1
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
99
Okunma
ÖYKÜ OLAN UMUTLAR
"Tövbekâr " (51)
O yıllarda bir kamu kuruluşunda teknik eleman olarak çalışıyorum,
İlimize bağlı bir ilçenin bir kamu bankasında ki sorundan dolayı kurumumuzdan yardım talebinde bulunulmuş ve bu görevde bana tevdi edilmişti.
Çalışacağım yer bankanın zemin katında olduğu için, şube müdürü de gözlemci olarak bana refakat ediyor
Müdür beyle hem konuşuyoruz, hemde işimi yapıyorum.
Müdür bey bana,
-- Sorun tekrar ederse yine gelirmisin dedi
Ben de
- İki aydan önce gelemem, hafta başından itibaren iki aylık izine ayrılıyorum diyince
--İki ay üst üste ne izini hayırdır bir işin mi var
- Evet müdür bey Allah nasip ederse
Annem ve Kayınvalidemi de alıp eşimle beraber Hac farızasını eda edeceğiz.
- İkisi de yaşlandılar, bir an önce gitmek istiyorlar, Babam da Kayınpederim de vefat ettiler, emekliliğimi beklersek gidemeyecek kadar yaşlanırlar,
Onun için eşimle beraber, büyüklerimizin arzularını biran önce yerine getirmeye niyetlendik
Müdür bey derin bir iç çektikten sonra
- Sana Hac ile ilgili bir hikâyemi anlatayım dedi
Ben de buyur dedim hem çalışıyorum hem dinliyorum;
--Biz dört erkek kardeşiz, babamız vefat edeli hayli zaman oldu
Annemiz yaşlandı, sizinkiler gibi bir an önce Hacca gitmek istiyordu,
Üç kardeş memur olduğumuz için emekliliği bekliyoruz annemizi Hacca götürmek için ama annemizin hem tahammülü hem de takati yok fazla beklemeye
Bu arada en küçük kardeşimiz, alkolün ve kumarın pençesine düşmüş kurtulmak istedikçe daha da batıyor,
İşinden kovuldu yuvası dağıldı ne yaptıysak ne kendi toparlanabildi ne biz toparlayabildik,
Annenize refakat konusunda küçük kardeşimizi hiç hesaba katmıyoruz ve konuyu kardeşler arasında konuşurken bile Küçük kardeşimizi dahil etmiyoruz.
Bir akşam annem aradı
--- Oğlum Yusuf kardeşiniz abileriyle birşey konuşacakmış size haber etmemi istedi,
-- Ve büyüğümüz olan Mehmet abimin evinde toplandık.
Yusuf kardeşimiz annemin yanına sokulmuş, suç işlemiş bir çocuk mahzunluğu ile oturuyor,
Annemin koluna girerek başını da annemin omuzuna dayamış,
---Abilerim müsade ederseniz annemizi ben Hacca götüreyim
Hepimizde beklenmedik bir şaşkınlık oldu bir anda
Mehmet abim birazda yüksek sesle;
----- Yusuf kardeşim sen bu vaziyette nasıl Hacca gidersin, kendine sahip çıkarıyorsun ki annemize sahip çıkasın dedi.
Yusuf;
--- Babamız öldükten sonra annemiz bana nasıl sahip çıktıysa ben de anneme öyle sahip çıkarım
Ben işimi, eşimi, çocuklarımı, yuvamı kaybettim,
Buna mukabil annem beni bir güne-birgün dışlamadı, hep başımı okşadı, yanaklarımdan öptü, karnımı doyurdu ve yanına aldı,
Şimdi bana güvenin İnşallah annemizi sağ-salim götürür getiririm,
Bu vesile ile ben de tövbekar olurum
Belki, düştüğüm bu bataklıktan kurtulurum,
Bana güvenin ve kurtuluşum için dua edin.
Dedi,
Bizde bir sessizlik oldu hiçbirimiz birşey diyemedik,
Annem;
---- Oğullarım ben Yusufuma güveniyorum, üçünüzde rıza gösterirseniz Yusuf ile hacca gitmek istiyorum,
Dediği gibi İnşaallah kurtuluşuna vesile olur dedi.
Ve
Üç büyük kardeş birbirimize bakarak olur dedik,
Yusuf’u hiç aklımıza bile getirmiştik,
Bu haliyle nasıl Hacca gider diye.
Ama annemizin de biran önce gitmesi gerekiyordu,
Üçümüz de olur dedik, annemizin hac parası hazırdı,
Yusuf’un hac parasını üçümüz ayrı ayrı karşılamak için küçük bir tartışmadan sonra annem noktayı koydu,
--- Yusuf’un hac parasını üçümüz aranızda eşit olarak toplayın ve işlemlerimizi başlatın dedi.
--Yusuf hâlâ annemin koltuğunda başı annemin omuzunda ve sessiz sessiz ağlıyordu,
Birden ayağa kalktı
Önce annemin elini öptü, sonra sırasıyla biz abilerinin ellerimizi öptü, birşey söylemeden çıktı gitti.
Ertesi gün Yusuf’un ayrıldığı eşi annemi arıyor,
Yine Anne diye hitab ederek annemize;
--- Anne Dün akşam Yusuf geldi kapıya, birzaman açmadım kapıyı korktum, sonra ağlama sesini duyunca açtım,
Çocukları da çağırmamı istedi, çocuklarda geldi, oğlana da kıza da ayrı ayrı sarıldı, ağlayarak helallik istedi,
Sonra bana dönerek senden helallik istemeye hakkım yok,
Utanıyorum yaptıklarından ve size yaşattıklarımdan,
Hakkını helal etmesen de haklısın
Ama ben tövbe ediyorum Allah’ın ve sizin huzurunuzda,
Dedi ve yine ağlayarak gitti
--- Yusuf’un başına birşey gelmesinden endişeliyim diyor,
Annem de
---Yok kızım endişe edecek birşey yok diyor, ve akşamki olanları anlatıyor.
Dedi ve müdür bey sustu birzaman
Eee müdür bey sonra noldu diyerek döndüm baktım ki,
Müdür beyin gözlerinden süyem süyem yaş dökülüyor,
Ve hıçkırırarak hikâyeyi noktaladı,
--Yusuf annamle Hacca gitti geldi
Ve gelirgelmez;
Abilerim annemi size teslim ve emanet ediyorum dedi
...
-- Ertesi gün vefat etti.
2504/2025 - İ.ANİK