1- Çok yorulduk be üstadım. 2- İnsanın gözü ve kulağı çağımızdaki kadar işlememişti belki de. 3-Belki de değil, son yarım asırdır insanımızın gözü ve kulağı daha çok çalışıyor, bu çalışma düşünceleri de mecburen etkiliyor. 4- Karşılaştırmalı düşünceleri seviyorum. 5 - Daha önceden alışveriş yapmayı pek bildiğimi söyleyemem.

Yukarıdaki paragrafta anlamı bozan cümle hangisidir. :) Türkçe sınavlarında buna benzer sorular yok muydu?

Anlamı bozan cümle, galiba 5. cümle. Yanlışım varsa uyarın lütfen.

Alışveriş yapmayı bilmediğimi söylemiştim, doğrudur. Aile kökenimde ticaret erbabı yoktu. Son 20-25 yıldır da kendi alışverişimi kendim yapıyorum sayılır. Lakin aldıktan sonra veya aldıktan yıllar sonra keşke demelerim yıldan yıla azalsa da yine de devam ediyor. Bu devam etme sürecinde ise yaşam akıp gidiyor.

Son aylarda alışveriş merakı sardı, beyaz eşyaları değiştirmeye başladım, griye çevirdim, ortalama 8 yıl ve üzeri idiler kullanılmışlıkta. Bu araştırmalarda ise satıcıların karşılaştırma sayfalarına şahit oldum. Mesela iki veya daha fazla buzdolabını hem aynı markadakiler hem de farklı markadakilerle karşılaştırmak çok kolaydı.

Peki neden bu uygulamaları şiirler veya kitaplar üzerinde yapamıyoruz. Belki günümüz applerinde insan karşılaştırma bile vardır. Genelde arkadaş bulma sitelerinde olur sanırım. Peki siyasi ve veya dini veya toplumsal liderleri karşılaştırma appleri mevcut mu, hiç denk gelmedim. Lakin yakın zamanda dünya ülkelerini karşılaştıran bir site çıktı karşıma, ben de Türkiye ile Güney Koreyi karşılaştırmıştım.

Edebiyat sitelerini de karşılaştırma appsi veya siteleri mevcut mu acaba? Olabilir, hangi özellik veya üyeye verilen yetki hangisinde daha fazla gibi.. Yönetimin tutumu, site sahiplerinin veya teknik altyapıyla ilgilenenleri de değerlendirmemiz veya karşılaştırmalarımız daha iyi olmaz mı? Aklıma gelmişken dünyanın en iyi edebiyat üniversitesi veya akademisi hangisi bilenimiz var mı? Ben bilmiyorum veya dünyanın en iyi edebiyat siteleri hangileri...

Mesela doktor karşılaştırma uygulaması var mı sağlık bakanlıklarının veya dünya sağlık örgütlerinin.. Genelde yazılı ve görsel basın; dünya ordularını karşılaştıran manşetler atar. Çünkü dünya yaşamı bir nevi savaş üzerine kurulu. Tanrı’nın aklı veya bilgisinin veya varsa hayalinin daha iyi bir yaşam sunmaya yetmediğini düşünenlerdenim. Tek Tanrı inancını karşılaştıramayız, karşılaştırmak için en az iki şey lazım değil mi? Lakin Çok Tanrı inançlarında Tanrıları karşılaştırma yapabiliriz değil mi? Yine mesela Dinleri, din kitaplarını, mezhepleri hatta peygamberlerini vb vs karşılaştıran siteler veya uygulamalarımız var mı?

Yapay Zeka gündemimize girdikçe daha çok karşılaştırma ve bilgi edineceğiz. Lakin bilgi edinmek sorun değil günümüzde veya bilginin doğruluğunu veya yanlışlığını teyit edebilmek. Çok bilenler ekseriyetle kendi türünden kaçarmış veya kaçıyor sanki. İnzivaya çekiliyorlar, inzivaya çekildikten sonra ise topluma yeniden dönmek belki de onların en büyük hataları olabilir mi?

2024 yılını karşılayan kelime/kavram hangisidir, diye bir soru sorulmuş, genel "Kalabalık Yalnızlık" kavramını seçmiş.
Diğerleri ne peki? Hepsini birden yazarsam;

Algoritma
Dijital Yorgunluk
Kalabalık Yalnızlık
Merhamet
Yabancılaşma
Yapay Zeka
Yozlaşma

Geçenlerde de bir haberin devamında üç soru sorulmuştu, üç şık verilmişti, lakin her şık dolaylı yoldan da olsa bir Bakanı aklamaya yönelikti ülkemizde. Birileri var gücüyle Turizm Bakanını aklamaya veya haklı göstermeye çalışıyor sanki.

Yukarıdaki 7 seçenekten; Algoritma, Dijital Yorgunluk ve Yapay Zeka, aynı anlam köküne dayanır, yani seçeneklerin ikisi fazla değil mi?

Yabancılaşma ve Yozlaşma da, aynı anlam köküne dayanır, biri fazla değil mi?

Bence fazla diyorum ve seçenekleri azaltıyorum.

