Şimdi Ne Olacak?


Bizi yönetenler ne düşünüyor acaba? Bu bir ekonomik kriz değil mi yoksa? Kontrollü kriz mi yaşıyoruz? Dlerim öyle olur. Yoksa bir uçurumun başında intihar etmeye hazırlanan bir zavallı insan durumunda görünüyoruz.

Kimilerine göre kontrollü bir kriz bu ama yanlış hesap edilmiş. Cari açığı ortadan kaldırmak, büyümeyi daha sağlıklı gerçekleştirmek için planlı, bilinçli ve maksatlı önlem alınmayan bir krizle karşı karşıyayız.

Bazılarına göre ise hükümet gafil avlandı ve 2002 krizine benzer bir kriz yaşıyoruz. Bu kriz dengeleri sarsacak, ekonomiyi alt üst edecek, gemlenmeye çalışılan enflasyonu azdıracak, borçlanmayı zorlaştıracak, ülkeyi eski karanlık günlerine götürecektir. Bu felaket tellallarına göre hakikaten uçuruma yuvarlanıyoruz ve şoför hiçbir tedbir almıyor. En basit tedbirlerden kaçınan yönetim basiretsiz bir politika izliyor, krizi yönetemiyor. Hamasi tedbirlerle işi sürdürmeyi yeğliyor.

Kimine göre diktatör halkı fakirleştiriyor, tek güçlü kendisi olmak istiyor, bu yüzden önlem almıyor, ya da önlem almayı geciktiriyor. Bu gecikmelerin ülkeye maliyeti büyük olacak ama diktatör yerini sağlamlaştıracak, ona karşı çıkacak güç kalmayacak. Tam bir safsata ve maksatlı bu açıklamayı kaale almazsak, önceki görüşe biraz daha insaflı yaklaşabiliriz.

2002 krizinde önlem almaya çalışan hükümet merkez bankası kaynaklarına boş yere heba etmiş, krizin ateşini sürdürememiş, dolar 600 den 1600’e yükselmişti. Şimdi aynı senaryo oynanmak istiyor, durup dururken notumuzu kıran Ficht bile hükümete bunu tavsiye ediyor. Acaba Ficht ’in uyarısı dostane mi, yoksa oyunun bir parçası mı bu? Öbür yandan IMF Türkiye’nin kredi başvurusunda bulunmadığını şaşkınlık içinde açıklıyordu.

Demek amaç bu dolar oyunuyla hazineyi iflas ettirmek ve yüksek faizle borçlandırmak. Böylece laf dinlemeyen, başkaldıran Türkiye yerine emir alan, Türkiye’yi yeniden oluşturmak. Küresel oyuncular ellerini ovuşturarak kucaklarına oturmamızı bekliyorlar.

ABD başkanı bu oyunu tweetiyle itiraf ediyor, diğerleri basın açıklamalarıyla. Büyük bir küresel oyunla karşı karşıyayız. Hizaya getirilmeye çalışılıyoruz. Hükümet işin farkında ve krizden fırsat yaratmaya çalışıyor. İnanıyorum ki bunu başaracak. Başarmak zorunda, başarmak zorundayız. Bu varlık yokluk meselesi. Bu son hamle. Başarırsak kurtulacak, büyük devlet olacağız, başaramazsak Eski Türkiye geri dönecek.

Çin böyle yaptıysa biz de yapabiliriz. Bu belki de son şansımız. Aksi halde bize dayatılanlara boyun eğmek zorunda olacağız. Madenlerimizi onlara imtiyazlı bir şekilde kullandıracağız, Kanal İstanbul’u yapmayarak büyük bir gelirden mahrum kalacağız, Milli silah sanayiinden vazgeçecek, onların üretimlerine mahkûm olacağız. Dahası da var ki ben burada uzun uzadiye saymayacağım. Onların istediği tam bir kölelik. Yılardır yaptığımız gibi yeniden o günlere dönmek mecburiyetinde kalmak.

Başaracağız inşallah. Tek bir yürek, tek bir bilek olarak. Birleşerek ve bütünleşerek. Yerli ve milli sanayii geliştirerek. Dolar sarmalından kurtularak ve dünyayı kurtararak. İşte o zaman dünya özgürleşecek, ABD hegemonyasından kurtulacak.


Ahmet Kemal

Kayıt Tarihi : 12.8.2018