Her şey 7 Ekim 2023’te başla/ma/dı.

Onun öncesi de vardı tabii. Ama o gün Hamas uyuyan yılana çomak dürttü yada Hamas’a çomak dürttürüldü.
Vay sen misin?

Filistin’in burnundan getirdiler. Gazze’de taş üstünde taş bırakmadılar. İnsanlar sokaklarda, yıkıntılar arasında yaşamaya çalışıyor. İsrail o yıkılan binaların yeniden yapılmasına izin verir mi?
Vermez.
Hatta Gazze’lilerin Gazze’de yaşamasına izin verir mi?
Sanmıyorum.

İşin perde arkasında Amerika var.
Ne arkası tam işin göbeğinde var.
Amerika sabırlı devlet. Şartların olgunlaşmasını bekliyor, süreci hızlandırmak için gizliden kendisi olgunlaştırıyor. Olayların tabii seyriymiş gibi günü gelince hedefine ulaşıyor. Saddam’da, Kaddafi’de falan öyle olmadı mı? Yaşadığı karışıklıklardan sonra belli bir durgunlukta devam eden Suriye’de ne oldu ne bitti ise bir anda rejim değişiverdi. Oraya kök salmış Rusya ile İran apar topar zor kaçtılar. İsrail o kargaşalıkta Suriye’nin tüm havaalanlarını, limanlarını yok etti, gemilerini batırdı, uçaklarını yok etti. Kısaca orduya ait ne var ne yok her şeyi imha etti. Suriye’nin en verimli, en kritik yerlerini işgal etti.

Şu anda Amerika’nın başında, dakikası dakikasını tutmayan biri var. İsrail’in başında ise acımasız biri. Ülkelerinde bu kişiler, kendi ülkelerinin çıkarları için çalışan kişiler olarak algılanıyor.

Uluslararası kamuoyunda “Amerika Ortadoğu bataklığından çekilmek istiyor” sanısı var. Ortadoğu’yu bataklığa çeviren Amerika’nın ta kendisi. Meydana getirdiği eserini bırakıp gider mi? Dünya jandarmalığının kapısı Ortadoğu. Anahtarı da Amerika ve İsrail’in elinde. Buradan gider mi? Gitmez.
Amerika’nın asla değişmeyen ileriye dönük planları var. Irak’ı, Libya’yı, Suriye’yi halletti. Kuzey Irak’ta bildiğin devlet kurdu, Kuzey Suriye’de bildiğin devlet kurdu. 75.000 TIR silah vermiş. 1 TIR silah kaç askeri donatır bilen bilir! Sırada İran var. Arkasından sıra Türkiye’ye gelecek.
BOP hiç aksamadan devam ediyor.
Amerika nihai hedefine kesinlikle varır.
Adamlar ülkelerindeki yönetimler değişse de hedeflerinden asla şaşmıyor. 10 yıl, 20 yıl gecikse bile hedeflerinde sapma olmuyor.

Komşumuz olması açısından nasıl Suriye, Irak bizi ilgilendiriyorsa İran daha çok ilgilendiriyor.
Irak’ta, Türkmen Elinde bulunan 3,5 milyon Türk’ün hakkını koruyamadık, göz göre göre hakları gasp edildi. Nüfus kayıtları, tapu kayıtları yakıldı. Türk yerleşimlerine peşmergeler yerleştirilerek demografik yapı Kürtlerin lehine bozuldu. Irak’ta yaklaşık 5 milyon Kürt, 3,5 milyon Türk varken Kürtler müthiş haklar elde etti, Türklere hiçbir hak verilmedi.
Suriye’de de olay oldu bittiye getirildi. 1,5 milyon Bayırbucak Türkünün esamesi okunmadı. Suriye’ye enaz 150 defa gitmiş biri olarak o Türkmenlerin Türklük aşkını ben bilirim.

İran ise daha başka.
Ülke nüfusunun %60’ı Türk. Tahran dünyada en çok Türkün olduğu başkent. Buna rağmen ülke açıkça bize düşmanlık yapıyor. Karabağ Savaşında resmen Ermenistan’ı destekledi. Desteklemeye de devam ediyor. Zengezur Geçidi Ermenistan-Azerbaycan antlaşmasında olmasına rağmen İran karşı çıkıyor. Azerbaycan açıkça İsrail2i destekliyor.
İran parçalanırsa oradaki Türkler bağımsızlığına kavuşur mu? Hiç sanmıyorum. Herkese bağımsızlık hakkı veriyorlar iş Türklere gelince değişiyor. Örnek Kıbrıs.

Şu anda İsrail İran’ı vurdu. Vurmaya da devam edecek. İran misilleme yapacakmış! Daha önce de gördük misillemelerini İran toprağından çıkmadan imha ediliyor füzeleri.
En zayıf anında çökerttiğin hasmının toparlanmasına fırsat vermeden işini bitireceksin.
İsrail bunu yapıyor.
Amerika da arkasındayken.

Suat Zobu

.