Kasabanın dışında yontma taşlarla yapılmış
Dededen kalma bir ev oturduğum yer, Kasabanın içinde de ev var ama diğer aile efradım orada kalıyor, ben burayı tercih ediyorum burada huzur buluyorum,
Veranda da çayımı yudumlarken;
Yamaçtaki ormandan gündüzleri elvan elvan kuş sesleri, geceleri de kurt ulumaları çakal sesleri, günün yirmi dört saati doğanın senfoni klasiklerini dinliyorum

Hele karşımdaki o küçük göl yokmu,
seyrine doyum olmuyor;
Gündüzleri masmavi göl, bazen parça parça pamuk gibi bulutlarla örtünüyor,
Bazen de hırçınlaşıyor, hırsından dalga dalga çırpınıyor, beyaz köpüklerle kaplanıyor kıyıları.
Ben bu gölün her halini o’na benzetiyorum,
Dingin halini de, hırçın halini de, maviliğini de

Seherde suya inen keklilkerle, güvercinlerle şenlenmeye başlıyor, akşama kadar kuş sürüleri perde perde iniyor suya
Geceleri bütün yıldızlar doluşuyor içine,
Balıkkar sıçrıyor gökyüzünden yıldız toplarcasına,
Bazen ay ışığında bende iniyorum göl kenarına, hayli yaşlı olan ve göl kenarında tek başına yaşamaya çalışan o koca çınara sırtımı verip sıçrayan balıkları yakından seyrediyorum, taş sektiriyorum göl üzerinde,

Her nekadar ellerim başka işlerle meşgul olsa,
Kulaklarımla senfoni dinlesem,
Gözlerimle ayışığında yakamoz seyretsem de
Aklım hep beni yalnız bırakanda,
Ormanın ürkütücü büyüklüğü de
Gölün mavi derinliği de
Çınarın yüceliği de içimdeki boşluğu doldurmaya yetmiyor.
Yani koca dünya bir " O " etmiyor.

Çoğu geceler geç saatlerde kasabayla göl arasında evime fazla uzak olmayan mey-haneye gidiyorum,
Mezelerden bir iki porsiyonla karnımı doyuruyorum,
Hem canlı solo müzik dinliyorum,
hemde çakırkeyflerle muhabbet ediyorum,
Muhabbet dediysem onlar konuşuyor ben dinliyorum,
ben konuşsam ne dinlerler ne de derdimi anlarlar,
bende dinlerken derdime denk dert var mı diye dinliyorum ama nafile, adam çakırkeyf olunca yerinden kalkamasada kaf dağına kanat açıyor,

Bir"O"
birde sigaradan başka hiçbir şeyin müptelası değilim
Ben yine de mey-hane kapanıncaya kadar bekliyorum, bazen beraber topluyoruz oltalığı, ben sandalyeleri masaya ters kapatırken mey-haneci yerlerin temizliğini yapıyor.
Gecenin bilmem kaçı uykum yoksa eve yanaşmıyorum,
doğru göl kenarına koca çınarın dibine,
Gecenin sessizliğinde göle akan küçük derenin şırıltısını dınkemek o kadar iyi geliyor ki bana
Gönül yorgunluğumu bir nebze de olsa alıyor.
Uykum gelinceye kadar oturuyorum çınara yaslı vaziyette.
Eve gitsem dertlerim rahat bırakmıyor,
Niye gelmedi, gelecekmi, ne zaman gelecek gibi sorular beynimi kemiriyor.

Bu yaz geçti, sonbaharda sona eriyor,
Gökyüzünde kuş bulutları güneye doğru ardı arkası kesilmeden gidiyor.
Dört mevsimin üçü yalnız geçti,
kışın taş binada tek başıma kalamam mecburen kasabadaki eve döneceğim.
Bir grup Turna geceyi geçirmek için gölü seçmiş hayli kalabalıklar, göçmen kuşlar geceyi göl kenarında geçirip, seherle birlikte güney seferine kanat açarlar,
Uyandığımda güneş bir mızrak boyu yükselmişti,
Penceremden gölü seyrediyorum
Turnalar sefere çıkmış ama bir tanesi kalmış,
Evden çıktım ürkütmeyecek kadar yaklaştım,
Geceden davetsiz misafirleri varmış demek ki
Çakallar mı Tilkiler mi ?
Avlamışlar eşini, oracıkta yemişler,
Turnacağızın telekleri etrafa savrulmuş.
Eşi yalnız kalınca gidememiş,
Göl kenarında kalmış bencileyin.
Hâlbuki ben onlarla selam göndermeyi düşünüyordum
Ne yazık ki,
O da düşmüş benim düştüğüm derde.

Al işte göçmen kuşlarda gidiyor
Yine yapayalnız kaldım bu yerde
Bir çınar ağacı eşlik ediyor
Bir de göl yalnız kaldığım günlerde

Sabahlar olmuyor zaman duruyor
Sigaramda bitmiş yandığı yerde
Meyhaneci masaları topluyor
Gelmedi mi diyor hani o nerde

Cevap veremeden yutkunuyorum
Kapatalım diyor hesabı görde
Yalnızlığı yanıma alıyorum
Doğru eve dertlerim bekler evde

Tek başına bir Turna görüyorum
Döneliyor göl kenarında seherde
Belki eşi tora düşmüş diyorum
.Kanla gözyaşı var yerde tüylerde

Ahh Turnam dilimde kaldı selâmım
Yalnız kalınca gidemedin sende
Gelde dertleşelim dertdaş olalım
Sende düştün benim düştüğüm derde.

Her göç vakti gelince aynı hüzün
Ben kalırım göçerler perde perde
Her gün sabah akşam ufukta gözüm
Gidenlerden gelecek haberlerde.

Saymadım kaç zamandır bu haldeyim
Seni ararım katran gecelerde
Karşımdaki göl kadar asudeyim
Yalnızlığım çınar olur göklerde.

1605/2016

O’da haklı,
Giderken;
"bekle"
geleceğim demedi,
Bekleyeceğim, çok bekletme dedi,

2307/2024 - İ.ANİK