’’Kahve Yemenden gelir.’’ diye de bir laf var sözlü edebiyatımıza girmiş, niye Yemenden gelir de başka bir yerden gelmez, onu da bilemiyorum. Canımın içlerinden bir kahve istedim, bakalım hangisi yapacak derken, esas canımın içi ki bu Esas Kız hanım oluyor yani hemen yapıverdi hem kendine hem de önüme koyuverdi kahveyi...

Bu namıssız kahveyi höpürdeterek içmekte öyle ayrı bir zevk ki anlatılmaz yaşanır. Sabah sabah da içerseniz bayağı zihni berraklaştırıyor. Çalışırken iş yerinde her sabah bir orta şekerli güzelliğim vardı, emekli olunca biraz tembellik ediyorum, arada sırada öylesine keyfe keder içiyorum da denilebilir...

Ne güzel kahve ile ilgili deyimleriz deyişlerimiz var. Örnek mi istiyorsunuz, örnek dolu ’’Ehlikeyfe keyif verir kahvenin kaynaması eşeği yoldan çıkartır sıpanın oynaması.’’ Bunu da kadim dostumuz Bakkal Mehmet Ali Amca’dan öğrenmiştim, bedavadan size pasladım, telif ücreti filan istemez istediğiniz yerde kullanabilirsiniz...

Bu gün ikinci gün, bakarsın komşulardan bir iki tanesi şaşırır da geliverir. Şimdilerde otuz katlı apartmanlarda ne komşuluk kaldı aslında ne de birbirine samimiyet ile davranmak, eski iki üç katlı evlerde ve o mahallelerin sokaklarında yaşandı ve yaşanıyor zamana zaman...

Birde çakma kahve var. Çakma dediğimde hemen anlamışsınızdır, nes kahve dedikleri şeyden bahsediyorum. Bizim Türk Kahvesinin yerini asal tutmaz, bundan sonrada tutmayacak. Yok efendim ikisi bir aradaymış, o olmadı üçü bir aradaymış. Anlaması zor. İnsan mahallede ki kahveye bile giderken kahveye gidiyorum ben, diyor, ama nes kahveye gidiyorum diyen birisini bulabilir misiniz?

Kahveyi içtiniz, peşinden de mutlaka normal sıcaklıkta bir bardak suyu da içmemezlik etmeyin, o içtiğiniz bir bardak suyun çok büyük faydası var boğazınıza. Kahve içtiğiniz sırada boğazınızda biriken oluşumları da o bir bardak su temizliyormuş... Hadi afiyet olsun size de... Bir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardır derler ki kırk yıllık dostluklarınız baki olsun... Birazcık sohbet ettik kahve üstüne... Gönül ne kahve ister ne kahvehane gönül sohbet ister kahve bahane de demişler...



NOT: Bayramın ikinci günü yazılmıştı.