Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
/ yüRekTen
/ yüRekTen

“Ekmek, gül ve hürriyet günleri”

Yorum

“Ekmek, gül ve hürriyet günleri”

3

Yorum

12

Beğeni

0,0

Puan

774

Okunma

“Ekmek, gül ve hürriyet günleri”

“Ekmek, gül ve hürriyet günleri”



Soma, 13 Mayıs 2014’e...


".. ve elbette ki sevgilim elbet
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet..."


Yıllardır süregelen emek hareketinin anlamlı bir sonucu olarak kutladığımız 1 Mayıs, salt bir bayram olmanın ötesinde, alın terinin değerini, işçi sınıfının haklı birliğini, özgürlük için verilen onurlu kavgayı, geçmişten günümüze uzanan direnişi, elde edilen ve henüz elde edilemeyen kazanımları, aydınlık yarınlara dair umudumuzu temsil ediyor. Nâzım’ın işçi tulumlarına bürünmüş şiirinde yürekten bir çağrıyla yankılanan o güçlü dizeler, hürriyetin müjdesini öyle çarpıcı bir biçimde duyuruyor ki, bu özel günün ruhunu ve mahiyetini etkileyici bir açıklık ve güzellikle sergiliyor.

Bilindiği üzere bu resmi bayramın kökleri 19. yüzyılın sonlarında Amerika Birleşik Devletleri’nde filizlenen işçi hareketlerine uzanıyor. Dönemin insanlık dışı çalışma koşulları, günde 12 ila 14 saati bulan uzun mesailer, işçileri 8 saatlik iş günü talebiyle tarihi bir mücadele başlatmaya sevk ediyor ve bu mücadelenin en acı, aynı zamanda en kritik dönüm noktalarından biri de 1886 senesinde Şikago’da vuku bulan “Haymarket Olayı” ile patlak veriyor. Bu elim olayda hayatını kaybeden emekçilerin aziz hatırasını yaşatmak ve dünya çapında işçi haklarına dikkat çekmek amacıyla 1889 yılında toplanan İkinci Enternasyonal, 1 Mayıs’ı "Uluslararası İşçi Bayramı", 21 yıl sonra da 8 Mart’ı "Dünya Emekçi Kadınlar Günü (1910)" olarak ilan ediyor.

O tarihten bu yana 1 Mayıs, farklı coğrafyalarda ve siyasi atmosferlerde çeşitli biçimlerde kutlanagelmiş olsa da, ülkemizde bir asrı aşkın süredir emeğin kıymetini yüceltmeyi, işçi haklarını yılmadan savunmayı ve ortak paydada daha adil bir dünya arzusunu dile getirmeyi amaçlıyor. Grevler, yürüyüşler, mitingler ve çeşitli etkinliklerle kutladığımız bu anlamlı gün, işçilerin birlik ve dayanışma ruhunu pekiştirmelerine, taleplerini daha güçlü bir sesle haykırmalarına imkan tanıyor. Türkiye’de resmî olarak ilk kez 1923 senesinde kutlanan gün, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş sürecinde işçi sınıfının onurlu direnişini sembolize etmekle birlikte, ne yazık ki topraklarımızda ve kolektif hafızamızda derin izler, kapanması güç yaralar bıraktı.

Tarihte yaşanan tüm olumsuz deneyimlere, ağır bedellere, dönem dönem karşımıza çıkan yasaklara rağmen bu yürüyüşler, temel amacına bağlı emekçilerin kararlılığı sayesinde her sene canlılığını korumaya ve yaşatılmaya devam ediyor, edecektir de. Ödediğimiz bedellerin daha istikrarlı bir şekilde palazlandırdığı umudun güçlü bir ifadesi olan hak arayışımız, tarihimizdeki mücadele azmini bugüne ve geleceğe taşımayı sürdürecek evelallah.

Öte yandan, günümüzün hızla küreselleşen dünyasında, teknolojik devinimler ve ekonomik döngüler işçi sınıfının karşı karşıya olduğu zorlukları karmaşıklaştırmaya devam ediyor. Güvencesiz istihdamın yaygınlaşması, reel ücretlerdeki düşüş, artan işsizlik oranları, örgütlenme özgürlüğünün önündeki engeller, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın önemini tüm dünyada her geçen sene daha manidar hale getiriyor. Bu nedenle bu bayram sadece geçmiş mücadeleleri yâd etmek için bir vesile olmanın ötesine geçerek, geleceğe yönelik haklı talepleri yükseltmek, mücadele azmini tazelemek, kararlılığı pekiştirmek için de bizlere mühim bir fırsat sunuyor.

Kısacası 1 Mayıs, yalnızca işçi sınıfının değil, tüm toplumun ortak bir dayanışma ve adalet bilinciyle kenetlenmesi gereken bir gün. Emeğin en yüce değer olduğunu yeniden hatırlayarak daha adil, daha eşitlikçi, daha insanca bir yaşam idealine ulaşmak adına omuz omuza çaba göstermemiz, mücadele etmemiz gereken bir zaman dilimi ve güzel vatanımızda hak, hürriyet şarkılarıyla el ele yeşermesi gereken kıymetli bir başlangıç.

