ÖNYARGILARIMIZ

Susan Boyle 47 yaşına kadar İskoçya’da bir taşra kasabasında yaşıyordu. 47 yaşına kadar hiç evlenmemiş olan Boyle, 91 yaşındaki hasta annesine verdiği sözü yerine getirmek için Britain’s Got Talent isimli İngiliz yetenek yarışmasına katıldı.
Susan Boyle 47 yaşında fiziki görünümüyle kilolu ve yaşı gereği gençliğin güzelliğini geride bırakmıştı!

Giyinişi ve makyajıyla tam bir taşralı görünümüne sahipti. Son dönemlerin popiler televizyon programlarından biri olan popstar yarışmasına katılmıştı.

Sahneye adım atmasıyla birlikte, başta jüri üyeleri ve salonda bulunanlar yüzlerini ekşiterek; “Bu had bilmez yaşlı ve çirkin kadının burada ne işi var der gibiydiler.

Objektifler salonda bulanlara çevriliyor ve mimikleri yakalanmaya çalışılıyordu.

Hemen hemen salonda bulunanların hepsi kadını gözleriyle süzüyor, dudak büzüşleriyle tiksindiklerini yüzlerine yansıtıyorlardı!

Orada bulunanlar için bunun olması mümkün olmayacak bir işti. Çünkü jüri üyeleri dahil olmak üzere hepsi önyargı zırhına bürünmüş, paradigmalarını aşarak o fiziki görünümün altında yatan cevherin ne olduğunu merek dahi etmiyorlardı.

Nihayet şaşkın bakışlar arasında start verilmiş ve kadın şarkıya girmişti. Kadının ağzından dökülen sözlerinin daha ilk cümlesinde, başta jüri üyeleri olmak üzere geri yaslanmış, ağızları bir karış açık kalmıştı.

Ardından salonda bulunan seyirciler ve daha sonra kuliste bulunanlar havaya zıplayarak çığlıklar içinde alkışlarla tempo tutmuşlardı.

Katıldığı yarışmada her seferinde turu atlayarak finale ulaştı ve ikinci oldu. Ardından verdiği konserler ve CD lerden 17 000 000 dolar kazandı!

Fiziki görünümü, kötü olsa da şarkıcılık yeteneği büyük bir beğeni toplamış, sonraki günlerde okuduğu şarkılar ardı ardına YouTube düşmüştü. Bazı videoları 150 milyondan fazla kişi tarafından izlendi.

Neticede program yapımcıları da albüm yapmak için anlaşma imzaladılar.

Kadının sahneye çıkış anı bu gün gibi aklımdadır. Ne var ki, Boyle örneğinde olduğu gibi, biz insanlar karşımızdakileri, fiziki görünümleriyle, titriyle, portföyünün kabarıklılığıyla ve altındaki arabalarla değerlendiriyor ve hiç düşünmeden önyargımızla not veriyoruz. Önyargılarımızı aşamadığımız gibi de çevremizle hep kavgalı, hep mutsuz oluyoruz.

Efkan ÖTGÜN