Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Parlain m
Parlain m

Yiğitçe bir Fokurdama

Yorum

Yiğitçe bir Fokurdama

6

Yorum

4

Beğeni

0,0

Puan

1121

Okunma

Okuduğunuz yazı 9.5.2023 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

Yiğitçe bir Fokurdama

Anlar birikti, gün oldu. Erken denilen yerin parlaklığında kaybolan yüzler, cesaretini o yere düşürdü. Geç denilen yer, denize aitmiş gibi duran sabırsızları dalgalar gelmeden süpürdü. Her sahil kumundan en sonra insanından mesuldu, aynı nedenle bazıları yüzmeyi çabuk öğrendi, kimini korkutan bir şey bulundu, daima yüzen şeyler ufkun ince ve birbirini yok ederek örtmüş dudaklarındaki ifadesine tutulur.

Yukarıdaki anlatım bozukluğu tarafından ele geçirilmiş bir paragrafı düzeltmek için bir kalemce üstü çizilen canım kelime, bağlaç ve tarzı cerahatten sıfatlar, göbeğinden iliklenemeyen zarflar, tükürük bezi yeterlilik sertifikası dağıtan tümleçler, bu renkli manzaranın dikiş tutmaz yaraları şu olumsuz havanın tek sorumlusu olamaz. Nedenine gelmek için çeşitli duraklarda tekdüze beklemek ve öğretilenin öğrenilenden fenalık geçirerek ayıklanması gerektiğinden şimdilik derince nefes almamız yeterli. Nefes al ve bırak.

Bir başka esinti der ki;

Üçüncü ya da onuncu duraktı. Çekiştirilmekten melezleşmiş elleri morarmıştı. Anlattığının hem kadın hem erkek dişlerinin arasından ağzıyla örtüşen yumuşak-kabakulak sesi duyuldu.

"Birbirimize iyi geleceğiz"

İnsan yiğitçe bir fokurdama olmadan pişmezdi. Hamlık dilimi damağımı kurutuyor. Sus payı gibi bir şey, dinliyormuş gibi yapmak.

Oysa gideni ten rengine uygun bir elle uğurlamak insani bir görevdir.

Mesela sofistike bulutları yok yere çağırdığından delilik belirtilerini saklayamayan kardeşlerim bizlerin baharı arap sabununa benziyor, yeterince köpürmüyor, şikayetlerimiz için bir araya gelmeliyiz.

Aklı kuşatmış ve almışsa, pek ala soru sorabilir kelimeler;

Tanımlanmaya geldiniz demek? Her şeyden önce benliğinize örtüşmeyen bir iknaya bağlıysanız, bilin ki tanımınız tamamlanmış, yaşınız olgunluğu ıskalamış, şukufeleriniz azalmış, yorgunluğunuz cilasını uykunun dağlık bölgesinde boynuzlarını granit bir mostraya çarpa çarpa bileyleyen geyiklere bırakmış demektir. Dur durak bilmeden katmanlanan bu üzücü durum, size diğer tanımlananlar aracılığıyla açıklanacak, siz de endişe içinde koşarak kaçmak yerine, durarak düşünecek ki biraz da sonlanışa benzeyenin yeni açıklamalara gebe bir doğumu sakladığı olarak içinize bir duygunun desteği ile yerleşecektir.


Çok zamandır merkezi belirsiz bir basınç içinde eğilip bükülen ve şekilden şekile giren kararlarınızı iradenize rahmet eyleyen bir tarzda alıyor, hoş bir vakti öldürmek için sırasını bekleyen kısasa kısas menkıbelerini iki solukta değerli kulaklarınıza fısıltı halinde boca edene dek tekrar ve tekrar dinliyordunuz. Ah şu insanın anlaşılma arzusu yok mu? Yaşlanır, eskir, püskür ve son olarak bir yudum su gibi püskürtülür ama yine de dipdiri ve sakınmasızdır.

Tesadüfler zincirinin bir halkasında bir kum taneciğine nereye gitse çölü yanında taşıdığı unutturulduğundan, içindeki bir parçanın moleküllerine olan güvenini ortaya koymasıyla ve doğaya olan uyumu neticesinde birikmesi gerektiği bildirilmişti. Hayatlarımızda, tanımlanmış ve ne birikmesi tembihlenmiş biçare kum taneciğine ne de tanımlanmanın ne olup olmadığına ilişkin bir açıklamaya gerek duyulmaktadır. Biz doğmadan hayat vardı.

Aylar önce rüzgarının tersi yönde uçmayı seven filanca kişi, onuncu derece yakınımlarımdansın diyerek minnet duymamı beklercesine beş gün kadar sessizliğine gömülmüştü. Teşekkür ederken uyku tutmuyor kimseyi.


Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yiğitçe bir fokurdama Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yiğitçe bir fokurdama yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yiğitçe bir Fokurdama yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
12.5.2023 23:14:26
Birisi kafamın içinin fotoğrafını çekse -abartmıyorum- bu yazı kadar net bir görüntü çıkartamaz. Paragrafından, hatta bir düşünceden bağımsız fakat kendi içinde tutarlı cümleler. Belki sıradan bir okuyucuya karmaşık gelebilir. Ama iyi bir okuyucunun, ruhuyla okuyan bir okuyucunun, damağında tarifsiz bir tat bırakır.
Sizi takip edeceğim. Sevgiler.
A.Y Borke
A.Y Borke, @a-yborke
12.5.2023 13:23:03
önce, nesnesiyle bir bağ oluşturup, gerek yaşayan, gerekse yazan özne olarak kendini bir dil üzerinden sahileştiren, sonra eylemini aynı dil içinde bir anlar paranoyası olarak işleyen, sonra içine işleyen şeyleri biraz gerçek, birazdan fazla imajlarla ötekine hey, der gibi bağır çağır aktaran bir çaba olmuş.

Daha da yakından bakılsa insana, anlarmış sanrısı, tanımlama sancısı veren
fakat sonuçta ve bir solukta içe çekilip okundukça insanı içine çeken
bir serüven gibi...
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
10.5.2023 20:56:57
çOK ÇOK GÜZELDİ KUTLUYORUM
Jüli d
Jüli d, @juli-d
10.5.2023 20:33:33


Buradayım.

Selam
Gule
Gule, @gule
10.5.2023 17:30:51
Bu aralar yine balkondaki Sabri Bey gibiyim...huysuz, geçimsiz, her şeye burun kıvıran, her şeyden nem kapan...birbirimize iyi gelmediğimiz gibi -yani Sabri Bey ve saz arkadaşları grubu- , duygularımı açığa vurmanın da bi şeyleri değiştirmeyeceği yönündeki kanaatimin verdiği suskunluk ve ağırlık da cabası...

"Her yeni başlangıç bir kurban ister." diyodu bi replik...belki de o yüzden hiç başlamak gelmiyor içimden artık, tersine her şeyi bitirmek daha ağrısız ve kökten çözüm gibi duruyo...öbür türlü sürekli basamakları tırmanıyorsun ve her basamak bir öncekinden daha yüklü ve yorgun...

bazıları ömür koymuş bu boş devinmeye, bana sorsan sırtımda taşıdığım taş'lar derim...insan artık bi yerde mola vermek istiyor...ve öyle gün oluyo ki içindeki sesleri bile taşıyamıyorsun artık...sesler beton döker mi hiç üstüne? -oooh! öyle güzel döküp üstüne astarını çekiyo ki sen bile şaşıyosun bu özverili işçiliğe...dibe çökme hissi burdan gelir...vakti dolan her şey yaprak gibi yere düşdükten sonra çürür ve o raddede hiçbir şey hissetmezsin...ama dışarda yaşam son gürültüsüyle kaldığı yerden devam eder. küçük bi perde aralığı boşluk bırakmışsa şanslı sayacak duruma geliriz kendimizi, kimi zaman...

ya yine konuşuyorum yerli yersiz...yazıyla bi alãkası yok...yine sen anlarsın beni...

yazının gölgesinde kaldığım bi hissiyat da var tabi...hem ağır, hem derin...senin de jaluzi ve güneşlikler de dahil olmak üzere perdeleri sıkı sıkı örttüğünü görüyorum...

odada sorgu altında her şey sanki ama belleğin kapıları ardına kadar açık...güzel olan da bu...

sevgiler çokça...
vortex
vortex, @vortex
10.5.2023 01:40:49
çok kompleks, sofistike gellişmiş ustaca bır yazı olmus gunun yazısına tebrıkler parlain...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL