Gkhn.
16 şiiri ve 7 yazısı kayıtlı Takip Et

Şairlere Dair-2



Mihri Hatun Divan Edebiyatı’nın kadın şairlerinden.
Rivayete göre yine divan şairi Necati Bey’e platonik imiş.
Necati Bey’in Döne Döne isimli gazeli pek meşhurdur, Mihri Hatun bu gazele nazire yazarak hislerini şöyle beyan etmiş

Necati Bey;

Bu cefâdan ki kadeh ağzun öper döne döne
Nâr-ı gayretde kebap oldı ciğer döne döne
Revâdur bu ki ben kâmetümi halka kılam
İnce belün koca karşıma kemer döne döne

-

Mihri Hatun

Ateş-i gamda kebap oldu ciğer döne döne
Göklere çıkdı dûhânumla şerer döne döne
Can fırakunla fitil oldı gönül hânesine
Ten hâyâlünle fener oldı yanar döne döne


-

Şair Baki, arkadaşları tarafından Edirne’ye davet edilir, birkaç gün hoşça ağırlanan Baki’ye döneceği vakit arkadaşları sorar,

-Edirnemizi nasıl buldun?

dilinin pek ayarı olmayan Baki şu cevabı verir,

+Cennet gibi yer fakat içinde Adem yok!

Baki’nin bu cevabına arkadaşları haliyle gücenir fakat intikam için acele etmezler.

Baki’nin hanımı güzel ve alımlı bir kadın imiş, adı da Tuti. Anlamı Papağan. Baki de eşinin aksine çok çirkin bir adammış.
Velhasıl Baki bir dönem eşinden şikayet eder, sızlanır.

Bunu üzerine de kendisine şu mısralar yazılır ve intikam alınır.

Ne garip bir tesadüf, Tuti (papağan) ile kargayı arkadaş eylemişler de yine şikayeti karga etmektedir.

-

Usuli, divan şairlerinden, tasavvufa meyledip Mısır’da Hocasına intisab etmiş,

40 günlük inzivaya girmiş defalarca.
Yıllar sonra memleketine dönünce şehrin kadısı haber yollamış,

kırk gün mikdârı oldı bu diyâra geldinüz, lutf idüp bizi hâkden ref itmedinüz
( 40 gün oldu geleli, varlığınızla bizi şereflendirmediniz )

Usuli; kırk yıldur ben kendüme gelemedüm size nice varayım.

-

Latifi;16. yüzyıl dönemi sanatçılarından.
1546 yılında tamamladığı bir eserinin ( şairler tezkiresi ) hatime bölümünde yani sonuç kısmına şu notları düşer.

Ale’l-huṣûṣ ki bu fenni fî-zamâninâ semt ü rağbet ü i’tibârdan dûr ve teveccüh-i naẓar-ı eşrâf-ı rûzgârdan ṣad-merhale ba’îd ü mehcûr idi. menâzil-i kibârda vâḳi olan a’yân-ı rûzgârdan sühandan-ı nîk-maḥẓar bir mu’în-i ehl-i hüner ve mürebbî-i merd-i hüner- perver aṣlâ bulınmazdı.

Devrinde sanata, sanatçıya itibar edilmediğini, hırs ve dünyalık arzulara rağbet edildiğini söylüyor ve cahillik aldı başını gidiyor, alimler hapsediliyor, diye şikayet ediyor.
Latifi; 1500’lü yıllarda bunu söylüyor, çok bi fark yok gibi o günden bugüne..
-

Tanzimat Dönemi Sanatçılarından Şair Nigar Hanım bir gün Ahmed Mithad Efendi’ye:

-imzalı bir eserinizi rica edeceğim efendim, der.

Ahmed Midhat; Emredersiniz Hanımefendi, derhal takdim edeceğim, der.

Ertesi gün Ahmet Mithad 160 adet imzalı kitabını yollar ve yazdığı notta şöyle der,

’ Size göndermek hususunda eserlerim arasında onlara karşı bitaraf olmadığım için hiçbir seçme yapamadım. Hepsini olduğu gibi takdim ediyorum. Okumak hususunda lütfen siz bir seçme yapınız. ’’


Mehmet Akif ve Tevfik Fikret tartışması.

Tevfik Fikret bir dönem savaşları eleştirirken dine de ağır ithamlarda bulunur.
Mehmet Akif de ağır ithamların içerdiği bir şiir yazar Tevfik Fikret’e

Mehmet Akif

Ne var ne yoksa mukaddes onunla bitti demek!
Gençliğe hak veririm, çünkü üç beyinsiz inek
Yazıp dağıttı o isyan beratını;
( Servet-i Funun bildirisi )
Çocukların yüreğinden kopardı imanı.

Serseri; hiçbirinin mesleği yok, meşrebi yok;
Feylosof hepsi; fakat pek çoğunun mektebi yok!
( hepsi dediği; Servet-i Funun yazarları)
Şimdi Allah’a söver, sonra biraz bol para ver,
Hiç utanmaz; protestanlara zangoçluk eder. ( zangoç kiliside çan çalan görevli )

Tevfik Fikret de bu şiire iki yıl sonra cevap verir.

Bana anlatma o ra’nâ dini:
Bilirim ben de senin bildiğini.
Okudum ben de kitab-ı gabı;
Dinledim ben de itâb-ı gaybı

Doğruluk, hubb ü vefâ, mahviyyet;
Merhamet, hayr ü hamiyyet, nasfet.
Sonra bir şaire zangoç dememek;
İşte vicdânıma bunlar mahrek!


-

Yahya Kemal’in bir kelime için 25 yıl beklediğinden bahis açılır fakat daha önemlisi ömrünün son 20 yılını bi otel odasında geçirmesi. bir otel odası ve 20 yıl... Sanırım her iki durumda şairin mükemmelliyetçiliğinden kaynaklanıyor.
( Kendini son büyük Türk şairi olarak görürmüş )
O kelime geldi şiir tamamlandı.. peki hayat.. 20 yıl neyi bekledi, ev olamayacak kadar kötü müydü?
bu arada beklediği kelime ’’ serin serviler ’’

-

Enderunlu Vasıf ve İzzet Molla.. İki iyi arkadaş, dost. İkisi de fiziken iri cüsseli fakat eserleri bi o kadar ince.
Enderunlu Vasıf’ın mezar taşında, dostu İzzet Molla’nın dizeleri yazar.

Ey süleymân-ı zamân, biz iki ehl-i sühânız,
Cismimiz fil kadar kısmetimiz mûr kadar.

Bu cesâmet var iken bizde, sen insâf eyle
Yok cihânda yerimiz hâne-i zenbûr kadar

Ey zamanın Süleymanı! biz iki şairiz. Cismimiz fil kadar kısmetimiz ise karınca kadar.
Bu irilik bizde iken insaf eyle, dünyada bir arı yuvası kadar yerimiz yok.


Beğen

Gkhn.
Kayıt Tarihi:19 Kasım 2023 Pazar 05:41:58

ŞAIRLERE DAIR-2 YAZISI'NA YORUM YAP
"Şairlere Dair-2" başlıklı yazı ile ilgili
düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.


YORUMLAR
Umay Alkım
19 Kasım 2023 Pazar 20:42:44
Yahya Kemal’in yaşadığı dönem için Ruslar, Balkanlar’ı "sinir pıhtısı" olarak adlandırır ve Sırbistan, Bosna Hersek, Karadağ ve Makedonya ilgi alanları olmuştur. Bu dönemde Ruslar panslavist akımını canlı tutmak için bazı şairlerin yazmış olduğu şiirleri kullanmışlardır. Fyodor Tyutçev ’in bu amaç için yazmış olduğu Tanyeri şiirinden bir kesit şu şekildedir;

Kalk Rus! Vakti Geldi!
Kalk İsa aşkına çalışmaya!
Artık vakti değil mi haç çıkarıp
Asmanın çanı Çargad’a?

(Ruslar Çargad kelimesini İstanbul için kullanmıştır. Çarın şehri anlamına geliyor. Bizans’ın devamını sürdürmek istemişlerdi.)

Yahya Kemal Üsküp’te doğmuştur. İnsan gerçekten şairin yaşadığı dönemi ve bu dönemin sanatına, üslubuna, tarzına nasıl şekil verdiğini, iç dünyasını gerçekten merak ediyor. O dönemi düşününce zor bir hayatı olsa gerek. Özellikle annesini kaybettikten sonra.

Emeğinize sağlık. Küçükte olsa yazınıza eşlik etmek istedim.

Saygı ile,

1 cevap yazılmış Cevap Yaz


Gkhn. Yazının sahibi 19 Kasım 2023 Pazar 20:58:40
Çok teşekkür ederim katkınız için, küçük değil elbette. Benim için çok değerli.
Saygılarımla.
Gül'enyüz
19 Kasım 2023 Pazar 19:43:46
Keyifli idi teşekkür ederim kendi adıma :)
Tebrikler daim olsun kalem👏👏👏

1 cevap yazılmış Cevap Yaz


Gkhn. Yazının sahibi 19 Kasım 2023 Pazar 20:57:53
Teşekkür ederim, beğenmenize sevindim.:) Saygılarımla.
neneh.
19 Kasım 2023 Pazar 16:29:44
Neticede insan şair de olsa ,yazar da. Böyle nüktedan yazıları hep severek okurum .Hele de büyük Üstadlar arasında geçmişse okuması daha bir hoş..değme keyfime ..Kaleminiz daim olsun muhteşem bir derleme,muhteşem bir yazı.Sağlıcakla.Saygıyla.

1 cevap yazılmış Cevap Yaz


Gkhn. Yazının sahibi 19 Kasım 2023 Pazar 18:54:22
Merhaba,
Ben de pek severim bu tip bilgileri ve daha akılda kalıcı olduğunu düşürüm. Merak hissi uyandırır, daha farklı ne özellikleri varmış, der araştırırım. Bu sayede bi hayli bilgi toplamış olurum:) Teşekkür ederim katkınız için, Saygı ve sevgilerimle.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyatdefteri.com'u kullanarak Çerez Politikamızı kabul etmiş sayılırsınız.