8
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
837
Okunma
Şiir eleştirisi çok önemlidir. Kafiye, ses uyumu, imla bunlar olmazsa olmazlar. Fazla kelime ve hece olmaması gerekiyor şiirlerde. Mesela, bir şiir okuyanı bıktırmamalı. Su gibi aziz, akıp gitmeli boğazından, gözlerinden ve hatta kulaklarından zihninin en derin yerlerine.
Mesela, kelimeye zam yapmayacaksın kardeşim. Nas kullanmayacaksın şiirlerde. Nedir bu her gün zam zam zam. Yönetemiyorsan şiiri, bırakacaksın nutuk çekmeyi. Günümüz şiirinde devamlı eskiyi anmanın da bir faidesi yok. Tarih ve dinden kusacağız, sosyal olaylar, fikir çatışmaları yüzünden eksik olmuyor ülkemizde depremler, seller. İstifa etmelisin şiir yazmaktan. Çünkü yazamıyorsun üstadım, yazamıyorsun. Gelmeyen felaket kalmadı milletin başına, ne bekliyorsun daha, bırak şiir yazmayı, mısrayı bile hayal etmek yakışmaz artık sana.
Şiirin yargıçları rüşvet yiyor, şiir meclisleri al gülüm ver gülüm, o ona alkış bu buna alkış, milletin hali harap olsa da, tutturmuşlar şiir de şiir. Şiir senin neyine be vatandaş. Haddini bileceksin. Alıp götürürler polisler, belki o polis senin kendi evladın bile olabilir. Aileyi parçalar şiirin kötüsü. O denli önemlidir şiir. Lakin şiiri yönetemiyorsan bırak kardeşim, bas istifanı biraz onurlu olmalı şairler. Sen hala kalkmış 1950-1970-1990 ların zihin dünyasıyla şiirler yazmaya çalışıyorsun, ayıp. Kelimeleri bile çürüttün, çekil artık, defol şiir yazma.
Yüzyılın içinde şiirin başına gelmiş geçmiş en kötü şairsin sen. Kılavuzların eski kuşaklar, ha; sana uyan senin şiirini alkışlayan zihni karalara ne denilebilir bilmem ben. Onları da bir güzel kekliyorsun - yemliyorsun ya, gıt gıdak gıt gıdak deyü seni alkışlamak için bahane yarışına tutuşuyorlar. Şiirde yalan olmaz, şiir amigo gibi yazılmaz, şiir mikrofon başında, çevrende parayla tuttuğun şakşakçılar ile anlatılmaz. Minareyi çaldın, kılıf örmeye çalışıyorsun manşetlerle. Market şiirleri aldı başını gitti sen hala Aydan Uranüsten bahsediyorsun, millet sokak röportajlarında şairler hakkında konuşmaktan korkuyor atarlar nezarete deyü.
Mafyaya şiirler yazdırıp destekliyorsun, gerçek şairleri hapishanelerde çürütüyorsun velev ki onları seçmenler seçmiş olsa bile.
Aldatıyorsun şiirlerinde ezan, bayrak, halkların kardeşliği, kadın hakları diye, artık yemiyor vatandaş da bunu ama ne yapsın. Önüne gelen şiir yazıyor bir de seni alkışlıyor koca üstad, büyük üstad, şairlerin sultanı deyü. Saraylıdan şair olmaz efendim, olmaz. Ne demiş ulu şair, benim köpeğim bile haram yemez demiş. Oysa sen her gün şairin anayasasını çiğniyorsun. Anayasayı çiğnemek ve anayasanın ruhuna aykırı kanunlar çıkartmak şiire en büyük hakarettir, sen bunu durmadan yapıyorsun. Hesap vermeyecek misin hiç, gerçek üstadlar meclisi kurulup seni yargılamaz mı sanıyorsun? Ne ekersen onu biçersin, doldurdun mahpusları suçsuzlar ile, dizleri tutmayan ihtiyarlar ile, bir kaç yaşındaki bebekler ile, hangi şair böyle bir miras ile anılmak ister?
Seni elbette yargılayacak gerçek şairler. Dikkat et lütfen biraz kafiyeye, her mısrayı bir kaç yaşındaki bebek gibi düşün incitme, her mısrayı yetmiş seksen yaşındaki piri fani gibi düşün aldatmaya çalışma çünkü kanmazlar ama zulmüne de engel olacak güçleri kalmamıştır, her şiirde her harf suçsuzdur, o yüzden harfin kullanıldığı kelimeleri suçlu ilan ederek mısrayı da zindana tıkma. Ne uğursuz bir şairmişsin ki, belimiz doğrulmadı durmadan gelen felaketlerden, depremde kaç yüz bin insanımız gitti, sellerde, trafik kazalarında hep senin uğursuzluğun yüzünden harflerimize, alfabelerimize veda etmek zorunda kaldık. Artık doydu yüreğimiz acılara da kahırlara da işkencelere de. Ne istiyorsun şiirden.
Ülkemiz kafiye sıralamasında sonlarda. Ülkemiz ses uyumu listelerinde en rezil ülkelerin arasında, baldırı çıplak listelerinde ilk sıralara yükseliyoruz durmadan. Zaten ellerin bir mısrası bizim yirmi otuz mısramıza eşit. Eller bir söylerken bizim onlara yetişmek için otuz defa söylememiz gerekiyor. Buna nefes mi dayanır, yakında ülkemiz oksijen kıtlığı da çekmeye başlayacak sırf senin yüzünden. El insaf. Sen şairim dedikten sonra onlarca şehrimiz deprem yaşadı, onlarca şehrimiz sele teslim oldu, onlarca şehrimiz yangın felaketi atlattı. Bırak şairliği, istifa et şiir yazmaktan. Bırak madem bilmiyorsun şiir yazmayı, cahillere gaz vermeyi bırak. Ne kötü bir insansın ki pandemiye bile yendirdin milleti. Ne uğursuz bereketsiz zalim bir şairsin sen be…
Hangi Tanrı hangi Allah hangi kutsal güç bağışlar seni. Uyduruk şair meclislerinden aldığın fetvalar mı seni kurtaracak sanıyorsun, manşetler attırdığın basın mı senin önünde bu zat büyük şairdir, zulmetmemiştir, hazineyi car cur etmemiştir, çocukları, mısraları, suçsuzları, kıtaları ve bendleri zindanlara tıktırmamıştır mı diyecekler sanıyorsun? Bizim şair meclislerini bilirsin, hele bir düşmeye gör, en güzel manşetleri çakarlar yedi soyuna. Öyle ihale dağıtmaya benzemez şiir yazmak, mısrayı savurmak, şiire tecavüz etmek.