Kalabalık Yalnızlık
Merhamet
Yapay Zeka- Dijital Yorgunluk-Algoritma
Yabancılaşma-Yozlaşma

Fazlalıklardan yine kurtuluyorum ve
Kalabalık Yalnızlık,
Merhamet,
Yapay Zeka,
Yabancılaşma olarak dört seçenek kalıyor karşımda.

Düşünmem lazım, hangisini seçmeliyim.

İnsan doğası gereği içten dışa veya dıştan içe hem parçaları hem de kendi veya diğer türler ile birlikte yaşadığı için Kalabalık Yalnızlık seçimi sadece aldatma olur. Yani ne yaparsan yap, yalnız kalamazsın, tek başına kalmak bile yalnız kalmak değildir ki? İçindeki organlardan, çevrendeki doğaya, hatta gökyüzüne kadar istemli veya istemsiz bir şeyler ile meşgulsün, hiç bir şey düşünmese bile insan bir şey düşünüyor mutlaka, düşünmek zaten yalnızlığı silip götürür. O yüzden bu seçeneği eliyorum.

Yeniden sıralıyorum ve
Merhamet,
Yapay Zeka,
Yabancılaşma olarak üç seçenek kalıyor karşımda.

Kelimeleri ve veya kavrama bakıp, görmeye çalışıp düşünüyorum yeniden.

Yabancılaşabilmek için de insanın sıfır bilgi sahibi olması gerekmez mi, bir şeycik bile biliyorsa insan, istemli veya istemsiz, yabancılaşması da mümkün değildir. Bu seçeneği de eliyorum.

Yeniden sıralıyorum ve

Merhamet,
Yapay Zeka olarak iki seçenek kalıyor karşımda.

Şimdi, bu iki seçeneği karşılaştırmam lazım gelir değil mi? Peki bu iki kelimeyi veya kavramı nasıl karşılaştıracağım. Var mı bir app veya uygulama ve site veya karşılaştırma üzerine hizmet veren uluslararası veya ulusal bir kurum? Benim bildiğim yok. Yani buzdolabı değil ki karşılaştırasın diğeri ile.

Yapay Zekayla aynı mana kökünden geldiğini düşündüğüm, diğer iki kavramı da yazıyorum şimdi; algoritma ve dijital yorgunluk. Çünkü bu üç kavramı veya kelimeyi birledim ben, üçünü bir potada eritecek bir düşünceyi bulmam gerekir o yüzden. Bu üç kelimeyi bir biri ile sorulaştırabilirim?

Mesela;
Yapay Zeka bir Algoritma mıdır?
Yapay Zeka, Dijital Yorgunluk yaşar mı?
Dijital Yorgunluk, bir Algoritma ile giderilebilir mi?
Algoritma ile Yapay Zeka birbirinden ayrılabilir mi?

2024 yılından ziyade son çeyrek asrı düşünerek, çünkü ben, şahsen veya herkes; üstün nitelikli bir eğitim ve öğretim görmedi veya doğumdan gelen özel bir gücü veya yeteneği yoksa; Yapay Zeka’dan ziyade kendi zekasını tanımlaması gerekir.

Özür dilerim, işemem gerekti. Mecburen, çok sıvı tüketiyorsanız, bilimsel adıyla sidik torbası daha çabuk dolar, bu dolum çeşitli alıcılar, teknik tabiriyle reseptörler ile beyninize bir uyarı veya mesaj gönderir. Der ki; sidik torbası doldu, boşaltılması gerekir. Bu haberi alan beyin düşünür; tüm tecrübesi ile bir karar verir; karar verirken kendi içinde bir kaç seçenekli soruya cevap bulur, der ki;

belki dolmuş olabilir lakin tahammül sınırımızda, tutun ve sidik torbasının elastikliğinden yararlanın, o yüzden biraz daha bekleyebiliriz,
belki yaptığımız iş çok önemli, boşaltım için zaman ayıramayız, bekleyebilir,
belki; evet, tespit ettim, teyit ettim ki sidik torbası tehlikeli düzeyde dolmuş, öncelik boşaltım yapılmalı, en yakın boşaltım odasına gidiniz veya gidelim diyerek vücudu yönlendirir.


Ben de anladım ki, sidikten sonra, hem bu yazı hem bu yazının içerdiği konular veya atıflar önemli değildir, beni ilgilendirmezdi, bana neydi, can sıkıntısına yazı yazılmamalıydı.

Bu yüzden lütfen Merhamet ediniz, çünkü dünya herhangi bir konuda basamak misali bir yukarıya çıktıkça, daha çok merhamete ihtiyacı olacaktır. Çok yukarıya çıkanların düşme tehlikesi, aşağıda ve ortalarda kalanların ise ezilme tehlikesi vardır.

Tez elden, önce kendinize, sonra ailenize, komşularınıza, sokaktan mahalleden şehrinize, doğaya, diğer şehirlere ve bölgenize ve ülkenize ve diğer ülkelere ve daha uzak ülkelere, hatta yıldızlar alemine ve hatta Tanrılara veya Tanrıya bile imkanınız oldukça daha çok MERHAMET ediniz.

Benim tercihim; MERHAMET kelimesi veya kavramı olurdu.

Saygılarımla.
En sevenlerinize emanet olunuz.
Y.