Evet evet, her an gelebilirler. Kim gelebilir? Kim onlar, yani gelenler... Tek tek mi geliyorlar yoksa toplu olarak mı geliyorlar bilmemiz lazım. Bilelim ki ona göre önlem alalım... Gelirlerse herhalde ateş almaya ya da yanağımızdan makas almaya gelmeyecekler. Kim bilir belki uzun kalırlar biz kısa kalacaklarını düşünürken. Gelsinler bakalım gelecekleri varsa görecekleri de olabilir mi göreceğiz... Görmesek de dert değil...

Nasıl gelmesinler ev tam takır kuru bakır. Bana gelmeseler hanıma geliyor. Hanıma gelmeseler çocuklara geliyorlar. Askeri ücret alıyoruz askere gitmeden. Daha önce yaptıydık zaten askerliğimizi. Yok yahu asgari ücretti bahse konu olan şaşırdık galiba... Geldikleri nasılda belli...

Gelsinler bakalım Mazhar Osman Usman Abimiz var. O da öldü mü? Tüh ki tüh! Ne zaman, daha geçenlerde hayattaydı... Gelin lan gelin canımı mı alacaksınız? Peynir olmuş bilmem kaç lira, reçel ile balı zaten senede bir kere filan görüyrik, bak yine şaşırdım görüyoruz diyecektim... Bakırköy varda Altın Köy, Gümüş Köy, Kömür Köy, Krom Köy niye yok, daha mı değerli bakır?

Tek tek geldiler mi biraz daha kolay işimiz, hemen elleri açıyoruz ’’Tek tek basaraktan bade süzerekten inci dizerekten gel caaaaaanım gel amannnnnı’’ araya sıkıştırıyoruz... Toplu gelirlerse işte o biraz sıkıntılı... Ona da hemen bahane buluyorlar ’’Canınınız sıkılıyor madem sıkı can kolay çıkmaz ne mutlu size diyorlar.’’

Askerde de bağırırdık çavuş ’’Kim geliyor kim geliyor.’’ diye komut verdiği zaman ’’İkinci bööölük ikinci bööölüüük aslanlar heyyyyyy!’’ Haydaaaaaaaaa! Buradan askerliğe ne ara geldik yahu! Kırk sene olmuş, bedelli medelli çıkmış. Biz yaparken niye çıkmadı? Çıkmaz tabi o zaman paraya ihtiyaç yoktu ki... Kredi kartlarında fazla bonusu olanlar ödemenin bir kısmını bonus ile yapabilir mi, işte o sürüncemede kalmış bir konu... Hatta bitcoin filanla ödemede olmalı...

Bu saatten sonrada gelmesinler diyorum ama yine de geliyorlar. Gelsinler de çok kalmasınlar gelip de gitmemezlik etmesinler... Yatıya matıya, kalmasınlar hatta çatıya çıkmasınlar, biz çıkarız çatıya... Yolda yürürken bile sağa sola bakarak, arkama bakarak yürüyorum. Düşünseniz ya bir gelseler de bir de uzun kalsalar, yandığımızın resmidir...

Yazı biraz çorba oldu farkındayım. Yazının çorbası bir şeye benzemese de siz hanımınızın ya da annenizin yaptığı çorbayı içerken fazlada höpürdetmeyin ki sizin ile beraber çorba içenlerde gıcık kapmasın size... Çorbada tuzunuz olsun istiyorsanız, siz de skeçlere bile konu olan o meşhur lokantacı Nusret gibi değil de normal bir vatandaş gibi tuz atın...