Kavramak için görmek, görmek için de dikkatle bakmak gerek! - pitigrilli
Nevin subaşı
Nevin subaşı
VİP ÜYE

Panoptic seçilim

Yorum

Panoptic seçilim

6

Yorum

11

Beğeni

0,0

Puan

446

Okunma

Panoptic seçilim

Dogmatik bilgiye riayet, sonsuz açılımlarla ilerleyen hakikati öteliyor olabilir mi

olabildiğince uzaklaşıp sorguladığımızda
bunu ifade edebilmek ne denli zor ise de ’topyekün yanılsama’ realitesine
tutunduğumuz sezilebilir

-cennetin (yasa)kapıları ardına kadar açık
olduğu halde, görevlisinden ’izin almadan’
içeri girmeyen ’Kafka’nın ihtiyarı’ gibi garip
bir durum, bahse konu yanılsama

idrak ettiklerimizin veya yaşamın obsidyen
keskinliği hangi anda acıtır ve neş’enin bir
şekilde bizi iyileştirme gücü nasıl oluyorda
bir yön ve yol bularak süregelir

bu gözlükten bakılınca
bilgi neye dair olursa olsun sorgulanmaya
ve yeniden yeniden değerlemeye tabi tutulur
ise gerçek amacına ulaşabilir mi

veya merak duygusu, anlamlandırma ve bir sonrasını oluşturan ’taklit, (sanat vs) eylemi nesnel alanı ve anladığımızı farz ettiğimiz
çıkarımları olabildiğince alkali bir düzeyde
yakalar mı

her an değişen hiç değişmiyor gibi görüldüğünde, kısıtlı zamanımıza rağmen yaratım coşkusu bazen de sancısı kaçınılmaz meyvelerini taliplisine nasıl ve neden sunar
ve orada öylece yeni bir boyut oluşturur

bilinen- bilinmeyen herşey değişime uğrarken
kusursuz bir düzenden kaos ve ondan
süzümlenmiş başkalıklar her biri yepyeni
birer mahlûk( yaratım) değil mi

dolayısı ile; dogmatik hiçbir yasa-töz( kelm) kendisini gerçekleyemez ve doğuramaz yalnızca oluşum düzlemini esneten ’bilgi’ erdemli bir yol izleyebilir

doğanın cevheri; şekiller arası elastik devinimle
mümkünler vaktini kurar ve çalıştırır
canlı addedilen veya bizim akıldışı zannettiklerimiz ’akleden’ sürecin birer parçası halindedir.

o halde
bir ânın içinde olup bitmiş her ne varsa bilmenin ve unutmanın hüznüyle ağır ve ağrılı bir çekimde
şahitlik ederek (taklit.üretmek.yaşamak) izleyebiliriz
bilginin kaynağını. biz’de

.
🌱📚

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Panoptic seçilim Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Panoptic seçilim yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Panoptic seçilim yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Mehmet Aluc-Kul Mehmet-
Mehmet Aluc-Kul Mehmet-, @mehmet-aluc-kul-mehmet
19.3.2025 20:13:17
“idrak ettiklerimizin veya yaşamın obsidyen keskinliği hangi anda acıtır ve neşe’nin bir şekilde bizi iyileştirme gücü nasıl oluyor da bir yön ve yol bularak süregelir”
Araştırdığımda Obsidyen taşı, volkanik cam olarak da bilinen, siyah ve koyu renk tonlarıyla dikkat çeken güçlü bir doğal taş olarak kabul edilmektedir. Bu taşın, yoğun enerjisi nedeniyle koruyucu özelliklere sahip olduğuna inanılır ve negatif enerjiyi absorbe ederek-içine çekerek- kişiyi zararlı etkilerden koruduğu düşünülmektedir. Bunu sizin eserinizle öğrenme şansı bularak, zararlı etkilerden koruduğunu ifade ederken acıtması ve sonrasında neşe bulmamıza olanak vererek nasıl bir yön bulur ve süre gelir derken burada çelişkili ifadenizle “bu gözlükten bakılınca bilgi neye dair olursa olsun sorgulanmaya ve yeniden yeniden değerlemeye tabi tutulur ise gerçek amacına ulaşabilir mi…? Sorunuza cevap vermeye çalışacağım… Anlamlandırma çabamızı bu obsidyen volkanik camın oluşturduğu şekilde devam edersek acıyı ve neşeyi bizim kazanımlarımızla kazanılırken o taşı bir kenara atarak onun yansımasıyla yok ettiğimiz kesin diyebilirim kardeşim vesselam, selamlarımla.
Göktürkmen
Göktürkmen, @gokturkmen
1.12.2024 12:28:16
Algı, kavram, anlam, tanım, örnek, eylem. İde/olgu/kurgu değişken...

Etki, taklit, esin, özgün. His/kurgu/ dönüşken...

Göktürkmen tarafından 1.12.2024 12:49:11 zamanında düzenlenmiştir.
Tüya
Tüya, @tuya
1.12.2024 00:17:19
Bir kaç kez okudum bu yazıyı. Kompleksliği düşündürdü...
Buna rağmen bir şeyler söyleme ihtiyacı duydum; ama düşüncelerimi formüle etmekte zorlanacağımdan da eminim:

Düşündüm de; neden yaşadığımız şeyin gerçekliğin kendisi olduğuna inanırız? Gerçek o yaşanan mıdır; yosa yalnızca varoluşa dair bir perspektif midir?
Oysa hayatın kendisine dair pek çok algıdan, fikirden veya deneyimden böyle geçmekteyiz. Başka da bir yol yok.
Peki bu farklı bakış açıları veya deneyimler mutlak gerçekliğin kendisi midir, yoksa bizim olanlara ya da olacaklara dair subjektif imajımız mıdır aslında?

Aslında varoluş nasıl algıladığımız, diğer şeylerin yanı sıra, fiziksel duyularımızın yeteneklerine ve algıladıklarımızı yorumlama yeteneğimize de bağlı olduğu kanısındayım. Ve bu da, mutlak olarak yaşadıklarımıza, hatırladıklarımıza vs. bağlıdır. Örneğin: elime konan bir sinek için "gerçekliğin" kendisi veya fiziksel çevresi ikimiz için de neredeyse aynı olmasına rağmen; o, benim gözlerimle gördüğümden tamamen farklı bir şey görür. Bir başka örnek: bir mahkumla bir gardiyanın asla hapishane konusunda aynı fikirde olmayacakları şüphe götürmez bir algıdır mesela.
Yani sahip olduğumuz varoluş imajı, yaşadıklarımızın doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmakta vs vs.

Bu şu anlama gelir kanımca: gerçekliğin ne olduğuna dair yanılsamalarımız veya kavramlarımız aracılığı ile illüzyonlar oluştururuz kendimize. Bunların bir kısmını kolaylıkla kabullenirken, bir kısmını da öteleriz/sileriz.
Ancak ben bunu derken dahi, düşünce harmanında kendi eksenim üzerinde dönüp duruyorum şimdi...
Bu yazdıklarımın konuyla ilgisi olduğundan da pek emin değilim ya! :)

İyi bir konu ve inisiyatif, sevgili Nevin.

Kutlarım emeği,
Sevgi ve teşekkürümle.

YANILGI USTASI
YANILGI USTASI , @yanilgiustasi
30.11.2024 21:14:31
İmanuel Kant " Saf Aklın Eleştirisi" eserinde ,
insanların aklını kullanabilme cesareti göstermesini telkin ederek ; özgürlüğün anahtarının yerini göstermiştir aslında .
Anahtar : Bilinçli irademizle harekete geçme
eylemidir , düşünme eylemidir, sorunsalı sorgulayarak keşfetme ve çözme becerisidir.
Kant'dan bu yana insanlar doğmatizmi bırakıp
özgürleşmenin yolundaki barikatları yıkmayı
kısmen başarmış olsalar da ; parçası olduğumuz ve hala anahtarı arayan bir bütün kırılmamış putlarıyla karşımızda .

Hareketli ve harekete geçiren değerli kalem,
Selamlar, sevgiler .
Nevin subaşı
Nevin subaşı, @nevinsubasi
30.11.2024 21:09:22


Nevin subaşı tarafından 30.11.2024 21:30:31 zamanında düzenlenmiştir.
zanzibar
zanzibar, @zanzibar
30.11.2024 14:08:17
10 puan verdi
İlk cümledeki soruya olumlu olumsuz kesin bir yargıyla bakmanın her iki halde de merak duygusunu köreltebileceğini düşünüyorum çünkü cevaplar ve nedenlere ait tez ve karşı tezlerin bizi yeni bir havuza itip orada güvenli kulaçlar atmamizdan sebep, merakın coşkun ırmağına kapılarak buradaki azgın akişa dair çabalayışı geciktirir gibi geliyor.

sonsuz ve sonlu tözde de bir panoptik seçilimden söz etmek mümkün. üstelik aynı tür üzre...

çok tuhaf insanın yaratım arzusunun aslında hep o "yalnız değilim" duygu ve hissiyatındaki dürtüsel arayışla beraber var olduğu hissine kapılıyorum çoğu kere.

aslında bu yazı, altında konuşmaktan çok düşünmek için diyebilir miyiz? zira öylesine daracık geldi ki birdenbire yorum kutusu.

bu arada dijital panoptikon seçilimleriyiz desem, hazır bunları bir dijital platformda paylaşıyorken. tuhaf değil mi. sonsuzdan sona ama nasıl bir sonuca geliriz bilmiyorum.

bu arada beynim bir pinpon topuna döndü. bunun için ve elbet paylaşım için teşekkürler.

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