Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
ismail karaosmanoğlu
ismail karaosmanoğlu

DEPREM GERÇEĞİ 1

Yorum

DEPREM GERÇEĞİ 1

0

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

300

Okunma

DEPREM GERÇEĞİ 1

DEPREM GERÇEĞİ 1

Deprem Gerçeği 1

DEPREM GERÇEĞİ

Ülkemiz Japonya, Endonezya , Malezya ve daha bir çok ülke gibi deprem ülkesi bu bir gerçek. Ege denizi fay kırılmalarıyla oluşmuş bir deniz, asıl adı Osmanlı atalarımızın adlandırdığı gibi Adalar denizi, Marmara da öyle...
O halde ne yapmalı? Marmara , Erzincan , Varto, Van, Elazığ, İzmir, Ege denizi merkezli depremler hala hafızalardadır.

Eski Erzincan’ı harabeye dönen deprem kalıntılarını Erzurum üniversitesinde öğrenciliğim dolayısıyla gidip gelirken şahit olurdum. Yıllar sonra o depremde devlet adamlarının vurdum duymazlığı yüzünden 50.000 kişinin açlık ve soğuk yüzünden can verdiğini öğrenmem bende şok etkisi yapmıştı.

1999 Marmara depremini Kocaeli’de yaşadım. Acıları hafızamda hala canlıdır. dört gün hiç bir yardım elinin ulaşmadığına tanık oldum. Vatandaş kendi çabasıyla yaralılarını ve ölülerini çıkarma çabasındaydı.

Kayınbiraderimi arkadaşları enkazdan çıkarmış, hastaneye arabamla götürmüştüm. Devlet hastanesi mahşer yeri gibiydi. Ana baba günüydü. Kimse ne yapacağını bilmiyordu. Kayınpederime ‘’oğlunu buradan al, Amerikan hastanesine götür’’ demiştim. Ben abimleri merak ediyordum. Onlar kayıptı. Binaları yıkıktı. Nerede oldukları belli değildi. Bir kaç gün sonra onlardan haber alabilmiştik. Bir çocuğu enkazda vefat etmiş diğerleri ufak tefek sıyrıklarla atlatmışlardı.

Neyse sorun o değil. Hatıralarım bunlardan ibaret de değil. Bizim apartman hasarlıydı. Orta hasarlı binalarımızı onarımla devlet katkısı ve ilave ücretle hallettik.

O günlerde gazetelerde deprem hakkında bir sürü bilgi ve efsaneye muttali olduk. Depremin ilahi ikaz olduğunu haykıran gazeteye dava açıldığını duyduk. Ama bu ikaza anlaşılan kimsenin pek uyduğuna da şahit olmadık desek yeridir.

Yine ahlak erozyonumuz artarak devam etti. Ancak maddi anlamda inşaatlar konusunda bir ivme kaydedilmedi değil. Bu sevindirici gelişme. Ancak yeterli mi ? Değil. O halde ne yapmalı?

Bence maddi alanda çağdaş teknolojiyi uygulama yanında manevi alanda da gelişmelere ihtiyaç var. Bu gün bile deprem bölgesinde bir market talanına şahit oluyor, üzülerek seyrediyoruz.

İyi örnekler de yok mu? Var elbette. Umre parasını bağışlayan mı dersin, kan bağışında uzun kuyruklar mı, yardı ve bağış çabalar mı? Ama yeterli değil. Hala depremzedelerin acısıyla eğlenen, depremi siyasi, ekonomik ranta dönüştürmek isteyen insanlık dışı eylem ve söylemler hiç te göz yumulacak gibi değil. Keşke bunlar da olmasa...

Bu deprem gerçeğini eğitimimizde içselleştirmek zorundayız. Dahası topyekun ahlak eğitimini ana okulundan başlayarak eğitimimizde yaygınlaştırmak elzem değil midir?

En yakın zamanda Deprem üniversitesini kurmak bu alanda elemanlar yetiştirmek, yapı denetim, afet , binaların kontrol elemanlarını bunlardan seçmek zorundayız.
Şimdilik bu kadar...

Ahmet Kemal

Kayıt Tarihi : 11.2.2023

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Deprem gerçeği 1 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Deprem gerçeği 1 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DEPREM GERÇEĞİ 1 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL