Bencil kimse devamlı kendi çıkarını düşündüğü için başkalarını düşünmeye ayıracak vakti yoktur.
İsmet ANİK
İsmet ANİK
@ismetanik1

ÖYKÜ OLAN UMUTLAR / Misafir

5 Şubat 2025 Çarşamba
Yorum

ÖYKÜ OLAN UMUTLAR / Misafir

( 5 kişi )

7

Yorum

18

Beğeni

5,0

Puan

300

Okunma

Okuduğunuz yazı 5.2.2025 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

ÖYKÜ OLAN UMUTLAR / Misafir

ÖYKÜ OLAN UMUTLAR
" Misafir ". (47)

1970 yılların sonlarına kadar kışlar çetin olurdu memleketimizde,
1980 li yılların sonuna doğru yağışlar yavaş yavaş azaldı,
Bir müddet ayazlar devam etti ve mevsimler ikiye düştü; ilkbahar ve sonbahar
Bizim çocukluğumuzda öyle kışlar olurdu ki, öyle kar yağardı ki;
Köyümzün evlerinin çoğu bizim evimiz de dahil kerpiç evlerdi üstü de toprak dam
Yağan kar dam’ın seviyesine yaklaşır aynı şekilde damın üstü de kar yığılırdı, ağırlık yapmasın diye damın üstündeki kar’ı yola kürürdük, bu seferde yoldaki kar damın sevyesini geçer yolumuz kapanırdı,, bazı yerlerden kar kürtüklerine tüneller açardık.
Şimdi yaşı ellinin altında olanlar belki de inanmayacaklar ama doğruydu.

Köyümüz üç yolun kesiştiği kavşaktaydı, o zamanlar ana yollar sıtablize dediğimiz türden şose yol, araçlar eski derleme-toplama,
Uzun kış gecelerinde, akşam namazından sonra dedem ve köyün yaşlıları şoseye iner gezinir;
Yolda kalan yolcu,
Arabası bozulan şoför varmıdır,
Kışta kıyamette dışarda kalmasınlar diye alır getirirler, misafir ederler
Sabah olunca da uğurlarlardı,

O sene dedemin ikinci eşnden olan ve benden küçük amcam Ankara Çankaya da askerdir,

Dedem Akşam namazından sonra yine köyün altına şoseye iner,
Köyümüze yakın mesafede bir kamyonun kaldığını farkeder,
Hayli kar yağmış, hava açmış, yıldızlar gökyüzünde pırıl pırıl,
Ve şiddetli ayaz
Dedem kamyonun yanına gider, şoförüne;
- Kamyonunun kapısını kitle
- "Sabahın şerri Akşamın hayrından iyidir"
-Sabah ola hayrola,
-Sabah bir hâl çaresi bulunur,
- Haydi eve gidiyoruz, der
Kamyonun şoförünü alır eve getirir.

Akşam misafir kalır ve sohbet sırasında dedemin asker oğlundan konu açılır,
Ankara Çankaya da olduğunu, bahara teskere alacağından bahsederken,
Misafir; dedemi konuşturarak, askerin yerini yurdunu adını soyadını öğrenir.
Sabah olur köyün gençlerinden birkaç kişide yardım ederek kamyonu çalıştırırlar ve
Uğurlarlar.

Askerin teskeresi yaklaşmıştır,
Dedem yol harçlığı üts-baş temin edip gönderme telaşındayken, askerden mektup gelir;

-Baba ben yakında teskere alacağım ama bana hiçbir şey gönderme,
- Bir Abi geldi, komutanımdan iziin alarak beni çarşıya götürdü;
- Takım elbise, gömlek, iç çamaşır, ayakkabı ve çoraplar da dahil beni tepeden tırnağa giyindirdi
-Cebime de yeternce harçlık koydu.
Kim olduğunu sordum,
--" Misafir "
dedi
Başka da bir şey söylemedi.

0202/2025 - İ.ANİK

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (5)

5.0

100% (5)

