsan olarak değil.
Hayatın iki yüzü vardır babalar için. Biri dışarıda, biri içeride. Dışarıda mücadele eden, içeride susan bir adam. Oysa içeride de bir insan vardır: kırılmış, yorulmuş, sevilmeyi bekleyen. Ama bunu dile getiremez. Çünkü baba olmak dile getirememekle başlar. Bütün duygularını yutmakla, bütün sitemlerini saklamakla, tüm yorgunluklarını inkar etmekle devam eder.
Zamanla her şey çekilir elinden. Çocuklar büyür, evlenir, gider. Eşin başka bir hayale kapılır belki. Ve sen yalnızlığı en sessiz haliyle yaşarsın. Hiçbir şey olmamış gibi… Oysa her şey seninle var olmuştu. Ama şimdi sen, yokmuşsun gibi varsın. Bir gölge gibi. Gölgedeki kahraman.
Baba olmak, bütün bir ömrü kendinden vazgeçerek başkalarına adamaktır. Ve çoğu zaman, o başkaları bir gün seni sildiğinde bile yine de “baba” kalabilmektir. Bu yüzden zordur baba olmak. Çünkü unutulmaya en yakın yerdedir her zaman. Ama yine de en çok ihtiyaç duyulan da odur, fark edilmeden.
Velhasıl, baba olmak zor zanaattır. Sessizce var olmak, içten içe parçalanmak ama dimdik durmak zorunda kalmaktır. Sevgisini gösteremeyen ama sevilmeyi hak eden bir insan olmaktır. Hayatını gölgede sürdürmek ama başkalarının güneşinde tereddütsüz yanmak demektir. Ve bu yüzden, baba olmak kolay değil azizim…
Zor.
Hem de çok zor.
*
Mehmet Demir
15620