Erkişi niyetine...

Kızla uzun zamandır görüşüyorlarmış. Kız olursa yarın akşam olur olmazsa bu iş yatar demiş. Tutturdu illâki kızı kaçıracağız diye. “Oğlum bunun istemesi yok mu?” diye sorduğumda,kızı bir başkası birkaç gece sonra istemeye gelecekmiş ve de babası da bu kişilere vereçekmiş.

Kızda bizim köye yakın köyden. Bizim oğlan fırsat bulduğunda ara yoldan kızın köyün kıyısındaki evine gidiyor,kız müsaitse konuşuyorlarmış. Yakın köyler olduğundan biz kızın babasını,babası da bizleri çok iyi tanır.
“Bir terslik olur da başımıza bir şey falan gelir,gel şu kızı bir defa yarın akşam istettirelim” dediysem olmazmış.Bütün gün bütün gece döktüğümüz diller boşuna .Adam, Nuh diyor da peygamber demiyor.
Bu işin sonunda yakalanmak vede mapus damlarında gün saymak var. Napalım
Arkadaş hatırına kaderde mapus damlarında yatmak varsa buna da eyvallah.
Bizim pederin eski model bir arabası var. Bunu alıp yarın akşam kızı kaçıracağız. Nereye mi götüreceğiz ? İnanınki bende bilmiyorum. Bizim aklı evvele göre kızı arabaya attıktan sonra arkası gelirmiş...
Hadi hayırlısı deyip ertesi akşam gece yarısına doğru biz üç arkadaş arabaya atladık koyulduk yola .
Tam kaçıracağımız kızın evin yakınına geldik .Ya bizim heyecanımızdan yada arabamızın bu heyecana dayanamamasından yol kenarındaki hendeğe daldık mı ? Ne ileri ne geri. yerinden kalkması bir tarafa milim kıpırdamıyor. Ne kadar uğraştık bilmiyorum. “Hayrola!." Baktım bizim kaçıracağımız kızın babası,abisi...
Gürültümüze çıkıp gelmişler.
Hadi buyurun cenaze namazına er kişi niyetine …
Hadi cevap ver? Dut yemiş Bülbül gibi bizden kimsede tık yok. “Buradan geçiyorduk da arabayı kaydırdık kıpırdatamıyoruz” dedim.
Adam “ Bu araba buradan zor çıkar,oğlum git de bizim traktörü getir,çekelim” dedi.
Biz adamın kızını kaçırmaya gidiyoruz, arabamız hendeğe giriyor kaçıracağımız kızın babası ve abisi bizi traktörüyle çekip kurtarıyor.
Babalarımızı tanıdığından “Bize gidelim bizim kız size birer sıcak çay yapsın kendinize gelin” demez mi ?. “Biz gidelim geç oldu” diye ısrar edince de “Hepiniz babalarınıza çok selam söyleyin,hadi hayırlı yolculuk” deyip bizi uğurladı.
Hani derler ya kılavuzu Karga olanın burnu bok tan kurtulmaz diye,bizim ki o hesap.
O gece köye gelinceye kadar kimse konuşmadı.
Arkadaşların köye girince ne zaman arabadan indiklerini bile kızgınlıktan hatırlamıyorum.
İşin tuhaf tarafı ne biliyormusun ? Bizim salak aşığa ertesi gece köyün ileri gelenleri alel acele o kızı istemeye gittiler.
Bu gün evlenecek yaşta iki kızları bir de oğulları var.

Kamil ERBİL