Öykü olan umutlar / misafir Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Öykü olan umutlar / misafir yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÖYKÜ OLAN UMUTLAR / Misafir yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Güney
Güney, @issiz-siir
7.2.2025 14:34:04
İşte budur. İnsan da insanlık da iyilik de. O Anadolu insanı karşılık beklemeyen, iyiliksever, alçak gönüllü, ahde vefalı. Eskinden hepimiz köylük yerdeydik, köylüydük, köylüydü büyüklerimiz, atalarımız. Ne vakit şehirleşti insan. Ne o kar kaldı ne o zorlukların güzelliği, mutluluğu. Şimdilerde pek üşümüyoruz bile, bu yüzden sıcağın kıymetini de bilmez olduk. Artık hava da bozuldu, su da, toprak da insan da.
Şimdi bu öyküyü okurken. @zeyneppercin yorumuna da ilişti gözüm. Güzel bir öyküden bir tane daha çıkmış oldu.
Ben de küçük yaşlarımda cılız bedenimle evimizin toprak damını kar varken kürüyor, bazen ince ve kısa saplı samanlıyor sonra loğluyorduk (biz de loğ deriz) yapıyordum, hatta artık işin uzmanı bile olmuştum :)
Güzel ve değerli bir anıdan iki güzel öykü çıkmış oldu.
Devamını dilerim. Kaleminize sağlık. Selamlar saygılar.
Zeynep Perçin
Zeynep Perçin , @zeyneppercin
6.2.2025 22:02:59
5 puan verdi
Bu nasıl bir hikayedir… doğrudur yaşım ellileri görmedi henüz ama yazınızı okurken birçok anım depreşti. Çocukluğumun ilk yedi senesini üç beş köye uzak denemeyecek kadar yakın, yakın denemeyecek kadar uzak bir dağ başında, kuş uçmaz kervan geçmez tek evli biri toprak damda geçirdim.
Çok derinlerinde bir yerlerde, damımıza kadar yükselmiş, karla kaplı bir ev var anılarımın. Ağabeylerim vardı. Bir kaçı Allah’ın rahmetine erdi. İşte onlardan biri var ki mıh gibi kazılıdır bahsedeceğim bu anımda.
Elinde uzun saplı bir kürek, toprak damımızın samanla karılmış toprağının üzerinde, boyunu aşan karı ittiriyor/kürüyor aşağı doğru. Sonra bitiyor kar ve abim o cılız bedeninden daha ağır bir loğ/dam taşı/göğer/yoğur taşı (ismi bölgelere göre değişiyor) kısacası bizde adı loğ olan o silindir taşla bir yandan dama saman serpiyor, bir yandan silindirle üstünden geçiyor. Loğ öyle ağır ki ardından çekerken var gücünü kullanıyor. Malum meşakkatli iş. Haliyle yoruluyor. Ayaklarının altındaki ve üzerine yağan kara rağmen sırılsıklam terliyor. Sonra parkesini çıkarıp atıyor bir kenara ve işliğinin kopuk düğmesinden cılız göğsü görünüyor yeni yetme kıllarını sergileyerek.
Beni nerelere nerelere uğurladınız böyle🙏🏻 kıymetli yazar, sizi yürekten tebrik ediyorum. Kalmeniniz hiç susmasın ve nice güzel; günümüzde yaşaması, görmesi mümkün olmayan, o düş dünyamızda kalan hikayelerinizi okuyalım, biz de nasiplenelim. Tebrik ediyorum! 👏🏻👏🏻
İlhan Kemal
İlhan Kemal, @ilhankemal
6.2.2025 21:13:53
Serinin diğer anlatılarına gidilmese de kendini okutan bir bölüm olmuş. Yalnız yazılır yazılmaz sunulmuş, o yüzden de epey sayıda yazım hatası olmuş. Farkındayım; yazmayı bitirince insana bir an önce gitsin hissi geliyor ama sakin kafayla son bir okuma okuyucunun da işini kolaylaştıracak. Tebrik ederim. Saygılarımla.
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
6.2.2025 19:07:15
Hocam bu yazınız çok dikkatimi çekti benzer bir olayda benim başımdan geçti kısa olarak anlatmak istiyorum Emirdağ da 1991 yılında bir kamu bankasının yöneticisiyim bir gün ziyaretime bir komutan geldi o zamanlar emirdağın bir askeri birlik var . Hoş beş çay kahve komutan söze girdi kısaca bizim terhis olacak 4 yoksul askerimiz var bu askerin birini terhise gönderme masrafların için sizi tercih ettik ne diyorsunuz . Bir anda duygulandım ve komutana askeri bana göndermeyin benim ismimi kim olduğumu bilmesin ölçülerini alına bana bildirin her şeyini ben alacağım gideceği yere bileti benden yemek parası benden tüm masraflarını karşılıyorum dedim , eğer diğer 3 askeri gönderecek kişiler kabul etmez ise lütfen onlarıda ben gönderirim dedim . Sonuç olarak her şeyi tamamladım komutana gönderdim aradan bir hafta geçti baktım şık giyimli bir genç geldi beni ziyarete buyur ettim çay kahve sohbet muhapbet derken kalktı gidecek bana ben sizin terhise gönderdiğiniz askerim dedi seni ziyaret etmememin tek nedeni yapılan masflarını memlekete gidince göndermek istiyorum bana adını soyadı ve bazı bilgilerini verirmisin dedi bende kendisine senin kimseye borçun yok banada yok benim beni askerden gönderene olan borcumu ödemiş oldum yolun açık olsun dedim ve uğurladım saygılar hocam
İrfan Yılmaz
İrfan Yılmaz, @irfan-yilmaz2
6.2.2025 13:27:16
5 puan verdi
Sevgili kardeşim İsmet Anık,
Yazınızı ilgiyle okudum. Gönlüm gurur ve kıvançla doldu.
Kalemin duygulu ve vurgulu gücünü gözler önüne seren seçkin bir eser gün ışığına kavuşmuş. Duygu yüklü yazınıza beğeni bırakıyor ve tam puanla emeğinizi selamlıyorum.
Şiir sanat ve hayat yolunuz su gibi açık ve Güneş gibi aydınlık olsun.
Tebrik eder başarılarınızın devamını dilerim.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun efendim.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz. Bodrum.
Pulsar_
Pulsar_, @pulsar-
6.2.2025 10:03:19
İyilikler zincirleme hareket olarak devam eder.
Tebrikler.
neneh.
neneh., @neneh-
6.2.2025 06:44:20
5 puan verdi
Esaslı bir yazı.Vefa örneği.Kutluyor ve Üstadı selamlıyorum.Sağlıcakla.Saygıyla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