Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld
Rû //
Rû //

Portakal Nergisi / 3. Bölüm

Yorum

Portakal Nergisi / 3. Bölüm

11

Yorum

30

Beğeni

0,0

Puan

1198

Okunma

Okuduğunuz yazı 8.6.2024 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Portakal Nergisi / 3. Bölüm

Portakal Nergisi / 3. Bölüm


Hemen evden uzaklaşarak uğultulu sesler arasında bakına bakına yürümeye başladı. Biraz ilerleyince durdu. Etrafını saran rengarenk çiçekler, boy boy sıralanmış görkemli saksılar vardı. Yaşlı kadını gölgelikte bir sandalyede oturur halde bulduğunda terzi Gül Hanım yarısı içilmiş su bardağını titreyen ellerinden alıyordu. Minnet dolu bir ifadeyle gülümseyerek ’’Selam’’ dedi mahallenin terzisine.. Terzi Gül bu sene modası geri gelen karpuz kollu elbiseleri konfeksiyon atölyesinde dikiyor her hafta pazarda açtığı tezgahta satışa sunuyordu. Komşu Anne, Rukiyye Hanımın geldiğini fark etmemişti bile, gözleri tam karşı cepheye tıpkı bir tırpan gibi asılı kalmıştı.

On yedi yaşındaydı o kolları kabarık, göğsü fiyonklu elbiselerden ilk kez giydiğinde. Öyle yakışmıştı ki üzerine ... Dört yaşındaki yeğeni Oğuz ’’Halacım, halacım! Ne güzel olmuşsun.’’ diyerek fır dönüyordu eteklerinde. Kendisi ise uzaktan akrabası Hasanla dans edişini hayal ediyor, yüzünden utangaç gülücükler saçılıyordu. Hasanın kardeşinin sünnet düğününe gideceklerdi, heyecanla anne babasının kuyumcudan dönmesini bekliyordu. Daha az evvel uzandığı çekyatta mizah dergisi okuyarak kahkahalar patlatan ikinci çocuğuna hamile yengesi kapı anahtarının çevrilmesiyle birdenbire hastalanmış karnını tutup ah vah ederek sancılandığını söylemişti. Kayınpederinin telaş içinde ’’ Haydinn haydinn çabuk doktora, gelinim bu haldeyken düğüne gidemeyiz’’ sözlerine ’’ Ağrım geçti babacığım, annemle birlikte gidin siz fakat Nergisi götürmeyin!.. Hem Oğuz, halası olmayınca hiç durmuyor.’’ diyerek Nergisin kalmasını istemişti.

Abdülkerim Bey geniş gözlüklerini hafifçe burnunun üzerine indirerek o ılıman bakışlarını incitmekten korkarcasına kızı Nergise doğru çevirip çenesini baş ve işaret parmakları arasına alarak ’’Küçük çiçeğim!.. Asma suratını öyle. Yengenin haklılık payı var, ağabeyin çalışıyor, ne olur ne olmaz yalnız kalmasın evde. ’’ demiş ve az sonra kapı hafif bir ses çıkararak kapanırken annesinin o tatlı sesini son kez duymuştu. ’’Merak etme yavrum, çok kalmayacağız. Takıdan sonra hemen döneriz’’

Anne babası evden çıktığında Nergis de hevesle giydiği elbiseyi derin bir üzüntü ve hayal kırıklığıyla üzerinden çıkarıyordu. Öyle çok istiyordu ki düğüne gitmeyi... Hasanın bu karpuz kollu elbisenin içinde kendisini görmesini... Sırf ona güzel görünmek için aynanın başından saatlerce kalkmamış; makyaj yapmış, beğenmemiş silmiş, sonra tekrar yapmıştı. Akşamdan tutam tutam ayırıp kağıt parçalarıyla sardığı saçlarını sabah olduğunda çok kıvırcık ve kabarık bulup bozmuş, en son masanın üzerine yatırıp ılık ütüyle dümdüz yaparak hazırlıklarını tamamlamıştı. Tüm bunların üzerine kapının kapandığından iyice emin olan yengesi, Nergisin karşısına geçip pis bir sırıtışla sağ elini göğsünün ortasından aşağıya doğru kaydırıp sıvazlayarak oh olsun der gibi bir işaret yapmıştı. Çok ağlamıştı o gün Nergis... O gün, o karpuz kollu elbiseyi ilk ve son kez giydiği, anne ve babasını da düğün dönüşü trafik kazasında kaybettiği gündü. O gün anlamıştı işte, her boşluk doluyordu mutlaka; ama acıyla, ama acının bıraktığı sızıyla...O günden sonra hıçkırık sesleriyle çok uzun bir zaman baş başa kalmıştı yürek odacığında.

Derin bir ahh çekti, hırkasının cebindeki mendile uzandı, alnına hücum eden ter damlalarını sildi. Oturduğu sandalyeden kalkmak için hareketlendiğinde başı bir anda rüzgar gülü gibi döndü. Rukiyye Hanım, onun pazarda vaktinin iyi geçmediğini titreyen el ve ayaklarından görebiliyordu. ’’ İyi misin? ’’ diye sordu. Kocaman bir taş boğazını tıkamıştı sanki, tüm gerginliğine rağmen gülümsemeye çalışarak iyi olduğunu onaylarcasına başını salladı. Rukiyye Hanım ona doğru eğilip sağ kolunu kıvırarak ’’Öyleyse gir koluma çiçekçilerin en güzeli!.. Saksımızı da alıp gidelim, bir an önce tohumlarımızı ekelim’’ dedi. Ufak tefek alışveriş yaparak eve doğru yürüdüler. Bahçe kapısına vardıklarında Komşu Anne, Rukiyye Hanımın elinden saksıyı alıp söğüt ağacının dibine bıraktı. Birlikte yukarı çıkarken gelen yardım teklifini nazikçe reddeden yaşlı kadın toprak ve tohumu alıp tekrar aşağı ineceğini söyleyince genç kadın da kendi evine geçerek akşam için yemek hazırlıklarına başladı.

Ertesi sabah eşi Erol Beyi işine uğurladıktan sonra pencerede kalıp arkasından izlemeye devam eden Rukiyye Hanım yüzü kendisine dönük Komşu Anneyle bir an göz göze gelir gibi oldu. Başını hafifçe öne eğerek onu selamladı. Ağzını açtı, bir şeyler söyleyecekti ama tek kelime edemedi, sesini duyamayacağını düşünüyordu. Komşu Annede bugün bir değişiklik vardı. Toprakla uğraşmak doğaya ve hayata nasıl da kuvvetle bağlıyordu insanı. Saksının başında nöbet tutar gibi bekliyor, gözlerinin etrafında gülümseme çizgileri dalgalanıyor, çok mutlu görünüyordu. Hemen kahvaltı masasını topladı, meyve dolu bir tabakla bahçeye indi. Gününü aydınladıktan sonra yastık izi çıkmış yanaklarından bir makas alıp öperken bu gece evinde rahat uyumuş olmasına sevindi.

Aradan haftalar geçti. Komşu Annenin ektiği tohumlar bir türlü çıkıp yeşermemişti. Bu durum Rukiyye Hanımın da dikkatini çekmişti. Artık fazla su verip tohumları çürüttüğünü düşünmeye başlamıştı, ta ki...

EbRuAsya//

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Portakal nergisi / 3. bölüm Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Portakal nergisi / 3. bölüm yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Portakal Nergisi / 3. Bölüm yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
neneh.
neneh., @neneh-
11.8.2024 23:16:55
Harika bir dizayn ,gayet başarılı.Okumaya devam..Hayırlı geceler diliyorum.Sağlıcakla.Saygıyla.
Gamzelimm
Gamzelimm, @gamzelimm2
9.6.2024 23:42:37
İtiraf etmem gerekiyor;
Yazıların vazgeçilmez oldu benim için devamlarını hep sabırsızlıkla bekliyorum.
Okurken sanki öyle hızlı bitiyor ki keşke biraz daha olsaydı diyorum hep.

Ödülü çok yakışmış
İçtenlikle tebrik ediyorum
Güzel ve güçlü kalemin hep yazsın dilerim ki

Sevgilerimle
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
9.6.2024 20:41:45
çalışma muhteşem beğeniyle okudum kutluyorum
ayşe1
ayşe1, @ayse1
9.6.2024 17:47:04
Akılda kalıcı güzel üslubuyla, akıcı açılımlarının yarattığı heyecanla sona ermiştik ki meraklı beklentimizi uyandırdı bu duygulu yazı.

Kutlarım.
Sevgiler, esenlikler.
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
9.6.2024 08:05:38
Yaşamda olur gözüyle baktığımız şeyler ölüyor, bıraktıkları hayâl kırıklığını görmeden.
Olan oluyor biz görmesek te.
Tadında bir öykü.

Çok saygımla Üstadım
Çok saygımla
Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
9.6.2024 00:07:30
İşte bu...
Çok şey yazıp ta aslında hiç bir şey söylemektense
Bunu diyorum kısaca.
İşte bu...
Güne geldiği için değil sen bu işi bildiğin
İçin seni kutluyorum.
Selam ve tebriklerimle...
sine  ezhar
sine ezhar, @sineezhar
9.6.2024 00:04:31
10 puan verdi
Yakıştı yerine. Heyecan dorukta.

Sevgiler
Yahya İncik
Yahya İncik, @yahyaincik
8.6.2024 18:59:41
10 puan verdi
Güzel bir Novellaya dönüşecek gibi geliyor bana.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL