2
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
330
Okunma
Bazen dünya malı değildir kul hakkı.
Yüzeyi parıltılı, göz alıcı, insanlar arasında gururla taşınan o altınlar, o taşlar . Ama hiç düşündünüz mü, paranın gerisinde neler gizlidir? Kalptir aslında kul hakkı, birinin kalbi…
Ne zaman fark ettik ki, kırdıkça büyüyen bir yara olur kalp? Bir kalp kırıldığında, o yara öylesine derindir ki, ancak bir ömür boyunca iyileşir.Ve biz, farkında bile olmadan bazen her gün bir kalbi paramparça ederiz.Ve bu kalbi kırarken, biz her kırılışta kendimiz de biraz daha eksiliriz.Düşünmedik mi? Kırmanın kolay olduğunu ama kırdıktan sonra her parçasını geri almak için yıllar gerektiğini...
Bazen de gönüldür, kul hakkı.Gönülleri kazanmak kolay değildir, ama kaybetmek…Bir gönül kırıldığında, o kırık, geçmişin en derin izini taşır.Birine zamanında verebileceğiniz bir gülüş, bir iyilik, bir yardım...Bazen bir kişinin hayatındaki karanlık geceleri aydınlatacak tek şey, bir gülümsemedir.Fakat biz bazen bu basit şeyleri görmezden geliriz.Ve sonrasında ne olur? O gönül, sana ne zaman ihtiyacı olsa, hep bir adım geri durur.Oysa gönül en büyük hazinedir, öyle kolay bulunmaz.Verdiğiniz her şey, geriye döner, fakat unutmayın ki, bazen vermemiz gerekeni vermezken kaybederiz her şeyi.
Ve işte itibar ve haysiyet…
Ona, her zaman saygı göstermeliyiz.Bir insanın şerefini, onurunu yerle bir etmek, öylesine derin bir yara açar ki, o yara yıllarca iyileşmez.Birine sahip çıkmak, saygı göstermek ve onurlandırmak, insanın gerçek zenginliğidir. Bunları küçümsemek, bir bakışla, bir sözle yıkmak. O kadar basittir ki, ancak bedeli ödenemez.
Bazen, bir bakış, bir söz, bir dil… Bunlar, hayatın en güçlü silahlarıdır.Bir bakış, insanı ayakta tutar, ya da bir bakış, birini yere serer.
Bir dil, birini yüceltir ya da yerle bir eder.Gözler, bir insanın ruhunu gösterir; o yüzden her bakış, bir sorumluluktur.Ama biz bazen, kendimizi kaybedip, hakaretlerle bakarız.Dil de öyledir; en ince düşünülmesi gereken şeydir.Ve biz bazen sözcüklerle ateş yakar, o ateşin içine düşen her şeyin kül olacağını düşünmeyiz.Unutmayın, dil, birini savunmak için de, yakmak için de kullanılabilir.Ve bazen, dilin gücü seni ya yüceltir ya da seni o kadar düşürür ki, geri kalkman yıllar alır.
İftira, alay… Bunlar en büyük kul haklarıdır.
İftira, başka birinin onurunu çalmak, bir insanın kalbine hançer gibi saplanır.Alay etmek, birinin içinde yıllarca büyütmek istediği sevgi tohumlarını yok etmek gibidir.Ve biz bunları yaparken, her seferinde kendimiz de bir parça kaybederiz.Çünkü her kötü söz, her yanlış davranış, aslında içimizdeki karanlıkları büyütür.
Evet, onca nimet varken, kul hakkı yemeyin…Çünkü zamanın en değerli şeyi yüreğinizdir, ve o yürek bir kez kırıldığında, geriye dönüş yoktur. İçinizdeki o saf sevgi, o merhamet, her şeyin ötesindedir.Ve her birini kaybetmek, size en büyük ceza olur.
Hadi, duralım bir an.
Bir kalbi kırmayı, bir gönlü incitmeyi, bir itibarını yerle bir etmeyi, ya da bir bakışla yıkmayı…Bunları asla düşünmeyin.Çünkü, her şeyin başladığı yer, belki de bittiği yerdir.Ama biz bir fark yaratabiliriz.
Her adımda, her sözde, her bakışta…Hep birlikte, dünyayı daha güzel bir yer haline getirebiliriz.
Bunun yolu da sadece sevgi ve saygıdır.
Peri Feride ÖZBİLGE
19.04.2025