Bugün, işçi sınıfının haklı mücadelesinin çetin sınavlarla dolu geçmişinde derin yaralar açan Soma Faciası, Kanlı Mayıs gibi yürek burkan olayların karanlık hatıraları, kara lekeleri umuyorum ki artık tarihin silinmez sayfalarında birer ibret vesikası olarak kalsın. Yaşanan bu acı tecrübelerin, bugünün ehemmiyetini daha da artırdığı bu anlamlı günde, benzer trajediler bir daha asla tekrarlamasın ve yaşanmasın.

Bu müstesna günün, hürriyetin yalnızca siyasi bir ülkü olmanın ötesinde, aynı zamanda sosyal ve ekonomik bir dönüşümü de tetikleyeceği bilinciyle idrak edilmesi ve bu anlayışla, coşkuyla kutlanan bir bayram olması dileğiyle.




/ yüRekTen



"Türkiye işçi sınıfına selâm!
selâm yaratana!
tohumların tohumuna, serpilip gelişene selâm!
bütün yemişler dallarınızdadır
beklenen günler, güzel günlerimiz ellerinizdedir
haklı günler, büyük günler
gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan
ekmek, gül ve hürriyet günleri

Türkiye işçi sınıfına selâm!
meydanlarda hasretimizi haykıranlara
toprağa, kitaba, işe hasretimizi
hasretimizi, ayyıldızı esir bayrağımıza

düşmanı yenecek işçi sınıfımıza selâm!
paranın padişahlığını
karanlığını yobazın
ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına selâm!

Türkiye işçi sınıfına selâm!
selâm yaratana!"


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
“ekmek, gül ve hürriyet günleri” Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz “ekmek, gül ve hürriyet günleri” yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
“Ekmek, gül ve hürriyet günleri” yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Gule
Gule, @gule
2.5.2025 20:09:17
Emeğin karşılığının yaşamaya değil, hayatta kalmaya yettiği ve hakların ayaklar altında çiğnendiği bir ülkede; kaldı ki hayatta kalmaya da aslında yetmediği ya işsizlikten, ya dar geçimden ya da bir yere yerleştirilemediklerinden dolayı intihar edenlerin de fazla olduğu bir yerde, dilimiz de varmıyor söylemeye yüzümüz de tutmuyor, utanıyoruz artık "1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı kutlu olsun!" demeye...

Gorki de demiş ya hani:
"Emek keyif veriyorsa yaşam da güzeldir! Emek zorunluluk olmuşsa yaşam esarete döner!"

Bir çoğumuzun hayatı zorunluluklar ve mecburiyetler caddesinden geçiyor. O yüzden insanlar, insan gibi yaşamayı, konuşmayı ve gülmeyi unuttu. Günden güne bu bozuk sistemin bir parçası olarak, sömürülerek, köleleştirilerek, duyguları törpülenerek, umutları yontularak, ve eksilerek ve yanlızlaşarak kabuğuna iyice gömüldü.

Sadece ölürken toprağın altında değil, sağken ve yaşarken de eşitleneceğimiz, dünya gözüyle o günleri de göreceğimiz, hayallerin hayal olmaktan artık çıkacağı, daha adil, daha eşit, daha hakkanetli, daha özgür bir yerde yaşamak ve rahat bi nefes almak dileğiyle kutluyorum işçi ve emekçilerin bu onurlu mücadelesini.

Senin de yazan yüreğine sağlık.
Sevgiyle, umutla...
Celil ÇINKIR
Celil ÇINKIR, @celilcinkir
1.5.2025 23:46:16
Bu yazı, 1 Mayıs’ın sadece bir kutlama değil, emeğin, özgürlüğün ve direnişin anlamını derinlemesine taşıyan bir metin. Yürekten haykırılan o “ekmek, gül ve hürriyet” günleri, sadece geçmişin hatırlatılması değil, aynı zamanda bugünün ve yarının mücadelesine bir çağrı niteliğinde. Soma faciası gibi acı hatıraların, bu günün önemini her yıl daha da derinleştiriyor. Yazar, hem tarihsel bir bakış açısıyla, hem de bugünün işçi sınıfının karşılaştığı zorluklarla 1 Mayıs’ı daha anlamlı kılmakta. Bu yazı, sadece geçmişin mirasına sahip çıkmak değil, aynı zamanda adalet, eşitlik ve hürriyet uğruna daha güzel bir yarının inşasına bir umut taşıyor. Her kelimesiyle o mücadelenin bir parçası olma çağrısı yapıyor.

YANILGI USTASI
YANILGI USTASI , @yanilgiustasi
1.5.2025 11:08:52

Sevgili Yürekten ,
anlamlı ve bir o kadar didaktik yazınız için teşekkür ediyorum. Yazıda da belirttiğiniz gibi sadece siyasi bir ideal değil hayata geçirilmesi gereken bir hak hukuk meselesi olduğunu da bilincimizin unutmaması ve unutturmaması gerekiyor.

Selam ve sevgiler.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL