Bahçelievler’de kira evinde oturuyoruz. Ortaokula da orada başladık zaten ben ve kardeşim. Yaz Tatili olduğu zaman boş arsalar ile dolu her yer mahalle maçları yapıyoruz. Valide Sultanda evden misafirliğe gittiği zaman yemek masasında tahta raketler ile masa tenisi oynuyoruz.

İki tane sandalyeye ip gerdik mi al sana masa, elde de iki tane tahta raket. Bir başladık mı tak tuk tak tuk tak tuk... Bam güm küt vura vura oynuyoruz... Annemim gezmeden dönmesine yakın tabi ki yelkenler fora, bırakıp kenara koyuyoruz... Bazen mahalle arkadaşlarından bir ikisi de geliyor onları da oyuna katıyoruz, öyle geçiyor hayat yazın...

Tabi bu arada üç dört arkadaş oynarken birisi pencerede annemin gelme saati yaklaştı mı nöbetçi kalıyor, annemi gördük mi vınnnnn, kayboluyor arkadaşlar bir şekilde...

Bazen de gürültü olduğu zaman, komşular şikayete geliyorlar haliyle anneme, annede bize pasa basıyor fırçayı... ’’Beş dakika evden ayrılıyorum hemen arkadaşlarınızı çağırıp evin altını üstüne üstünü altına getiriyorsunuz, ev sahipleri her gün şikayete geliyor yeter artık yeter.’’ Valide haklı olarak isyanlarda...

Bir günde üst kattaki Rahmi Amca tık tık tık kapımızı vurdu tam da üç dört kişi evde oynarken. Açtık kapıyı haliyle... Allah var bağırıp çağırmadı adam baştan ayağa kadar kibar bir insan ’’Yavrularım biraz gürültü yapmadan dursanız vallahi hastayım iki gündür evde yatıyorum ha benim yavrularım, aslansınız siz.’’

Arkadaşlara döndüm, ’’O sırada da Bahçelievler’de bir salon açılmış hem bilardo var hem de masa tenisi alt katta.’’ Bu iş burada biter arkadaşlar daha fazla milleti rahatsız etmeyelim ve bundan sonra maçlarımıza o yeni açılan salonda devam edelim. Arkadaşlarda sıcak bakınca benim düşünceme, bizler evde ki masa tenisi maçlarımızı o salona taşıdık ve çok güzel günlerimiz oldu, yaz tatillerinde güzel vakit geçirdik arkadaşlarla...