Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Turgut Başar
Turgut Başar

*HAYAL GÜCÜNÜN KALICI YANSIMALARI : DÜŞLEM VE TERSİNMEZLİK

Yorum

*HAYAL GÜCÜNÜN KALICI YANSIMALARI : DÜŞLEM VE TERSİNMEZLİK

( 13 kişi )

10

Yorum

34

Beğeni

5,0

Puan

701

Okunma

Okuduğunuz yazı 2.3.2025 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
*HAYAL GÜCÜNÜN KALICI YANSIMALARI : DÜŞLEM VE TERSİNMEZLİK

*HAYAL GÜCÜNÜN KALICI YANSIMALARI : DÜŞLEM VE TERSİNMEZLİK

Hayal gücü, insanın en derin ve en karanlık köşelerine kadar uzanabilen, şekil alabilen ve şekilsizleşebilen bir içsel güçtür. Geleneksel düşüncede, düşlem genellikle gerçekliğin alternatif bir yansıması, zihinsel bir inşa olarak kabul edilir. İnsan, hayal gücüyle dünyayı yeniden şekillendirir, zamanın ve mekanın sınırlarını aşar. Ancak burada sorulması gereken temel bir soru vardır: Bir düşünce, bir hayal ya da bir düş, bir kez ortaya çıktıktan sonra geri alınabilir mi? Bir düşünce, bir kez varlık kazandıktan sonra evrenin temel dokusuna yerleşir mi?

Birçok geleneksel düşünür, zihinsel imgeleri sadece bireysel ve geçici olgular olarak görmüştür; bir düşüncenin doğuşuyla birlikte bir zamanlar var olmayan bir şeyin belirmesi, ancak aynı hızla kaybolması gerektiğini savunmuşlardır. Ancak burada daha farklı bir perspektif öne sürmek mümkündür: Her bir düş, bir kez düşünülmekle birlikte evrenin temel yapısına, tıpkı bir fiziksel olay gibi, geri alınamaz bir şekilde işlenir.

Bu kavramı açıklamak için basit ama derin bir benzetmeye başvurabiliriz: Bir ağacın yaprağından düşen bir damla suyu geri yerine koymak imkansızdır. Aynı şekilde, bir düşünce ya da düş, zihnin "olmuşlar arşivine" kaydedildiği anda geri alınamaz bir hal alır. Bu, düşüncelerin de doğrudan evrenin temel dokusunu etkilemesiyle ilgilidir. Zihinsel imgeler, salt algılarımızın ötesine geçer; her düşünce, zihnin akışında oluşan bir iz, bir etki bırakır. Düşler, sadece içsel bir yaratım değil, evrenin görünmeyen yönlerinde yankı uyandıran metafiziksel olaylardır.

Düşlerin tersinmezliği fikri, yalnızca hayal gücünün değil, insanın evrenle kurduğu ilişkinin sorumluluğunu da gündeme getirir. Her bir düşünce, her bir düş, evrenin bir parçası olarak, onun dokusunu dönüştüren bir etkidir. İnsan, hayal gücüyle sadece iç dünyasını şekillendirmekle kalmaz, aynı zamanda dış dünyayı da dönüştürür. Düşlerin, bilinçten çıkıp evrene nüfuz etmesi, bir tür "kelebek etkisi" yaratır; tıpkı bir kelebek kanat çırptığında okyanusun diğer kıyısında fırtına yaratması gibi, bir düşünce de zaman ve mekânın farklı köşelerinde yankılar uyandırır. Her düşünce, varlığın sınırlarını zorlar ve her bir düşünce, sonrasında iz bırakarak "gerçeklik" adı verilen o büyük yapıyı değiştirir.

Bu durumda, hayal gücünün sorumluluğu da kaçınılmaz hale gelir. Bir düşünce, bir düşünce olarak kalmaz; o, evrenin dokusuna işlediği, dönüştürdüğü ve yeniden şekillendirdiği bir gerçeklik parçasına dönüşür. Bir düşünce, evrene girdikten sonra değiştirilemez, geri alınamaz, silinemez. Her düşünce, sürekli bir etkiye sahip olup, dünyada ve insanın zihninde sürekli bir yankı oluşturur. Bu, düşüncelerin sadece bireysel anlamda değil, toplumsal, kültürel ve evrensel düzeyde de bir sorumluluğa işaret eder. Çünkü bir düşüncenin etkisi, yalnızca onu düşünen bireyi değil, çevresini ve hatta tüm dünyayı etkileyebilir.

Ve burada, hayal gücünün yarattığı etik sorumluluk da kendini gösterir. İnsan, düşünceleriyle sadece kendi iç dünyasını değil, aynı zamanda tüm evreni etkiler. Bir düşünce, düşünülmeden önce olduğu gibi kalmaz; bir düşünce düşünülmüşse, evrenin her anında o düşüncenin izlerini bulmak mümkündür. Bu yüzden her bir düşünce, yalnızca kişisel değil, evrensel bir sorumluluk taşır. İnsan, hayal gücünü kullanırken evrenin temel dokusunu da şekillendirir. Bu sebeple, hayal gücünün ve düşüncenin sorumluluğu üzerinde daha derin bir düşünme gereklidir.

Buna göre, düşler artık sadece zihinsel imgeler değil, aynı zamanda evrensel gerçekliğin yapı taşlarıdır. Bir düşünce, bir düş bir kez düşünülüp yaratıldığında, o düşünce "gerçeklik" denilen dokuda kalıcı bir yer edinir. Bu, düşüncenin geçici değil, kalıcı ve her an var olan bir etkiye sahip olduğu anlamına gelir. Her bir düşünce, evrenin yüzeyinde dalgalar yaratan bir taş gibidir ve her dalga, bir sonraki dalgayı doğurur.

Her bir düşünce, her bir hayal, bir kez yaratıldığında evrende silinemez bir yer edinir. İnsan, hayal gücüyle hem kendi iç dünyasını hem de evreni değiştirir. Ve bu değişim, sonsuza dek devam eder. Çünkü düşler, bir kez yaratıldığında, yalnızca bireysel değil, evrensel bir sorumluluk taşır. Bu yüzden her düşüncenin, her hayalin, yalnızca insanın kendisi için değil, tüm varlık için de büyük bir anlam taşıdığı unutulmamalıdır.


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (13)

5.0

100% (13)

*hayal gücünün kalıcı yansımaları : düşlem ve tersinmezlik Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz *hayal gücünün kalıcı yansımaları : düşlem ve tersinmezlik yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
*HAYAL GÜCÜNÜN KALICI YANSIMALARI : DÜŞLEM VE TERSİNMEZLİK yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
3.3.2025 20:12:14
5 puan verdi
İnsan olmanın olmazsa olmazı düşler kutlarım hocam
Mahvash
Mahvash, @mahvash
3.3.2025 17:24:25
Yazıda belirtildiği üzere ben de düşüncenin-düşlemin içinde bulunduğumuz evrende bir şekilde yer edindiğine inanıyorum. Kelebek etkisiyle yazıya açıklık getirilmesi çok güzel olmuş. Yapraktan düşen damla örneklemesi de yerine göre yapılmış.

Ben şunu merak ediyorum. Madem düşünce ve düşlem metafiziksel olarak varlığını sürdürmekte ve madem bunların tarafımızca sorumluluğu var...
O halde tersinmezlik ilkesi gereği düşler-düşünceler eyleme dönüşebilir. Eyleme dönüşen düşler-düşünceler yoluyla önce benliğimiz ve sonra etrafımızdakiler, yakın çevremiz, uzak çevremiz ve dahi dünya ve içindekileri bundan etkilenecektir.

Arama motoruna tersinmezliğin sanat ile bağlamını ve toplumsal etkisini merak ederek yazdım. Karşıma ilk bu bilgiler çıktı.

"Geriçevrilmezlik ya da Tersinmezlik; doğasal, toplumsal ve bilinçsel tüm süreçlerde geriye dönmenin olanaksızlığını ifade eder. Bu kavram gelişmemenin sürekliliğini dile getirir. Yirmi yaşına gelmiş bir insan yeniden on dokuz yaşına dönemez, kozasından çıkmış bir kelebek yeniden kozasına giremez."

Yani buradaki bilgiye göre bazı olgular ve olaylar ortaya çıkar ve bunları değiştirmek ve geliştirmek mümkün değildir.
Öte yandan insan sürekli değişen ve gelişen bir varlıktır. Elbette ki değişim var. Bir söz hatırladım şimdi...

"Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. ...? "

Gerek ki değişimlerimiz bizi daima ileriye götürsün.

Güzel bir konu ve...
Bence üzerinde düşünülmesi gereken bir konu diye düşündüm.

Bilgilendirici ve açıklayıcı yazı bende yeni ufuklar araladı. Böylesi bir derleme için yürekten
Teşekkür ederim efendim


Saygılarımı sunuyorum.

Mahvash tarafından 3.3.2025 17:33:56 zamanında düzenlenmiştir.
bayduygusal
bayduygusal, @bayduygusal
3.3.2025 12:26:28
Kesinlikle sayfada görmekten mutlu olduğum ve eksikliğini her zaman hissettiğim sevgili şair/yazar kalemi değerli katkılarından dolayı tüm samimiyetimle kutluyorum.
Her daim tarihsel, bilimsel ve edebi anlatımıyla çok renkliliğe olan katma değerden ötürü ayrıca teşekkür ederim.
Bu platformun güttüğü asıl amaç doğrultusunda varlığınızdan ayrıca memnunum.
Başarınızın ve katkılarınızın devamı umuduyla..
Selam, sevgi ve saygılarımla!

bayduygusal tarafından 3.3.2025 12:28:42 zamanında düzenlenmiştir.
asimof
asimof, @asimof
3.3.2025 12:02:11
5 puan verdi
Tam da kuantum fiziğinin dolaştığı deryadan sesleniyorsunuz. Hatta Çin bu bağlamda bilgisayar üretmiş uyduları bu bilgisayarlarla kontrol edecekmiş. dışardan müdahale olmasını önleyen sistemi hayal etmişler.
direniş
direniş, @direnis
3.3.2025 10:28:44
Tebrikler hocam
Başarılarınız daim olsun
Saygılar selamlar
Larmina.
Larmina., @larmina-
3.3.2025 06:28:17
5 puan verdi
Güzel düşünelim güzel olsun dileklerimle
Geri dönecektir bizlere

Güzel düşüncenizden dolayı tebrik ederim ayrıyeten hocam


Saygilar
Rû //
Rû //, @r --
3.3.2025 02:55:34
tebrik ediyorum değerli kalemi

selamlar
Şadiye gürbüz(zaralıcan
Şadiye gürbüz(zaralıcan, @sadiye-gurbuz-zaralican
3.3.2025 00:25:29
Güne yakışmış tebrikler
Beyzade
Beyzade, @beyzade2
3.3.2025 00:20:22
5 puan verdi
Manidardı kaleminiz daim olsun
Tcpassanger
Tcpassanger , @tcpassanger
2.3.2025 00:24:07
5 puan verdi
Ne kadar güzel ve besleyici bir makale olmuş. Elinize sağlık değerli Üstadım...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL