İnsan yönetmek çok zor bir iştir. Gerçi kuruma göre değişiklik gösterir. çalışanların yetişme tarzına göre değiştiği gibi, eğitim seviyelerine göre de değişir. Ekonomik sıkıntılı bir topluluğu yönetmek daha zor olur. Cehalet oranına göre azan ve bencil toplumu yönetmek daha zordur.
Ekonomik seviyesi ve eğitim seviyesi yüksek olan gurupları yönetmek daha kolay ve daha zevkli olur. Ekonomik refahla sıkıntıları azalan eğitimle terbiye edilen topluluğu yönetmek daha kolay olsa gerek. Yönetim ihtisas isteyen bir iştir. Uzun vadeli bir süreç gerektirir. Bir kurumun yönetilmesinde rastladığımız kısır bir yönetim şeklinin değiştirilip atak bir hareketle hız kazandırılan ve verimi artırılmaya çalışılan kurumda kıyıda köşede geçinen bazı çalışanlar Yönetimi yıldırmak bastırmak ve ivmesini düşürüp yine kıyı köşe geçinmeye çalışanlarca dedikodularla yönetimi baskı altına alırlar.
Bunun adına astın mobbingi diyorlar. Yani bir gurubun diğer bir guruba ‘’sosyal kabadayılık diyelim biz buna’’. Mobbing psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek anlamlarına da gelir. Yıldırma ve psikolojik baskıdır bir nevi. Sistemli bir baskı. Bu baskı yukarıdan aşağı olduğu gibi tabandan yukarıya doğruda olabilir. Yönetenlerin olabildiği gibi yönetilenlerin kültür seviyesine göre yönetenlere karşı baskısı da olabilir.
Değerlerimize hakaret ederek de uygulanan mobbing toplumsal bir hastalıktır. Şu günlerde yaşadığımız hadise gibi Son dönemde sosyoloji ve hukuk başta olmak üzere çeşitli alanlarda disiplinler arası çalışılan bir konu haline geldiğine göre demek ki toplumsal hayatta gizli ya da açık yaşanılan ciddi bir sorun var. Ehil olanlarla ehil olmayanların yer değiştirmesiyle mobbing yeşerir ve azgınlaşır. Eğitimsiz toplumlarda ya da işyerlerinde, okullarda bu büyük bir yönetim sorunudur. Kargaşayla yönetilmeye çalışılan kurumlarda mobbing yeşerir büyür ve gelişmenin önünü keser. Meşrulaşır ve alışkanlık haline gelir
Yıldırma, itibarsızlaştırma, ezme, laf sokma, küçük düşürme gibi sosyal linçler normal olarak görülmeye başlanır. Sözle veya gözle, dudak bükmeyle, pis bir sırıtmayla ve ima ile uygulanır. Kaynağı kibirdir. Özgüven eksikliğinin olduğu kişilerin yıldırma politikasıdır. Mobbing uygulayan ast olsun üst olsun hangisinden gelirse gelsin kendisine saygısı yoktur.
Kendine saygısı olmayanlar başkalarına nasıl saygı göstereceklerini bilmez. Bu insan türü herkesi kendisine düşman veya rakip olduğunu zanneder. Bu yüzden de her ortamda kendisini savunma ya da saldırı pozisyonuna sokar. Yardımlaşarak, paylaşarak zenginleşmeyi ve gelişmeyi aklına getiremez çünkü: Onu öğrenmemiştir. Bu insan türü önüne çıkan herkesi ilerlerlerken önüne çıkan bir engel ya da çalı veya diken olarak görür. Güçlü ve zengin olmanın yolunun bunları yok etmekten geçtiğini zanneder.
İnsana yönelik değersizleştirme tavırları her iki taraf için de bu tavır artık meşrulaşmış ve normal görülmeye başlanmıştır. Mobbing bazen de bir ekol tarafından ya da bir görüşün başkaları üzerinde kurdukları baskıdır. Bu gurup ya da ekol diğer gurup ya da ekolu bastırmak ve halkın gözünden düşürmek itibarsızlaştırmak için kullanılır. En tehlikelisi de bu durumdur., yıldırma, bezdirme, değersizleştirme, itibarsızlaştırma insanlık suçudur.
Meşrulaştırılmış ya da örtülü mobbing suçunu bulundukları koltuklarda ne kadar saygın görülseler de hepsi de yukarıdaki mobbing tanımında yer aldığı gibi baskın ve ucuz insanlardır. refah payını çalarlar, ailelerin sosyal hayatını bozarlar. Toplumsal dokuyu tahrip ederler. Bir de bu duruma karşı doğal bir tepki olarak gelişen bir hareket var. Ona da Ters Mobbing (Re verse Mobbing) deniyor.
Ters mobbingin uygulanmasının en yaygın türü asttan üste; sabote etme, talimatlara uymama, kasti yanlış işlem yapma, asılsız söylentiler çıkarma ve bilgi saklama gibi eylemler gerçekleştirilmektedir. Tam bir etki tepki olayı, “eden bulur” durumu.
Mobbingin üç yönü vardır Baskın olan yönetici zorba bir müdür vardır. Birde mağdur olan kişiler vardır. Bunların dışında mobbinge şahit olan dışarıdakiler vardır. Bunların dışında birde siyasi mobbing vardır ki; Bu karmaşık ve toplumsal yaşamı altüst eden değerleri etkisizleştiren bir içeriktir. Geçtiğimiz günlerde Türk toplumuna karşı bir siyasi gücün yaptığı gibi.
Hem aileyi hem dini hem de yaşam şeklini etki altına alan bir baskı vardır ki; Sırf siyasi bir üstünlük elde etmek için yapılan insafsızca, vicdansızca ve acımasızca bir mobbing idi.
Beni içten öyle yaraladı ki sormayın bir siyasi üstünlük elde etme adına hem dinimize hem dinini yaşan Türk insanını kültürünü içinde özümseyen bizleri çok üzmüştür. Birilerinin yaptığı hatayı ve yanlışı bütün inançlı kesime baskı unsuru olarak kullanmak ne demokrasiye ne Türk kültüne yakışmaz. En kısa yoldan biz buna siyasi mobbing diye adını koyalım ve üzüntümüzü belirtelim. (‘’ Akletmek için akıl ve gönül gerek’’.) Birgül KAPAKLIKAYA hanımefendinin bu güzel sözünü buraya koyarak yetinelim.
===============================AR============================
.